Ben Seviyorum Şukufe’yi... Güya yaramı saracakmış Üstelik yakalayarak birde ham yapacakmış Üstelik birde sarılacakmış Bak baka bak uyanığa Ben bebek miyim sarılacaksın Sonra hamile kaldım diye yamanacaksın Yürü sütsüz Nuriye yürü kimse yemez Benim gibi şair senin boğazından aşağıya gitmez Sütlü Nuriye olsaydın giderdin hoşa O nedenle yürüme bana boşa Bakma bendeki naif duruşa Yiyemezsin beni üç beş kuruşa Soyarım seni dönersin soyulmuş kuşa Haydi, kolay gelsin sen çık karşıdaki yokuşa Yürü sütsüz Nuriye yürü kimse yemez Benim gibi şair senin boğazından aşağıya gitmez Ben gelmem senin oyununa Girerim sanma sakın o koynuna Elimi de sarmam o boynuna Bakma böyle sakin durduğuma Yazarım sana şöyle bir oyun Alırsın şöyle güzel bir boyun Olursun meleyen koyun Demezsin neşeyle şöyle bir soyun Yürü sütsüz Nuriye yürü kimse yemez Benim gibi şair senin boğazından aşağıya gitmez Bazen olurum zapt edilmez bir azgın boğa Beklemezsin artık senin için yeni bir gün doğa Yok, olmayı seçersin kızdırtma beni sevinme vara yoğa Var git işine ele geçiremezsin beni uğraşma boşa Yürü sütsüz Nuriye yürü kimse yemez Benim gibi şair senin boğazından aşağıya gitmez Ben seviyorum Şukufe’yi o çilliyi O çok güzel yapar fırında künefeyi Tadına doyamazsın yaparsa birde güveçte Kuru fasulyeyi Bu hendekte atlatamazsın deveyi Haydi, kapatalım bu meseleyi Boşa harcatma kelimeyi heceyi Yürü sütsüz Nuriye yürü kimse yemez Benim gibi şair senin boğazından aşağıya gitmez Mehmet Aluç