Onların da hayallere vardı zümrüt yaylalarda boy vermiş,
Papatya yanağında sevdalar ki menekşe morunda yeşermiş.
Mavi düşlerin ak güvercinleri sevgi taşımış yara,
Yavru emziren göğüslerin yüreği dua ulaştırmış civanlara…
Bin yıllık zaman kesiti bin bir ışıkla uyanarak,
Lavlaşan boğazın sularını ılıttı kutsayarak.
Ölüp de ölünmezliğin meçhulde silinmezliğin,
Yurt ağacının gölgesinde tarihte bilinmekliğin,
Kandan mürekkebiyle destanlaştılar sonsuza değin.
Genç Osman oradaydı Sultan Murat’la birlikte,
Ulubatlı Hasan sancaktarlığında Fatih bütün haşmetiyle cenkte.
Yavuz Sina Çölü’nden yetişti atının yelesi kumlu,
Osman Gazi atının kuyruğunu bağlamış Orhan’ıyla kurumlu.
Yıldırım tüm sadeliğiyle Anadolu’yu takmış peşine,
Siperlerin gerisinden yetişiyor her “imdat” sesine.