Assos Behramkale Aristo'nun Aşk Beldesi

30.04.2012



Çanakkale iline 92 km, Ayvacık ilçesine 15 km uzaklıktadır.

Assos, Eski Anadolu'nun batısında, pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Assos, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi Troas bölgesinin güney kıyısında, 238 metre yükseklikte bir bazalt tepesi üzerine kurulmuş, Çanakkale'nin 87 km güneyinde Ayvacık İlçesine bağlı antik kalıntılarla dolu tarihi ve turistik bir beldedir. Köyün ekonomisi başta turizm olmak üzere, tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Özellikle zeytin ağaçlarının bulunması bakımından zeytin yetiştiriciliği ve zeytinyağı üretimi çok fazladır. (3)

Yer yer yüksekliği 20 metreye ulaşan il 12 değişik kapının yer aldığı yaklaşık 3200 metrelik surlarla çevrilmiştir Assos, Lesvos (Midilli) adasındaki Meyhymna şehrinden gelen Aioller tarafından kurulmuştur.

Assos'un önemi, özellikle Alexandrıa Troas'tan Adramytteion'a oradan da Bergama'ya kadar giden yola hâkim olmasıdır. Denize doğru inildikçe, agoralar, Gymnasium ve Tiyatro binası bulunmaktadır. Assos Aristo'nun yaşadığı ve burada evlenmesine neden olacak güzellikte tarihte ilk felsefe okulunun kurulduğu yerdir. (5)

MÖ. VII yüzyılda Midilli'den gelen Methymnalı'ların kurduğu sanılan Assos'ta ilk kazılar, 1881–1883 yılları arasında, Clark ve Bacon başkanlığındaki Amerikan kazı ekibince gerçekleştirilmiştir. Ancak yıllar sonra 1980 yılında, Prof.Dr. Ümit Serdaroğlu başkanlığındaki Türk arkeolog ve uzmanlardan oluşan bir ekip, tekrar başlamış ortaya Antik Tiyatro gibi muhteşem eserler çıkmıştır. Yeniden başlayan kazı çalışmaları, köyün ve yakın çevrenin hareketlenmesine neden olmuş. Limanda (İskelede) yer alan yapılar, orjinal mimarisinin bozulmamasına dikkat edilerek onarılmış ve otel motel gibi konaklama tesislerine dönüştürülmüştür.

Bölgenin en iyi plajlarını Kadıga Koyunda olması nedeniyle Kadırga Plajlar'nda ve Koyda, oteller moteller ve benzeri tesisle kurulmuştur. Behramkale'nin doğu ve batısındaki köyler hepsi yamaçlarda sanki birer duvar apliği gibi durmaktadırlar.  ASSOS temiz havası, denizi, balıkçılığı ve ören yerlerine olan bağlantıları tarihi ve doğal dokularıyla insanları büyüleyen gözde bir tatil yeridir.

  
Resim Alıntı : https://www.chentick.com/yazilar/assos-behramkale


BEHRAMKALE'DE NERELERİ GÖRMELİYİZ.

  • Akropol
  • Athena Tapınağı
  • Agora (Şehir Merkezi – Çarşı)
  • Bouleuteiron (Meclis Binası)
  • Gymnasium
  • Tiyatro
  • Assos limanı
  • Hüdavendigâr Cami ve köprüsü gezilmesi gereken yerler olarak  sayılabilir

"Behramkale’ye gittiğiniz zaman limanında artık batık olan antik iskelenin yerine daha ufak ve turistik bir iskele ile karşılaşırsınız. Eğer denizin sakin bir günü ise tepeden baktığınızda kalıntılarını görme imkânınız var demektir. Sütunlarının arasından olağanüstü gün batımlarının fotoğraflandığı Athena tapınağının bulunduğu tepeye çıkmak istiyorsanız Behramkale köyünün içinden sizi ufak bir yürüyüş bekliyor demektir. Athena, akılla kazanılan zaferin tanrıçası, bir zeytin fidesi ile bugün Atina’ya ismini veren Zeus’un gözde kızı.

Tapınağın yanı sıra kent surları, agorası, çarşısı ve tiyatrosu ayaktadır. Tarihi antik dönemin ardından büyük İskender, Bergama krallığı, Roma dönemi ve ardından 1200’lü yıllar ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu ile devam eder. Kent surlarının yanında 14. yy bir Türk camisini de görebilirsiniz." (1)  Köy otuz yıl öncesinden sit alanı olarak koruma altında alınmış yeni bina inşa etmek yasaklanmıştır. Köyde önceden  var olan binalar restore edilebilmektedir. (2)


TARİHÇESİ

 Milattan önce 1. binden itibaren özellikle Ege'deki adalardan buraya göç olduğu düşünülmektedir. Gelmiş geçmiş en büyük filozoflardan biri olan ARİSTO hayatının bir dönemini burda geçirmiştir. Midilli’li Sappho ve Hermias’ın güzel kız kardeşi Pyhtias ile evlenebilmek için buraya bir felsefe okulu açan Aristo Milattan önce 347 ve 344 yılları arasında burada bir felsefe okulu kurmuş ve işletmiştir. (1)  Amacı Eflatun'un ( Platon ) ünlü eseri Devlet'te ( Republic ) sözünü ettiği ideal devlet şeklini hayata geçirmek  amacıyla Atina'dan kalkıp buraya gelmiştir.

