Gökkuşağından geçip ordan çıksam semâya
Âsumandan koparıp yıldız taksam saçına
Gülünce güller açan cemâlin benzer aya
Ömre bedel gözlerin bakabilsem içine
Görmesem de yüzünü hayâlin yeter bana
Varlığımda yokluğun ölümden beter bana
Vuslâtın makberde mi söyle ey mihrimâhım
Hep böyle mi yanacak yüreğimde ateşin
Kafdağı’nın ardında duyulmuyormu ah’ım
Gezsem İrembağı’nı bulunmaz ki bir eşin
Gönlümdeki bu sevdân bin cefâ eder bana
Sensiz geçen her günüm gam ile keder bana
Çare yokmuş bilirim bu aşkın yarasına
Kabuk bağlasa bile için için kanıyor
Tan yeriyle seherin taht kurmuş arasına
Güneş gibi doğup da gelecekmiş sanıyor
Görmesem de yüzünü hayâlin yeter bana
Sensiz geçen her günüm gam ile keder bana
Hicrân yüklü bulutlar bırakmıyor peşimi
Boğazımda hıçkırık yüreğimde ahüzâr
Mâzi’den kalanlara döktüğüm gözyaşımı
Topladım acıları Âtiye yolculuk var
Gönlümdeki bu sevdân bin cefâ eder bana
Varlığımda yokluğun ölümden beter bana.
Süleyman Karanfil