"Ezber bozmak", yani kalıplaşmış olanın dışına çıkmak kolay değil. Her şeyden önce cesaret gerektiren bir davranıştır. Ayrıca bilgi, kültür ve analiz etme gücü gerektirir. Yani herkes ezber bozamaz.
Bir anlık heyecanla veya yüzeysel bilgilerle ezber bozamayız. Önce iyi bir okur olmalıyız. Merak edip araştırmalıyız. Sorgulamalıyız. Anlık bir davranış değildir ezber bozmak. Başka bir açıdan bakmak için farklı bakış açılarıyla yazılmış eserleri önyargılardan uzak okumalıyız. Araştırmalı, okumalı ve analiz etmeliyiz yaşananları, olguları ve davranışları... Hepimiz biliyoruz ki batıl inançların çoğu, bu yaklaşımdan yoksun olduğumuz için toplumda yayılıp yerleşiyor. Nesnel bir bakış açısıyla ve edindiğimiz bilgi birikime dayanarak değerlendirmeliyiz olayları ve de insanları. At gözlüğüyle bakmamalıyız yaşananlara. Çok yönlü bakabilirsek her şeyi daha sağlıklı değerlendirebiliriz. Çok yönlü bakabilmenin yolu da çok yönlü okumaktan geçer. Siyaset sanat, din, hangi alana dair olursa olsun, çok yönlü okumayı bir prensip haline getirmeliyiz. Tam bir aydınlanma için bu prensipten vazgeçmemeliyiz. Başka bir açıdan bakmanın öneminin farkında olmalıyız. Aksi takdirde kendimizi belli bir bakış açısına hapsetmiş olacağız ki bu durum bizi kalıplaşmış düşüncelere sevk eder.
Kalıplaşmış olandan değil özgür düşünceden yana olmalıyız. O zaman hayata, insanlara ve çeşitli kavramlara daha geniş açıdan bakabiliriz. İşte bu bakış, düşüncemizi ve ruhumuzu özgürleştirir. Farklı açıdan bakmanın ayrıcalıklarını ve güzelliklerini yaşarsınız. Hem ruhumuzun hem de insanlığın farklı bir bakış açısına ihtiyacı olduğunu unutmayalım!