Aristo o dönemin yöneticisinin kuzeni ile evlenmiş ve ondan bir kız çocuğu olmuştur. Antik çağın en ünlü tarihçisi Strabon’ antik çağdaki Assos'u şu şekilde tarif eder; “….Assos doğal ve yapay olarak iyi tahkim edilmiştir. Ona deniz tarafından, limandan çok uzun ve dik bir yolla ulaşılır. Bu durumda gitarcı Skratonikos’un sözleri yerinde görülebilir. ‘ ölüm hükmünü daha çabuk vermek istiyorsan Assos'a git.’ Assos Limanı büyük mendireklerle kurulmuştur… “ (1)

Assos'u önce Midilliler , daha sonra Persler ele geçirmiş kent Pers istialsı sırasında yağmaya uğramıştır.  İskender Persleri yenerek  şehri ele geçirmiş ve kent sırasıyla  Romalılar, Bizanslıların eğemenliğinde kalmıştır. Daha sonra  1330'da Osmanlı egemenliği altına girmiştir.

Behramkale Köyü, tarihi camisi ve antik taş köprüsü yol üzerinde bulunan lahit ve kale surları bölgede görülecek yerler arasındadır. Behramkalede Mercedes Benz firmasının katkılarıyla gerçekleşen Babakale yolu üzerinde Apollo Smintheion Tapınağı, Babakale de bulunan Osmanlı'nın yaptığı son kale, Osmanlı Donanmasının deniz seferine çıkarken su aldığı çeşme, Hüdavendiğar cami , Kestanbol Kaplıcaları, tarihi su sarnıçları, antik liman ve Kumburnu sahilinde yer alan geçmişten günümüze bozulmadan gelebilmiş korunaklı savaş siperlerini görebilirsiniz.

BEHRAMKALE'NİN TARİHİ MEKANLARI

Assos antik kenti

Kent bir volkan konisi üzerine yerleşmiş. Güneye, denize doğru teraslarla iniyordu. Bugünkü köy ise kuzeyde. Türkler bölgeye geldiklerinden başlayarak güneye doğru yerleşim kurmamışlar. Bunun korsanlardan korunmak için olduğuanlaşılıyor. Oysa Antik dönemde kent denize bakıyor ve Ege’nin ünlü İmbat rüzgarını alıyordu.

Antik kentin etrafı dört km’lik surla çevrili. Surların bir kısmı yokolmuş. İ.Ö. 6. yy’dan beri surlarla çevrili olduğu biliniyor. En son dönem surları 4. yy’a ait. Bunlar onarılarak Roma döneminde de kullanılmış. Günümüzde de önemli ölçüde ayakta, iyi durumdadır. (4)

Assos Nekropolü (mezarlık)

İlk kazı 1981 yılında başladı ve ilk kazı alanı nekropoldü. Mezarlık İ.Ö. 7. yy’dan 2. yy’a kadar; 9 yy. mezarlık olarak kullanılmış. En eski gömüler yakılan cesetin külleri çömleklere konulup ve ağzı kapatılarak gömülmesi şeklinde yapılıyordu. Sonra daha büyük küplere ölü ana karnındaki gibi konuluyor ve dönemin inancı gereği geri gelmesin diye ağzı taşla kapatılıyordu. Ölen erkekse geri gelme ihtimaline karşı eşi tanınmamak için bir süre peçeyle dolaşıyordu.

Assos kazılarını yöneten ve bu yazımızda yararlandığımız Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu günümüz batı dünyasında cenazelerde kadınların tül (peçe) takmasının kökeninde bu dönemdeki inancın olduğunu söylüyor. Küp gömülere ölü için hediyeler de konuyordu. Türkiye’de define avcılarının mezar kazmaya meraklı olmaları ve çok sayıda “bir küp dolusu altın” bulma öyküsünün altında da bu kültürün olduğu anlaşılıyor.

Daha sonraki mezar tipi lahitler. Yüzeye yakın bulunan lahitlerin hepsi daha önce defineciler tarafından soyulmuş. Ancak altlardaki lahitlerde iskelet kalıntıları ve ölü hediyeleri bulunabilmiş. Bu buluntuların en değerlisi İ.Ö. 4. yy’a tarihlenen pişmiş topraktan yapılma bir kadınlar orkestrası heykelciği. Hiçbir müzede benzer bir örnek yoktur. (4)

Athena Tapınağı

Athena Tapınağı M.Ö. 6 ıncı yüzyıla tarihlenir. Biga yarımadası ve Edremit Körfezi'ni koruyucu özelliğine bakan bu Dorik tapınak eski ihtişamı ile restore edilmiştir.

Assos Atina tapınağı Anadoludaki en eski Dorik tarzdaki tapınakların başında gelir.

