"ATATÜRKÇÜ BAKIŞ" KONULU DERGİYE DAİR

21.01.2024

 “Atatürkçü Bakış”

 Cumhuriyet ve Atatürk Haftası Özel Sayısı, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü

 Yıl: 1, Cilt: 1, Sayı: 2, Güz 2022

 Okuma Tarihi: 10.11.2023/ 17.12.2023

 

 

“Güçlü olduğunuz kadar millîsiniz…” (120.s. Prof. Dr. Hasan KÖNİ)

 

“Atatürk Devrimciliğinde karamsarlık yoktur, sorunları zamana bırakmak yoktur; bunların yerine yurtseverlik vardır, çağdaşlaşma yolunda inanç ve kararlılık vardır.”(3.s. Sunuş)

 

                                                  


                                                 ATATÜRK’E AKADEMİK BAKIŞ


     “Atatürkçü Bakış” adıyla yayımlanmış olan ve “Cumhuriyet ve Atatürk Haftası Özel Sayısı” nedeniyle içeriği özel olarak oluşturulmuş olan dergide; beş hakemli makale, beş konferans konuşması ve “sözlü tarih köşesi” adlı bir bölüm yer almaktadır.

       Gerek makaleleri gerek konferans metinlerini okuduğunuzda Atatürk’e nesnel bir bakışın, araştırmalara dayalı değerlendirmenin ciddiyetini ve farkındalığını hissediyorsunuz. Böylece, bilimsel bakışın, inceleme ve araştırmaya dayalı değerlendirmelerin ne kadar önemli ve etkili olduğunu kavrıyorsunuz. Konumuz Atatürk olduğunda bu kavrayış daha da önemli hale geliyor. Okumadan, araştırmadan, dağınık bilgi ve duyumlarla yapılan değerlendirmelerin ne kadar da yüzeysel olduğunu ve haksızlığa yol açacak bir noktaya gelebileceğini düşünüyorsunuz.  Okuduğunuz makaleler ve konferans metinleriyle aydınlanıyor ve nesnel bakışın değerini çok daha iyi anlıyorsunuz.

           “Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, temeli ve harcı, ‘yurt ve ulus bütünlüğü olan, Ayasofya’nın ve Sultan Ahmet Cami’nin görkemli sütunları gibi iki sütun üzerine oturttu. Biri, ‘tam bağımsızlık’; diğeri ‘ulusal egemenlik’ olan bu iki sütunu da, sağlam yapıp sarsılmamaları için ‘laisizm’ (laiklik) ilkesiyle birbirine bağladı.” (18-19.s.)

           Her makale ve konferans, Atatürk’ün çeşitli yönlerine, dönemine ve çeşitli kavramlara (demokrasi, eşitlik, modernleşme, küreselleşme  vb.) ışık tutuyor. Bilgilenirken aydınlanıyor ve Atatürk’ü daha iyi tanıma ve o dönemi daha doğru okuma fırsatı buluyorsunuz. “Atatürkçü bakış” ın ne anlam ifade ettiğini ortaya koyan her makalede ve konferans metninde bilimsel bir bakışla Atatürk’ü tanıyıp anlamaya çalışıyorsunuz ve okuduklarınız, bu bakışı kazanmanıza önemli bir katkı sağlıyor.

             “Demokratik sistem, ulus egemenliğine dayanır. Yöneticiler, yönetme gücünü kendi bilek gücünden, aile gücünden, sermaye gücünden, görünmez güçlerden değil; yönettiği halkından alır, alması gerekir.

               Demokratik sistemin temel dayanaklarından bir diğeri ise, eşitliktir. Bu, ekonomik eşitlik değildir. Hiçbir sistem, ekonomik eşitliği sağlayamamıştır. Eşitlik, yasalar karşısındaki eşitliktir.

                 Demokrasi, özgürlükler rejimidir. Bireyin temel haklarını ve özgürlüklerini en geniş biçimde güvence altında tutan rejimdir…” (128.s.)

            “Kuşkusuz, ‘Devrimler Dönemi’nin en önemli ismi, Mustafa Kemal’dir. Mustafa Kemal, ‘tek adam’dan çok; ‘yalnız adam’ olmasına karşın; inanmışlığı, inatçılığı ve ikna gücüyle devrimi sürüklemeyi başarır.” (93.s.)

             “Atatürk Devrimleri ve Yeni Türkiye’nin Kuruluşu” (Prof. Dr. Sina AKŞİN) başlıklı ve 1.11.2002 tarihli konuşma (105.s.); bir aydınlanmaya vesile olabilecek güzel bir konuşma. Konuşmayı, aydınlandığımı hissederek okudum. 

             Her makale veya konuşmada sizde iz bırakacak sözler, düşünceler, tespitler var. Bu tespitler, düşünceler Atatürkçü Bakış’ı daha nesnel bir boyuta taşıyor. Atatürk’ü sevmenin yetmediğine, onu tanımanın ve doğru anlamanın önemine dikkat çekiyor her bir metin.

                “… Türkiye Cumhuriyetinde de, birbirini denetleyen partilerin doğacağı şüphesizdir. Ancak memleket olmazsa partiler kaç para eder? Öyleyse önce memleket kaygısı olması gerekir.” (Mustafa Kemal, Bir yabancı gazeteye verdiği demeçten)(133.s.)  

                 Sözün özü;  bu dergide, “Atatürkçü Bakış” a dair önemli bir ölçüde bilinçleniyor ve nesnel bir bakış açısıyla Atatürkçülüğün ne anlama geldiğine ilişkin bilgi ediniyorsunuz.

                  İyi okumalar!


Dergiden Bölümler:

“… Benden sonraki beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üstünde akıl ve bilimin yol göstericiliğini kabul ederse, manevi mirasçılarım olurlar.” (5.s. Ölümünden bir yıl önce Ulu Önder diyor ki)


“Dünya ürünlerinin ve fikirlerinin aynı anda her yerde bulunduğu küresel bir market oluyor.”

(Rosbeth Moss Kanter- 1995, Küreselleşme tanımı)


“Bugün, modernleşme, çağdaşlaşma, bilim ve teknoloji; küreselleşmenin en etkin vasıtalarıdır.” (18.s.)


“Ulus-devlet ve Atatürk Türkiye’sinin esaslarından sapmak demek; milletçe Asurlu’lar ve Babilli’ler gibi tarihin derinliklerine gömülmek ve bekamızı ortadan kaldırmak demektir. (22.s.)


“Halkın halk tarafından halk için yönetimi.” (Abraham Lincoln’un demokrasi tanımı, 26.s.)


“Bir rejimin demokrasi sayılabilmesi için, farklılıkların ve çatışmaların olabilmesi gerekir. Ancak bunun, ılımlı ölçülerde, bir centilmenlik havası içinde gerçekleşmesi ve sonunda uzlaşmaya dönüşmesi gerekir. Oyunun kurallarını tanımayan aşırı çatışmalar, sistemin çökmesine neden olabilir.” (31, 32.s.)


“Ankara’nın başkent seçilmesindeki amaç, Türkiye Cumhuriyetinde çağdaş bir başkent kurmak ve Cumhuriyetin başarısını modern bir kentle özdeşleştirmektir. Ankara, aynı zamanda kültürel başkent olacaktır.” (144.s.) 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar