Bilebilsen gönlümdeki yarayı,
Tabibin sunduğu merhem, “tuz” gelir…
Görebilsen özümdeki çırayı,
Yaktıkça hasretin, yürek “köz” gelir…
Zannederler ben bir zâra düşmüşüm,
İsyan edip, intizara düşmüşüm,
Bilmezler ki, bir nigâra düşmüşüm;
İşar etsem sevdiğime “söz” gelir…
Ümit, gariplerin ekmeği, aşı…
Vuslat mahbupların hayali, düşü…
Candan vurulmuşsa canana kişi;
Sitem etse kendisine “naz” gelir…
Gerçek sevgi kaldı ise dünyada?
Seven murat aldı ise dünyada?
Yâr, yârini buldu ise dünyada?
Viran olmuş, gülistana “Yaz” gelir…
Kim çekmişse kara sevda yasını,
Bil ki dolu içmiş efkâr tasını…
Kim üstün bilmişse hep ustasını;
Arif meclisinde bire “yüz” gelir…
Mevlâ’m âli kılar bazı kulları,
Onlara kurdurur “aşk okulları”…
Emsalsizdir her birinin hâlleri;
Ruhumuza, ufkumuza “haz” gelir…
Nerede “Gülperi”, hani “Mihriban”?
Haniya “Sümmani”, ya “ Âşık Nihân”?
Niyazkâr bir daha görür mü cihan?
Böyle civanlara cinân “az” gelir…
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın
Hasan Çubukçu
6 years ago
Esin Kiremitçi
6 years ago
Seferi (Nurcan Bedir Ören)
6 years ago