Aşug Nedir
Doğu Anadolu da Ermeni asıllı halk şairlerine verilen isimdir. Aşug sözcüğü Anadolu ve Azerbaycan sahasında yetişen ana dili Türkçe olmadığı halde Türkçe şiirler söyleyen, Ermeni asıllı, halk ozanları için kullanılan bir tabirdir.
Belli olduğu gibi “aşug “sözcüğü âşık kelimesinden bozulmuş, âşık sözcüğünün Ermeni aksanı ile söylenmiş hali olan bir kelimedir. Bu kelime BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğünde “ Türkçe koşuk söyleyen, yazan ve çoğu tarikata girmiş olan Ermeni halk ozanı,” şeklinde tarif edilmiştir. Kmus-i Osmanî’de ise aşuh sözcüğü Farsça kökenli olarak gösterilir ve “ Bilinmeyen, meçhul, yabancı. Serseri”[1] anlamı ile farklı bir şekilde tarif edilir
Ermeni Ozanları Aşugluk Geleneği
Ani şehri çevresinde yaşayan Ermenilerin saz ile şiir söyleyen ve okuyan kişilere “antuni hayren” adını verdikleri antuni sözcüğünün ise Ermenice’de” evsiz barksız, gezgin, garip” anlamlarına geldiği anlaşılmaktadır.
Aşuğ tabiri Anadolu sahasında Türkçe şiirler çalıp söyleyen Ermeni ozanlar için kullanılmıştır. 16. Asırdan beri Türkçe çalıp söyleyen, halk ve aşık şiirinin ölçü durak kafiye dörtlük sistemini kullanan Ermeni kökenli şairlerin olduğu bilinmektedir. Ancak 18. Yy dan itibaren Ermeni kökenli halk ozanlarına aşug dendiği anlaşılmaktadır. Ermeni asıllı olmalarına rağmen âşık şiirini öğrenen ve benimseyen bu ozanlar gezgin âşıklık geleneğine de dâhil olmuşlar, şiirlerini çoğunlukla saz ile söylemişlerdir. Okuma yazma bilmeyen çoğunlukla ümmi olan bu saz şairleri hayatları boyunca evlenmemişler ve sürekli olarak gezmişlerdir.[2] ( BKZ :. AŞIK-OZAN - NEDIR.) Bu şairler Türk halk şiiri geleneğine uygun saz çalarak ve geçimlerini gezgin âşıklık geleneğinde olduğu gibi sağlamışlar onları Türk saz şairlerinden ayırmak için de onlara aşuğ denmiştir. [3] Aşugların dilenciler gibi yaşadıkları, köy köy dolşarak şiirler söyledikleri, ersiz yurtsuz , derbeder insanlar oldukları anlaşılır.
Ermeni âşıkları, düğünlerde, ziyafetlerde, bayramlarda, evlenme ve ölüm törenlerinde saz çalmışlar, şiirler söylemişlerdir. “Bu âşuğların bir bölümü anadan doğma kördür; bunlar en çok dini konularda şiir söylemişler, diğer âşuğlardan sözlü dersler alarak âşıklık kurallarını öğrenmişler, tek başlarına yaşamışlardır. “[4]
Bu tip âşıkların bir kısmının tarikatlara da dâhil oldukları anlaşılmaktadır. “Ermeni edebiyatında Âşuğ edebiyatı adlı bir ekol oluşturmuştur. Bu ekole bağlı 400 kadar Ermeni aşuğu, tamamen Türkçe söylemiştir. Kul Egaz, Kul Hovannes, Turab Dede, Hostik Oğlu ve Miskin Burcu gibi âşuğlar “kul, dede ve oğlu gibi Türkçe mahlaslar almışlardır (Köprülü, 1989: 239-269; Türkmen, 1992: 24-33).”[5]
Aşık edebiyatında ozanlar, hem şiir söyleyen hem kendi şiirine beste yapan , hem de saz ile seslendiren sanatçılar olmaktadır. Aşuglar da hem halk şairi, hem kendi şiirlerinin bestekarı,
hem de çalıp söyleyeni olan saz şairleridir. Ermeni aşıklarının çoğunlukla telden söyleyen, gezgin halk ozanları olduğu anlaşılır. Ermeni aşugları içinde halk hikâyeleri anlatan hatta tasnif eden musannif aşugların da yetiştiği de anlaşılmaktadır. Ermeni asıllı aşuğların tasnif ettikleri birçok hikaye içinde en tanınmış olanları Kerim ile Susen, Seyyad ile Hacı Kızı Efruz adlı hikayeleridir. Ermeni aşuglarının Türk Halk Hikâyelerini de bildikleri ve anlattıkları kayıtlardan anlaşılmaktadır.
18.asra kadar Ermeni asıllı saz şairlerine “gusan “veya “yanşak “ dendiğini 18. Asırdan sonra da aşug adı ile anılmaya başlandıkları anlaşılır.[6] Manuk Abeğyan'a göre, “Gusanlar, şiirlerini bir musiki aleti ile çalıp söylemektedirler. Ayrıca Gusan adı sadece erkek şairlere verilmekte, kadın şairler e ise “varsak” denmektedir” [7] Ermenilerin kadın âşıklara varsak demesi oldukça ilginçtir. Ermeni kadınların düğünlerde, eğlencelerde vb mani veya mahnı adını verdikleri şiirler okudukları da bilinen detaylardır. [8]
Ermeni aşuglar, şiirlerine “Hayren” adını vermişlerdir. Hayren okumak demek Ermenice okumak anlamına gelmekteymiş. Ermenilerin “düğünde, toyda, herhangi bir eğlence anında bu hayeranlar' dan okumakta ve çoğu zaman da Ermenice'nin yanısıra Türkçeyi de kullandıkları”[9] ortaya çıkmaktadır. Alugların şiirlerini hem Türkçe hem de Ermeni dilinde söyledikleri bellidir. Ancak aşugların Ermenice söyledikleri şiirlerinde dahi kafiye kullanmak için Türkçe sözcükleri tercih ettikleri anlaşılmaktadır.
Ermeni kökenli aşugların şiirlerindeki konular halk şairlerimizin şiirlerinde ele aldıkları konulara benzemektedir. Yine de her aşuğun kendi mizacına, hayat şartlarına düşünce dünyasına uygun konulara yöneldikleri de ifade edilebilir. Aşuğların şiirlerinde yoksulluk, haksızlık, zalimleri kınamak,
Aşuğ Agahi Âşık İzanî, Âşık Vartan, Kul Eflâzî, Kul Agop, Kevkebî, Âşık Ganî, Pesendî, Âşık Civan, Bidarî Serverî, Nâmî Ermeni asıllı âşıkların en tanınmış olanlarıdır. [10
Şiir Örnekleri
Aşuğ Köçek'ten Bir Şiir
Aşug Vartan’dan Aşug Şiiri Örneği
KAYNAKÇA
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın