KategorilerDİL BİLGİSİYazım İmla Ses KelimeBaşka Dilden Giren Sözcüklerin Yazımı ve Kesme İşareti

Başka Dilden Giren Sözcüklerin Yazımı ve Kesme İşareti

25.08.2016

 

Alıntı Kelimelerde Kesme İşaretinin Kullanılması Kullanılmaması

Bazı Arapça kelimeler gırtlak ünsüzü taşıdıkları, Türkçede de bu özelliği anlaşılacak şekilde telâffuz edildiği için kesme işreti barındırırlar:

“an’ane, an’anevî, bid’at, cür’et, cür’etkâr, cüz’î, iz’an, kat’î, kat’iyen, kat’iyet, kıt’a, kur’a, Kur’an, mel’un, mes’ul, mes’uliyet, mes’ut, meş’ale, sun’î, sür’at, şer’î, vak’a.”

Alıntı olup da kesmesiz kullanılan bu yapıda kelimeler de vardır.

defa, defetmek, heyet, menetmek, mesele, neşe, neşet, sanat...

Aşağıdaki kelimelere iyelik ekinin getirilmesi, aslında kelimenin sonunda bulunup da dilimizde eriyen gırtlak ünsüzünü ortaya çıkarır ve kesme işaretini gerektirir. (Bu kelimelerdeki ekler iyelik ekidir.)

cem›cem’i, cüz›cüz’ü, kat›kat’ı, men›men’i, nev›nev’i, tab›tab’ı...

Sonunda gırtlak ünsüzü bulunan kelimeler iyelik ekini –ı, -i biçiminde alırlar. Bunlardan cami ve mâni kelimeleri camisi ve mânisi şeklinde de olabilir. Bunlar yalın hâlde kullanıldıklarında sonlarında tek ünlü vardır.

bayi›bayii, cami›camii veya camisi, mâni›mânii veya mânisi, memba›membaı, mısra›mısraı, sanayi›sanayii...

Bu kelimelere yönelme hâl eki getirildiğinde araya y sesi girebilir de girmeyebilir de. Her iki kullanış da doğrudur:

bayiye, bayie; camiye; camie; membaya, membaa; mevzuya, mevzua, mısraya, mısraa...bayiyi, bayii; camiyi; camii; membayı, membaı; mevzuyu, mevzuu, mısrayı, mısraı...

Bazı Arapça kelimelerde kısa ünlüden sonra gelen gırtlak ünsüzü dilimizde kaybedilerek ondan önceki ünlü uzun okunur.

dava, mamur, mana, memur, resen, tamim, tecil, tediye, tehir, telif, tesir...

 

Alıntı Kelimelerin Yazımının Dilimize Uyarlanması-Uyarlanmaması

1- Dilimize mal olmuş yabancı kelimeler Türkçede söylendiği gibi yazılır.

kulüp, kent, kamu, duvar, merdiven, çamaşır, pencere, kitap, iskele, banka, sigorta, sandalye...

Dilimize mal olan ya da olmayan bazı kelimeler söylendiği gibi yazılmamaktadır:

beysbol, blender, funya, çikolata, entelektüel, firkateyn, fosseptik, kampus, master, mönü...

2- İki ünsüzle biten bazı Arapça ve Farsça  kelimelerin son iki ünsüzü arasına ünlü girer:

emr›emir, keşf›keşif, azl›azil, nakl›nakil, hükm›hüküm, bahs›bahis, fikr›fikir, nutk›nutuk, sabr›sabır, şahs›şahıs, şehr›şehir, ilm›ilim, zehr›zehir.

Bu kelimelere ünlüyle başlayan bir ek veya yardımcı fiil eklendiğinde, sonradan konan ünlü, yazılışta da okunuşta da düşer.

emir›emretmek

keşif›keşfi

azil›azli

nakil›nakledilmek

hüküm›hükmü

bahis›bahsimiz

fikir›fikrin

nutuk›nutku

sabır›sabretmek

şahıs›şahsı

şehir›şehrim

ilim›ilminiz

zehir›zehri

zikir›zikreylemek

3- İçinde iki veya daha fazla ünsüzün yan yana bulunduğu yabancı kelimeler olduğu gibi yazılır:

alafranga, apartman, biyografi, elektrik, gangster, orkestra, telgraf...

4- İki ünsüzle başlayan ve iki ünsüzle biten batı kökenli kelimeler olduğu gibi yazılır; ünsüzler arasına ünlü konmaz:

gram, gramer, grup, kral, kredi, kritik, plân, pratik, problem, program, proje, prova, psikoloji, slogan, spor, stil, stüdyo, trafik, tren...film, aks, form, lüks, modern, natürmort, risk, slayt, teyp...

5- Bazı yabancı kelimelerde kelime başında veya iki ünsüz arasında ünlü türemiştir. Bunlar da bu yeni şekilleriyle kullanılırlar:

iskarpin, iskele, istasyon, iskelet, istatistik, kulüp...

6- Ön ek, son ek veya edat bulunduran yabancı kelimelerle iki kelimeden oluşan yabancı kelimeler:

alelhusus, alelâcele, bîçare, bilâistisna, bilvesile, bîvefa, ilelebet, lâdinî, lâkayt, naçar, namağlûp, namevsut, namüsait, namütenahi, 

Panislâmizm, Panturanizm, Pantürkizm, reorganizasyon, sürrealizm, realizm, romantizm... otobiyografi, telekart, telekonferans, bankamatik...

7- Batı kökenli kelimelerin içindeki ve sonundaki “g” sesi korunur:

lig, org, morg, biyografi, dogma, magma, monografi, paragraf, program, arkeolog, demagog, diyalog, jeolog, katalog, monolog, psikolog, Türkolog, ürolog...

Ancak “coğrafya, fotoğraf, topoğraf” kelimelerinde “g”ler “ğ”ye dönmüştür.

8- Ödünçlemeler (dilimize mal olmamış kelimeler) özgün imlâları ile yazılır:

by-pass, center, centrum, check-up, fuel-oil, pipeline, pizza, spaghetti...

9- Bilim, sanat ve uzmanlık dallarında kullanılan terimler de özgün imlâları ile yazılır.

andante (müzik), cuprum (kimya), deseptyl (eczacılık), quercus, terminus technicus (teknik terim).

 

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com       

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da