BEN HER YAĞMURDA…

22.11.2017

Ben her yağmurda bir hoş olurum.

MFÖ'nün "Bu sabah yağmur var İstanbul'da/ Gözlerim dolu dolu oluyor bilinmez niye…" şarkısını alırım yüreğime ve uzun bir yolculuğa çıkarım ben her yağmur yağdığında. Gözlerim dolu dolu olur, yağmurun sesini ve kokusunu duyarım ta içimde.

Bir hoş olurum ben her yağmurda ve açarım perdeleri üstüme üstüme, yağmuru kalbimin ücralarına taşırım. O ücralara taşınırım. Mülteci olurum orada. Kaybolurum. Kendimi unutmak isterim kendimde. Yok olurum. Yok olmakla nasıl en derinden var olabilir beniâdem, onu anlar ve yok olurum.

Kendimi bu âlemden kaçırmak isterim ben her yağmurda. Gittikçe soysuzlaşan, yalana dolana batan, ikiyüzlülüğe bulaştıkça bulaşan, zenginin daha zengin, fakirin daha fakirleştiği, zulmün, haksızlığın, kayırmacılığın hüküm sürdüğü bu dünyadan kaçırmak isterim kendimi ben her yağmur yağdığında.

Ben her yağmur yağdığında Allah'ın birer ayeti olan çocuklara, onların su gibi derin ve rahim gözlerine kaçmak isterim bu köhne âlemden. Ucuz insanların işgal ettiği bir toplumdan riyasız, karşılıksız, sebepsiz-sualsiz gülümseyen çocukların saçlarına düşmek isterim. Onları tutmak, onlara tutunmak isterim ben her yağmur yağdığında.

Ben her yağmur yağdığında dedemin bir ağaç kabuğu misali kırış kırış yüzüne yaslarım yüzümü. Oraya düşmek, oraya düşürmek isterim yağmurdan yoksun bedenimi. Nineme düşmek isterim, ninemin dudaklarından dökülen içten, riyasız o dualara düşmek isterim bu günahkâr bedenimle. Karanlıktan çekip bedenimi onların uzak, çok uzak kuyusuna düşmek, yitirmek isterim kendimi ben her yağmur yağdığında.

Uzaklarda bir kadının yağmura şiirler yazdığını (yazamadığını) düşlerim ben her yağmur yağdığında. Tel tel saçlarına dökülen yağmuru bağrında sakladığını bilir, susarım. Onu şiirlere, şarkılara, uzaklara sunarım. Harflere boğarım onu, onu yüklem yapar, gizli özne yapar şiirlere dizerim ben her yağmur yağdığında.

 Ben her yağmurda bir hoş olurum işte. Ayaklarım yerden kesilir ve kelimelerin ortasında bulurum böyle kendimi birdenbire. Elim yazmaz olur, kalbimden dökülür harf harf sözcükler ve ben yine yağmura müptela olurum. Yağmur bana eş, yağmur bana ana, yağmur bana sıcak bir kucak…

Yağmurun aşkına yeniden şahit olurum ben her yağmur yağdığında. Yağmurun yaprağa olan aşkını görürüm ben, toprağa olan aşkını. Yağmur usul usul geçer damarlarıma ve beni bambaşka iklimlere salar gidebildiğim kadar. Ve şiir başlar sonra yağmur yağarken. Ve şiir, başlar:

"Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız

  yaprakla yağmurun aşkı meselâ

  kim olsa serpilen coşturuyor bizi

  imreniyoruz başkalarının mahvına.

  Yağmur mahvoluyor çarparak

  kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında

  yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur

  silkiniyor vuran her damlayla." 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Ceylan Başar

Ceylan Başar

7 years ago

yaşadığımı şeyler yazdıklarımıza sermaye oluyor. Yazarın yaşadıkları yazarın yazdıklarıdır.

Ali Canlı

Ali Canlı

7 years ago

Belki ciddi bir yorum olmayacak ama bana hitap eden dikkatimi çeken bir paylaşım oldu.

Muhittin Bulut

Muhittin Bulut

7 years ago

@muhittinbulut251 | Muhakkak ki yaşayan yazmak ister; çünkü yazmak bizatihi yaşamaktır... Teşekkürler​.

Muhittin Bulut

Muhittin Bulut

7 years ago

@muhittinbulut251 | Teşekkür ederim efendim...