Sığ bir sevda
Birikmiş göz yataklarından
Akmış
Eğreti göl olmuş yaşlar
Korkuyor su
Masumiyetine zeval getirecek
Çıplak aşık bacaklarından
Kaygan insanların
Dizilmiş sahile taşları
Buralar
Meşhur aşıklar mecmuası
Üstüne bir tutam şehvet sürerek
Seviyoruz
Sanat yapıyoruz ayakları
Sevmek en büyük sanatmış
Utanmasalar
Şiirle sevişecek sanat yobazları
Bunlar
Manzara aşkı sanatçıları
Edepleri doyumsuz
Bedenlerine bir beden az
Ve fıtrattan el cevap
Yine
Ama yine olumsuz
Bunların kafa kâğıtları Aşk-ı Memnu
Soyadları
Bihterkızları Behlüloğulları
Bu aşıklar okumayalı
Pardon
Kumandaya dokunmayalı
Bayağı büyümüşler
Konaklardan çıkmış
Gariban anaların fakir babaların
Zengin çocuklarına musallat olmuşlar
Bu yeni aşıklarımızın
Yaşadıkları mahalle bile
Rujunu sürmüş
Bindikleri otobüs
Gözlerine farını çekmiş
Yolculuk kutsal
Tekerlekler fora
Ojeli direksiyon bağırıyor
Rotamız makyaj çarşısına
Ve nihayet
Aşıklarımız podyumda
Argo tabirle
Boyalı atlar koşmakta
Eksik olmasın sayın seyirciler
Onların beyni ise
Zeka küpü bellerinin altında
Şükür ki
Konu buhranlı
Buna sığınarak
Yazmayı bırakıp uyuyabilirim
Yoksa ben de
Meşhur televizyon tarihimizin
Görkemli sultanı Hürrem gibi
Tükenmişlik sendromuna kapılabilirim
