11.07.2015
BALIĞA HALKA TAKMAK - DENİZKULAĞI - SEDEF -
Günümüzde göç yollarını ve bulundukları yerleri, davranışlarını vb izlemek için hayvanların kuşların ve balıkların elektronik ciplerle izlendikleri vakidir. Divan şairlerimizde rastlanılan çık sayıda beyitte ne amaçla yapılığını anlayamasak da balıkların kulaklarına gümüş halka takıldığı ortaya çıkmaktadır.[1]
Farklı devirlere yaşamış birçok divan şairinin şiirlerinde bu konun anlatılmış olması ilgi çekicidir. Evliya Çelebinin yazdığı seyahatname de Sultan Murat’ın Bağdat seferine giderken Urfa’da balıklı gölde iki balığın kulağın altın mengüş – halka geçirdiğini anlatır. Ama nedeni ifa etmez. A. Talat Onay’ın adı geçen eserinde de balıkların kulağına gümüş halka takılma âdetinin gerekçesi izah edilmemiştir.
Sadece balıkların kulağına değil kuşların ayağına da hall takıldığı da anlaşılır.
İki büktün bu ten-i zerd-i nizarım guyiya
Mürg-i can ayağuna hal hal eyledin. Necati
Guş-i mahiye takar sanki gümüşten halka
Nazil oldukça su iste katarat-ı emtar. Mesihi
Balığın kulağına gümüşten halka takıyor gibi buldukça deniz kabuklarını - sedef yapılan midye kabukları - kulağına takıyor.
Guş i mahi –i hüner deyayı endişemdedir.
Dürr-i irfan bahr-ı gevher – nak-ı idrakimdedir. Esad Muhlis Paşa
Hüner sedefi balı kulağı gibi fikir ve hayalimin denizlerindedir. İrfan incisi gibi olan anlayışımın mücevherleri de denizdedir.
Guş- mahı işitirsen de: Sadef Tufe-i Vehbi
Deniz kulağınıı işitirsen sedef de...
İçinden inci çıkarılan istiridye kabukları ile midye kabuklarından sedef yapıldığı, bu kabukların sedef sanatında kullanıldığı, sedefin hammaddesinin bu kabuklar olduğu, halk arasında bu kabuklara deniz kulağı dendiği , deniz kulağı da denilen kabukların işlenerek sedef kakma sanatında eşya yapımında kullanıldığı veya eskilerin bu kabukları kulaklarına boyunlarına vb taktıkları divan şairlerimizin şiirlerinde geçen malzemelerdendir.
Dür tek dişin sözünü her dem işitmek ister
Bahrün müdam anun çin sahildedir kulağı Fuzuli[2]
İnci gibi dişlerinin arasından çıkan sözlerini duymak için deniz, sürekli olarak kulağını sahilde tutar.
KAYNAKÇA
[1] A. Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB Yayınları, İst. 1996, shf130
[2] A. Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB Yayınları, İst. 1996, shf130
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın