Ben Sana Neyi Nasıl Anlatayım?
Neyi anlatayım ne anlatsam sana sen yine dinlemeyeceksin
Elinde sapan gökyüzünde özgürce uçan kuşları vuracaksın
Kanatlarını kıracaksın kanatacaksın
Kazandıklarını kursağında bırakarak
Yavrularına ulaşmamasını sağlayacaksın
Biliyorum sen hiç ağlamazsın
Yüreğinde o merhametin üzerine kayaları
Taşları betonları yığmışsın
Sahi unuttum sen kendini dahi sevmiyorsun
Ben sana neyi nasıl anlatayım
Kendi karanlığını ışık sanırsan
Kendi tabutunda bir ömür yaşamayı yaşamak sanırsan
Yarınları bir ıstırap görürsen sana ben neyi nasıl anlatayım
Beklemeyi mi bekleyeni üzmemeyi mi?
Uçan kuşun umutlarını mı?
Yavrularının aç sefil halde bırakmanın günahını mı?
Hayatla ölüm aralığına bunların yakışmadığını mı?
Bir değil on beden büyük ya da dar geldiğini mi?
Ellerin uzanmak tutmak için
Gönüllerin sevmek sevilmek için var olduğunu
Neyi anlamayan sana anlatayım
Anlayacağını bilsem bir asır anlatırım
Ama vazgeçmedim bak anlatıyorum
Siyahla beyazın bir olmadığını
Gündüzle karanlığın aynı olmadığını
Biri gelirken birinin gittiğini
Ölümden sonra hesap verildiğini
Bir annenin çaresizlik içinde ağlamasının ıstırabını
Hayalleri çalınan hiç olmayan masum çocukların
Sebepsiz yere savaşlarda yok edildiğini anlatıyorum
Gel anla bunları
Anlatalım birlikte
Destek ol bana
Tek başına çıkmayayım yola
Dertlerle
Vurdumduymazlıkla
Üç maymunu oynamakla
Anlamamakla
Bir yaraya derman olmamakla
Geçirdiğin bu kaçıncı bahar kış?
Hayat ömür bir bir elimizden kayıp giderken
İçini doldurmayalım mı gülücüklerle
Çocuk kahkahalarıyla?
Kendine inşa ettiğin bu hapishanede
Yaşamak sana neden cazip geliyor
Bir adım atacak kadar dar iken
Bir parça güneş ışığını alacak pencereleri yok iken
Ciğerlerin yanarken külleri ile doldurduğun
O yıkık ranzanın altı dolmuş taşmış iken
Gel tut ellerimde çık dışarıya
Tutun hayata insana umuda
Terk edenler kendilerini terk eder
Terk ederek onlara ceza vermez kendisine verir
Bak ceza verdiklerin kapında mı?
Ağlayan sızlayan var mı?
Bak yüreğin senden fazla yorgun
Gel uzan çimenlerin üzerine
Kuruyan sen yeşersin çimenlerle birlikte
Mezarın içine mezar olma
Bir beden çürüyen bir beden
Biraz gülümsetmek için ömrünü harcamış bir bedeni bırak içine
Ölmeden önce bedenini yüreğini düşlerini
Fikrini gömme
İçine ne hayaller düşler umutlar sığar bir bilsen
Bunların yanına istediğin gibi acılarda sığar
Ama hayaller düşler umutlar her şeyi siler
Geride bir gülümseme gülümseyen bırakır
Yüreğinin ortasına bir bağdaş kur otur
Az etrafına şöyle bak
Çıkar o olumsuz düşünceleri fikirleri yıkımı
Bak gör feryat eden çırpınan zavallı seni
Sevmeyi sevdayı nasiplenmek için düş peşine
Bir mana anlam katar inan o gülüşüne
Varlığın şimdi bir harf kelime sözcük etmez iken
Var olmak için at gönlün üzerinde
Merhametin üzerine yığdığın o taşları at
Atamazsan beraber atalım
Varlığın binlerce kelime söz hece olsun
Anlam mana kat yaşantınla
Bakışınla gülüşünle hayata insanlara
Sızılar çoğalsa da sarsa da
Devanın var olduğunu hatırlatmak
Varmana yardımcı olmak için vardır
Yıkılman çaresiz kalman için değildir
Bari hiçbir şey anlamadınsa bu son sözümü anla
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren
Sibel Çolak
7 years ago
Aydın Çetinkaya
7 years ago
Metin Mesutlu
7 years ago
Mehmet Aluç
7 years ago
Mehmet Aluç
7 years ago
Mehmet Aluç
7 years ago
Şerife Kendir
7 years ago
Mehmet Aluç
7 years ago