KategorilerGÜZEL SANATLARResim SanatıBarbizon Ekolü Tarzı Türk Ressamları

Barbizon Ekolü Tarzı Türk Ressamları

17.09.2020

 

Hoca Airıza'nın bir tablosu 

Barbizon Ekol ressamlarının sanat anlayışları modern anlamda resimler yapan ilk ressamlarımız üzerinde tesirli olmuştur. Batılı tarzda modern resim sanatımızın ilk örnekleri Şeker Ahmet Paşa, Osman Hamdi Bey, Hoca Ali Rıza, Süleyman Seyyit gibi ressamlarımızdır. Bu ressamlarımız 1839 Tanzimat Fermanıyla başlayan batılılaşma sürecinde Batı kültür ve medeniyetini öğrensin diye Fransa’ya gönderilen öğrencilerin arasından çıkmıştı.

Barbizon Ekol  resim anlayışının Fransa’da ortaya çıkması ile ressamlarımızın batıda öğrenim görmeye başlaması aynı yıllara denk geldiği için modern Resim Sanatımızın başlangıcında Barbizon Ekolü  ve Oryantalizmin önemli tesirleri vardır. Modern resim sanatımızın ortaya çıkması esnasında Fransız ressamların etkileri oldukça kuvvetlidir. Galatasaray Lisesi ve Harp okullarında öğretim veren ilk Ressamların Fransız asıllı ressamlar olması, 1840 tan sonra yurt dışına batılı anlamda eğitim alsın diye gönderilen ilk öğrencilerin Fransa'ya yollanmış olması Edebiyat ve resimde Fransız ekolünün tesirli olmasına neden olmuştur. 

Batılı resim sanatımızın gelişiminde Paris’te açılan Mekteb-i Osmanî adlı okulun da çok önemli katkıları olmuştu. Zamanın Paris elçisi Cemil Bey’in Sultan Aziz’e önerisi sonucu 1860’da Paris’in Karanel semtinde Viyola sokağında kuruldu ve kapısına Osmanlı Tuğraları asılmıştı. [1] Bu okulun ilk öğrencileri ise  resme ve sanata düşkün bir padişah olan Sultan Abdülaziz, tarafından gönderilmiş olan Şeker Ahmet PaşaTıbbiye İdadisi resim öğretmen yardımcısı Ahmet Ali Efendi ile Mektebi Harbiye mezunu  Süleyman Seyyit’ti

 Şeker Ahmet Paşa manzara ve natürmort resimleriyle tanınan ilk önemli Osmanlı Ressamlarından birisidir. Paris’te kaldığı süre içinde aldığı klasik eğitimin yanı sıra sanat olaylarını da takip etmiş, Paris ve Fransa da o yıllarda popüler bir resim olan Barbizon okulu mensubu ressamların ve resim anlayışına sahip ressamların çalışmalarından etkilenmiş, yurda döndükten sonra da onların bu resim yapma tekniğini uygulamıştı.

Barbizon okulu ressamlarının tesirlerinin gözlemlendiği ressamlarımızın başında Şeker Ahmet Paşa, Hoca Ali Rıza , Süleyman Seyyit ve Namık İsmai 'i sayabiliriz.

Şeker Ahmet Paşa Türkiye’ye döndükten sonra Barbizon Okulu, ressamlarından Corot ve Courbet etkisinde resimler yaptı.  Köylü ve eşeğinin doğa içinde çok küçük olarak tasvir edildiği Ormanda Oduncu resminde ormanın gizi ve ağaçlar romantik bir ışıkla verilmiştir. Mistik bir atmosferin hâkim olduğu ve doğanın yüceltildiği titiz bir çalışma örneği olan kompozisyonda zaman durmuş gibidir. Orman ve Geyik, ‘Kır Peyzajı’, Ormanda Koyun Sürüsü ve ‘Ceylan’ gibi resimlerinde hep dikkatli doğa gözlemleri fark edilir. Ancak nesneler fotoğraf gibi birebir ve ayrıntılı olarak aktarılmamıştır. Resimlerde içtenlik, romantik bir anlayış, masalsı ve düşsel bir görünüm belirgindir. 1898 tarihli Talim Yapan Erler ve 1899 tarihli Hisar ve Evler adlı çalışmalarında da yalın ve naif bir tutum göze çarpar. Vadiden ve bulutların arasından gelen ışığın aydınlattığı resimde erler son derece küçük figürler olarak görülür. Şeker Ahmet Paşa’nın manzaralarında güçlü bir teknikle kendine özgü fırça darbeleri ve ışık kullanımı, saf duyarlılık, kişisel bir görüş ve yumuşaklık fark edilir. 

 Süleyman Seyyit, ışık ve renk” gibi plastik unsurları ön plana çıkaran   realist ve natürmort üstadı  bir ressamdı. Fransa’da  Rober Flori, Gustav Blanje, Aleksandır Kabane gibi hocalardan ders almıştı. Tıpkı Barbizon Okulu ressamları gibi açık havada ve doğaya bakarak resimler yapıyordu.  ‘Filozof’ adını verdiği eşeğine binip Alemdağ kırlarına gider ve resimlerini açık havada ya da atölyesindeki modeller karşısında yapmıştı.[2] Süleyman Seyyitt,  Nuhkuyusu’ndaki ahşap evde oturmuş, i eşeğine binip Alemdağ kırlarına gidip resimlerini açık havada yapmıştı.  Konularını güzellik kaynağı olarak gördüğü Üsküdar’dan seçmiş, ancak Üsküdar’la ilgili resimlerinin çok azı günümüze ulaşmıştır.

 Hoca Ali Rıza’nın resimlerini tıpkı Barbizon ressamları gibi İstanbul'un manzaralarına bakarak yaptığını biliyoruz.  Hoca Ali Rıza’nın ayrıntılara gösterdiği özen ve renk bilgisi ile ilk Türk manzara ressamıdır. Resimlerinde genellikle İstanbul sokaklarını, deniz kıyılarını, fıstık ağaçlarını, yelkenlileri ve kayıkları işlemiş bu resimlerinin pek çoğunu açık havada ve manzaralara bakarak yapmıştır. Daha çok figürleri ve Oryantalist izler taşıyan Osman Hamdi Bey'in manzara resimlerini yaparken Barbizon Ekolünün anlayışına yakın tekniklerle yaptığını bilmekte ve anlamaktayız. [3] ( bkz Hoca Ali Rıza Hayatı Sanatı ve Tabloları)

Namık İsmail 1911’de Paris’e gönderilmiş,  Resim öğrenimini bir müddet Julian Akademisi’nde yapmış ama Paris’te Ecole Nationale des Arts Decoratifs ve Cormon Atölyesi’ne de devam etmiştir. Tarihi konulu resimler yapan  Cormon atölyesinde,  Mehmet Ruhi Are ve İbrahim Çallı   ile birlikte eğitim görmüş, Paris'te bulunduğu yıllarda Monet'in (1840-1926) tabloları ve Barbizon okulu resim teknikleri üzerinde de çalışmıştır.  Namık İsmail’in Monet’in ünlü nilüferler dizisi üzerinde de çalıştığı, Barbizon Ekolü ressamlarının resimleri ile de ilgilendiği bilinmektedir.[4]

( Bkz Namık İsmail Hayatı Sanatı ve Tabloları)

 

KAYNAKÇA 

[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/seker-ahmet-pasa-hayati-ve-resim-anlayisi/78308

[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/suleyman-seyyit-hayati-ve-resim-sanati/78309

[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/hoca-ali-riza-hayati-sanati-ve-tablolari/78310

[4] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/namik-ismail-hayati-sanati-ve-tablolari/78480

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da