Ayak ( Kadeh, sağar ) Ayağ Çekmek Nedir
Ayak, Kadeh kelimesinin Türkçe olarak eş anlamlı karşılığıdır. Divan şiirinde Ayak kelimesi ile kadeh manasına gelen kelime arasında sık sık tevriyeler ve cinaslar yapılmıştır. Ayak göçürmek, ayak çekmek hem ayak çekmek, hem de kadehi çekmek anlamlarında sık sık her iki anlama gelecek şekilde de kullanılmıştır. Ayak, ayak çekmek kelimesinin ve deyiminin 18. yy. dan sonra halk şiirimizde de benzer şekillerde kullanıldığına şahit oluruz
Vardım ki yurdundan ayak göçürmüş
Sakiler meclisten çekmiş ayağı Bayburtlu Zihni
Ayağ kelimesi dilimizdeki ayağa düşmek, ayağa kapanmak, ayağa sarılmak, ayak almak, ayak göçürmek, ayağını çekmek, ayağa kapanmak, ayağını almak, ayağa su dökmek deyimlerinin hepsi ile tevriyeli kullanılmıştır.
Her ne dem lutf eyleyüp bezmi müşerref eylesen
Ehl-i bezm ayağına yüz sürmeğe âmâdedir.
Bu beyitte "ayak" kelimesi ile îhâm ve tevriye yapılmıştır. Ayak, hem bacağın "bilekten sonraki kısmı" hem de "kadeh" anlamındadır. Kadeh ’in incelen yerine de ayak dendiği, kadehin buradan tutulduğu da unutulmamalıdır.
Yürü var tanı kim ma’nide pir – i meykede
Her ayağı kim sunar el vermedir irşaddur. Necati Bey
Kınamayı bırak da meyhaneye var. Pir-i muğanın sunduğu elindeki kadehte nice irşad ( aydınlanma vardır. ) Bu beyitte halk şiirndeki pir elinden bade içmek motifinin de tevriyeli kullanıldığı, ayak sunmak ile şeyhin dervişi irşat etmek için el vermesi hadisesinin, kadeh vermek anlamına benzetildiği dikkat çeker.
Halin olduysa gussadan düşvâr
Mey-i nabın ayağına düş var ( la edri )
Halin keder denizinde düşvâr oldu ise ( boğuldu- güçleşti ise) git kadehin ayağına sarıl
Meyi ayağda gördüm elde tuttum yüz verdim
Ne haramzade imiş başıma çıktı şimdi ( la edri )
Gerçi ki şeyẖ·i ṣavmaʿa tevbeye dest·i ḥaḳ ṣunar
Sāḳiyi gör ki luṭf idüb el diyene ayaḳ ṣunar Necati Bey
Pîr-i mugânuñ ayagına düşdügüm bu kim
Destinde himmet itdüginüñ la‘l olur zücâc Behişti.
Şişe-i badeyi pinhan ede görsün yâran
Ayağı denk alalım zahid-i nekbet geliyor ( Süleyman Fehim )
Yarenler şarap şişesini saklasınlar, ayağı denk alalım ki o musibet zahid geliyor.
Bu beyitte halk şiirimizde kutsal mai kutsal içki anlamındaki bade ile şarabın, ayağı denk almak ile şarabı gizlemek anlamının tevriyeli kullanıldığı dikkati çekmektedir.
AYAĞA SU DÖKME
Eskiden beri yola, sefere çıkanların, askere gidenlerin arkasına çabuk dönüşü olsun niyetine su dökmek âdeti vardır. Eve gelen misafirin ayağını yıkamakla veya ayağına su dökmek de hürmet göstermek, iltifat etmek, ne denli değer verildiğini göstermek gereklerinden biri olarak milli bir adet kabul edilmişti. Abdest alanın ibriğini tutmak da buna bağlı geleneklerden biriydi.
Bu gelenekler divan şiirimize de yansımız, hem gerçek manasında hem de ayağ- kadeh -anlamına gelecek mecaz ve tevriyeli manaları ile de kullanılmışlardır.
Hayli serv i kaddin kim dile gelmedi hayliden
Ayağına su dökmeli olupdur çeşme- i pür nemden Necati Bey
Selvi boylu hayli zamandır gönle gelmedi ( eve gelmedi- yanıma gelmedi -görmez olduk) Ayağına su dökmeli yaşlı gözlerimden ( çeşm ve çeşme arasında da tevriye yapılmıştır. Çeşm göz- çeşme pınar
Ayağa su dökmek pek çok zaman kadehe şarap veya rakı dökmek anlamlarına da gelecek şekilde kullanılmıştır.