Ayyâr Nedir Bağdat Ayyârları

07.07.2015

 

Ayyar

Osmanlıca yazılışı: ayyar - ayyâr :  عيار

Ayyar kelimesinin sözlük anlamı: Dolandırıcı, hilekâr, olmakla birlikte çok gezen ( seyyar) , kurnaz, çevik, hırsız, casus, suikastçı manalarına da gelen çok anlamalı Arapça asıllı bir sözcüktür.  Bu sözcük seyyar kelimesi ile aynı kökten yani  ( ayr) kökünden gelir. Sözcük aynı zamanda zeki, kurnaz, düzenbaz, hilebaz anlamlarını da taşır.

Divan şiirimizde sözlükteki anlamlarına uygun olarak kullanılmış bir mazmun olarak dikkat çeker. Fakat  şairlerimiz bu  kelimeyi  biraz daha farklı anlamalara da çekerek kullanmışlar “çok gezip dolaşan, zeki, kurnaz, gözü pek ve atılgan “ anlamlarında da ifade etmişlerdir.

Bu kelime Melamiler de bir çeşit, Kalenderi dervişi veya mürüvvet ve fütüvvet ehlini ifade edecek şekilde de kullanılmış olduğundan  sözcüğü zamanla anlam kötüleşmesine uğradığı da söylenebilir. Yiğit civanmert, doğru sözlü, yiğit, iyiliksever, maharetli, sûfiyâne hayat süren bir topluluk veya kişi için kullanılan  bu tabir zamanla kötü anlamlar edinmiştir. [1] Melamilerin daha çok İran ve Suriye ‘de olmaları ile alaka kurulmaktadır. Ayyarların Bağdat’ta yol kesen haraç yiyen çeteler haline gelmesi de şiirimizde ifade bulmuş olur.

Ayyârlar, Horasan Melâmiyelerine  bağlı zümürüvvet ve fütüvvet ehli için kullanılan fityân tabiri ile de anılmışlardır.  Bazı İran kaynaklarında “civanmert, doğru sözlü, yiğit, iyiliksever, maharetli, sûfiyâne hayat süren “ kişiler olarak anılmış,  lakin hükümetler güçlü iken ortalıkta gözükmeyen hükümetler zayıflayınca yağmaya, talana kalkışan,  “işsiz güçsüz ayak takımı, topraksız köylü, ordudan ayrılmış askerlerin oluşturduğu başıbozuk kesimler[2] için kullanılan bir tabire dönüşmüştür.  

“Fâtih devrinde yazılmış bir fütüvvetnâmede ayyârın ‘avcı, sürekli gezip dolaşan, yan kesici’ anlamlarında kullanıldığı, fütüvvet mensuplarına ise mecazi mânada ayyâr dendiği anlaşılmaktadır. “ (Gölpınarlı, İFM, XVII/1-4, s. 55)

Ayyar sözcüğünün şiirimizde genel olarak kurnaz, çevik, casus, suikastçı, haydut, hır çıkaran, kavga yanlısı, belalı manalarında kullanıldığı görülür. Ayyar sözcüğünün Bağdat ile birlikte sık sık anılmasının nedeni  Bağdat’ın ayyarlar ile dolu bir şehir olarak görülmesi, Bağdat’ın ayyarları ile meşhur bir yer olarak bilinmesidir.

Ser-i kuyunda bilir gamzelerinle halim
Şol ki Bağdad’a vara tuş ola ayyarlara      Necati

Ayyar niğahın gibi aheste –rev olsan
Casus- u se- a perde  nişanı – kazasın     Naili

Casus ve suikastçı gibi olan   ayyar bakışların  niyetini gizliyor  zannetsen de kafandaki  tehlikeli  düşünceler   belli oluyor

Çeşm ü ġamzeñle bilür ḥāl·i Necātīyi şu kim
Ṭuş gelmiş ola Baġdādda ʿayyārlara               Necati 

Nice tuyulmasun râz-ı nihânum çâk-ı sînemden
Cihân `ayyâr ile memlû der-i gencîne sad-pâre          Şeyhülislam Yahya Hayatı Divanı ve Şiirleri

Gözlerün ‘ayyârı kim bir âl ile bin dil kapar
Nergis öykinse ana zerrîn külâhın yil kapar          Hamdullah Hamdi Divanı ve Edebi Kişiliği

   

KAYNAKÇA 

  • [1] Abdülkadir Özcan   , Ayyar, TDV İA , cilt: 04; sayfa: 296
  • [2] Abdülkadir Özcan   , Ayyar, TDV İA , cilt: 04; sayfa: 296



 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar