Beyanat

08.06.2016

BEYANAT
Güneş vursun, gök inlesin.
Karanlığı asıyorum!
Rüzgâr bulut aşka gelsin,
Muhabbeti esiyorum.
 
Bir akisim netameli,
Huyum garip; soyum deli…
Yüzün gözümden gideli,
Aynalara küsüyorum.
 
Aman vermem korkulara,
Sual olmaz sorgulara,
Volkan içip dalgalara,
Hasretimi kusuyorum.
 
Şart koşmuşlar teraziye,
Düzen değişmezmiş; niye?
Bağır taşla gülsün diye,
Taşa bağır basıyorum!
 
Ormanların iç cebine,
Tacına muhtaç çimene,
Yağmurların perçemine,
Gökkuşağı taşıyorum.
 
Poyrazlarla yaşamıyor,
Gülü susuz okşamıyor,
Hep sükûnet kuşanıyor;
Metanete pusuyorum.
 
Sağım bıçak solum bıçak,
Karşı dağda gülüm bıçak,
Elim balta; dilim bıçak,
Ayrılığı kesiyorum.
 
Aşk semaya sofra kursun,
Yıldız coşsun; ay kudursun!
Hicran sesi şöyle dursun,
Ben vuslatı susuyorum…

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Sibel Cihan

Sibel Cihan

8 years ago

Ormanların iç cebine, Tacına muhtaç çimene, Yağmurların perçemine, Gökkuşağı taşıyorum. Şiir tekniği açısından k hiç bir kusur bulamadım. Şiirde iki farklı durak kullanmak şiir töremizde vardır. Zaten belli bir çıtayı aşmış olan şairin şiirini teknik yönden eleştirmenin da fazla bir esamsei yoktur bence. İçeriğe gelince, özgün benzetmeler bulmak, insandan doğaya doğadan insana güzel aktarmalar yapmak, incecik duyguları pürüzlerden arındırıp harika hayallerle süslemek şairliğin başarısı . Şiirinizde bunların hepsini gördüm. Bu yüzden tebrik ederim.

Muhammed Emin Türkyılmaz

Muhammed Emin Türkyılmaz

8 years ago

@muhammedturkyilmaz900 | Kıymetli yorumlarınız için çok müteşekkirim efendim. Sağ olunuz.