Tapınağın kalıntılarına vuran ay ışığını seyretmek muhteşemdir. Aynı şekilde güneş yavaş yavaş yükselirken şehrin üstünde Edremit Körfezi'nin şahane görüntüsü ile birlikte çok hoş bir uyum yaratır. Tepeden denize doğru Agoralar, bir tiyatro ve bir de Gymnasium görülebilir.

Akropol'un kuzey köşesinde, ören yerinin çıkışında 14 üncü yüzyıl, Osmanlı Sultanı I. Murat zamanında yapılmış olan bir cami vardır. Gözlem alanınızın içerisinde bir köprü ve bir de kale bulunur. Harabelerin alt kısmında ufak ve sevimli bir liman bulunmaktadır.

Agora

Güney yamaçta teras üzerindeki Agora’nın kuzey stoası iki katlı, güne stoası dört katlıdır. Ortada tanrıça Athena’ya adanmış küçük bir tapınak vardır.  Bu yörede 2002 yılında yapılan arkeolojik çalışmalara 6. yy konut yapıları bulunmuştur. (4)

Tiyatro

  

Resim Alıntı : https://www.chentick.com/yazilar/assos-behramkale tiyatrosu

1985 Yılından beri çalışılan tiyatronun deprem gördüğü ve çöktüğü anlaşıldı. Devrilmiş duvarları yeni baştan örüldü. 4000 kişilik. Bir zamanlar taş ocağı gibi kullanılıp taşları götürülmüş. İki yanda tonozları varmış, tonozlardan biri yeni üretilen taşlarla ayağa kaldırıldı. Yeni yapılan sıralarla eksikler tamamlandı. Sahne binasının yanından giden 2000 yıllık bozulmamış bir cadde ortaya çıkarıldı. (4)

Ayazma Tepe

2002′de Kazılan bir başka alan Ayazma Tepe’ydi. Düzgün teras duvarları, dikdörtgen planlı büyük yapı burada büyük bir Hıristiyanlık merkezinin işaretleri.

Şehrin Akropol eteklerindeki yerleşimi Tunç çağına kadar iniyor. Sonraki dönem yerleşimleri de aynı yerde gerçekleşmiş. (4)

Kadırga Koyu

Assos’tan iki km. doğuya sahil yolunu izleyince 2 km. kadar ileride en azından şimdilik aşırı yapılaşmadan kurtulmuş güzel bir koy var: Kadırga Koyu.

Osmanlı zamanında donanmanın kadırgaları bu koya çekildiğinden bu adı almış. Bu yörede ilk Mavi Bayrak alan plaj da bu koy. Açık plaj durumundaki koy çevresi zeytinliklerle çevrili. Buradaki oteller de genellikle doğaya saygılı, çevre yerel mimarisi ile uyumlu ve muhakkak zeytin ağaçları arasında. Kadırga Koyu ile Küçükkuyu ilçesinin sınırlarına girilmiş oluyor. (4)

Hüdavendigar Camii



1. Murat Hüdavendigar tarafından 14.yy 'da yaptırılmış, tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilmiştir. Antik kent sınırlar içinde, tepede yer alan camii içinde bulunan kadırga resimleri Osmanlı camilerinde pek karşılaşılmayan bir örnek oluşturur.

Cami'nin giriş kapısı, kendisinden daha eski Cornelius kentinin kapısıdır Cornelius Kilisesini onartan Kral Skamandros'un kapıya yazdırdığı yazılara dokunulmamış. Sadece haç işaretinin iki kanadı kırılmıştır.  Kapı üz<zerindeki kitabede şunlar yazılıdır. " Skamandros şehri başkanı Anthimos, mükâfat olarak kendi günahlarının bağışlanması için istekli bir şekilde dua ederek, gayretle ve emek vererek, Aziz Cornelius Kilisesi'nin sağlam olmayan bölümlerini güzelleştirmek için tamir ettirdi. Her kim bu kilisenin güzelliklerine, durumuna, mozaiğine ve olağnüstü ihtişamına bakarsa, Tanrı'nın kölesi olan ve bu binayı tamir ettiren Anthimos'un ölmeden önce işlediği günahların affı için dua etsin."

Hüdavendigar Köprüsü

14. yy'da 1. Murat Hüdavendigar tarafından  Tuzla Çayı üzerine kurulmuş köprünün kemerleri hala orijinalliğini korumaktadır.. Yol kısmı doğal olarak birçok kez elden geçirilmiştir. (2)

  1. Banu Erkmen, Behramkale, https://www.ufukotesi.com/yazigoster.asp?yazi_no=20060219
  2. https://www.assosrehberim.com/nm-Behramkale_K%C3%B6y%C3%BC-cp-102
  3. https://tr.wikipedia.org/wiki/Behram,_Ayvac%C4%B1k
  4. https://www.canakkale.gov.tr/1143/asos-behramkale
  5. https://www.canakkale.bel.tr/bpi.asp?caid=225&cid=615
https://plajlar.net/wp-content/uploads/2010/08/assos.jpg
Resim Alıntı: https://plajlar.net/wp-content/uploads/2010/08/assos.jpg

https://www.tatilyerlerimiz.com/upload/canakkale_assos_behramkale_temple_of_athena_s7300726.jpg

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar