Bu Eser 31.12.2013 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir
O gün, takvim yaprakları ve senin için ne kadar önemsizdir. Ama o gün içime düşmüştür benim. O gün, hep içinde dolandığım, hiç bir an çıkamadığım, ayrıntılarına seneleri heba ettiğim bir gündür. Ben,o günün toplamıyım;o gün , benim toplamımdır.
Oysa ki ne kadar da basit bir gündü o gün. Topu topu saatlerce ellerinden tutabilmiş, gözlerinle uçtuğum düş şehrine gitmiştim. O ılık ellerinden aldığım ilhamlarla dile gelmeyen nice besteler de kurmuştum. Havuzda kıpraşarak tüylerini ıslatan serçelerin gagası gibi şakraktı kalbim. İlhamlar kanatlanmış şiire gark olmuştum.
Esasında çok kötü bir yerdi oysa ora. Ağaçları budanmamış, bülbülleri olmayan, kumruları ötmeyen, otları biçilmemiş, alelade bir yerdi. Ama bana nice hoş, bana ne kadar güzel görünür bilemezsin.
Bilir misin? Ben gündüz işlerimde, geceleri buradayım. Yatağıma uzanınca hemen o parka uçarım. Bazen yağmurlar da yağar ve altında ıslanırım. Kimi vakit çimenlerin üzerinde de uyurum. Yurtsuz bir ersem gibi de kalırım şafaklara dek.
El ele ve sırt sırt üste kaldığımız o yer varya? O köşeyi de her gece süslerim erguvanlarla. lila yapraklarını yerlere döküp döküp, elin elimde kalır hep her şafak yangınına. Her tanda da dilerimki böyle kavuşsak guruba. Böyle kalmak dilerim hep Akşam dekorlarında da. Gönül benim değil mi ki? Her yanda gül hayallerim istediğim her bir renkte. Koparıp koparıp takarım bir göğsüne, dilersen de saçlarına.. Palmiyeler de dikerim gezindiğimiz yollara... Denizi getiririm ayak uçlarına kadar buraya taaa güneylerden... Ayaklarını batırırsın dalgalara, dalgalar da okşar, ben de okşarım seni...
Bu gönül, benim gönlüm değil mi?
O köşede yaşarız hep birlikte. Sen diliyorsan hiç gelme . Hep uzak uzak dur. Anma, hatırlama bir kere daha beni... İster hiç tanımamış ol; diliyorsan hiç yâd etme. Ben seninle olmasam da, senli bu hülya benimle.Can benim, hülyam benim mi? Bu gönül, benim değil mi?
Nerdesin, kiminlesin bana ne? İstemem ki ben seni, çıkıp da gelsen bile. Artık şiirlerim var benim, güzel güzel düşlerim... Güzel güzel hayaller bir uysal sevgilim var... Bestelerim var içimde... Kendi kendime çalar söylerim böyle işte!
Gönlümün arzu ettiğim köşesinde öperim seni. İstediğim kadar sarılabilirim. İstediğim kadar sarılabilirim sana. Seni, yağmurlarda ıslatırım ve her dilediğim kadar. Arzumca inşa ettiğim billur saraylarımın yağmurlu yollarında..
Arzu ettiğim kadar yaşıyorum ya işte! Hayalimdeki uysal, o masum hülya senle... Patikalarda koşar, sahilerde dolaşır grubu seyre dalarım, itiraz etmeyen , zevkime karışmayan ve asla kapris yapmayan o tatlı huylarına... Sana diller dökerim, seni uğrun uğrun seyrederim keyfimce. İstediğim kadar sevişip, keyfimce koklarm seni. Kollarımın arasında günlerce öyle kalırsın. Hayalin itiraz etmez, karşı durmaz ki sevdama. Ya şimdi erçeğin böyle mi senin. Gerçeğiin bana bela. Bunları özlememe, bunları düşlemem itiraz mı var. Keyimce düşlememe sen ne karışırsın ki? Bu benim düşlerimse bir yasak mı var?
Gerçekler senin hayalinin yanında nedir ki? Sen artık bu hayalimdeki kadar uysal, düşlerimdeki kadar seven olabilir misin ki. Sen artık hayalimdeki sen değilsin ki. Sen zaten bu asırda sen kaldın mı ki?
Sen artık gerçek de değilsin öyle değil mi?
Seni kimler alıp gitti, şimdi kim bilir? Sen şimdi maddi âlemin hangi ihtiyaçlarının elinde esirsindir kim bilebilir. Sen şimdi; evin, arabanın, statünün, paranın elinde tutsak, doymayan,tasarılarının ve arzuların avucunda kaç tutam dolar kaldı? Kaç tutam dolar için kaç şekil değiştirdin. Hangi hırsın ,isteğin hülyasına büküldün, hangi çıkarlar için kaç halden hale girdin. Herkesten daha iyi neyin kaldı ki senin? Artık sen herkes gibi herkesten birisindir. Sende kalmayan senden çok uzak yerdesindir.
Sen de, ruhun da eskimiştir. Sen zaten sen değilsindir.
Vehmetsek gelsen bana, değişen ne olacak? Ne sende seni bulmak ne ben de beni bulmak...O ben artık ben de yokken, o sen de sen değilken... Gelsen de neye yarar; gelsen de ne olacak?
Cevap ver şimdi bana; sen,bu hayallerimden daha da güzel misin?