BEYOĞLU ADINDAKİ MABED

20.03.2015

 

 

Zaman acımasızca kendini asmıştır,

Gölgesi uzanır merdivenlerine.

Nice aşklar yaşanıp,

Külleri hatıra kaldı

İstiklal Caddesinde.

***

 

Söylenecek bir şey yok.

Pera-Palas’da sükun buldu

Yorgun seneler.

Tünel’de hala bekleniyor

O vefasız sevgililer.

***

 

Akşamın

Kasvetli bulutları çöküyor,

Anıların üzerine birer birer.

Odakule, Latin Kilisesi,

Ayakta zor duruyor, üzülmekteler.

***

 

Sadece Haçopulos Pasajı bilir;

Orada Rum Kızını nasıl sıkıştırdığımı.

Dayanılır gibi değildi etli dudakları.

Bugün tanımamazlıktan gelip geçsem de

Mazimizin tokadı, kızartır suratımı.

***

 

Tam ortasında kalmışımdır,

Galatasaray Meydanı’nda.

Balık Pazarı’ndaki kokular,

Çiçek Pasajı’nın kusmuklarına karışır.

Hayallerin aksidir, orada sızıp kalır.

***

 

İnci Pastanesi;

Deri derin süzer beni, anlayamam.

Her köşe başında yorgun yaşamlar,

Susmaz hayat kadınının şuh kahkahası

Kulaklarımda patlar.

***

 

Kelimelerle tarif edilemez;

Ağa Camii’nin minberinde uyur

Huzurun ta kendisi.

Tespihlerde ard arda dizilidir

İnsanlığın sevgisi.

***

Fransız Konsolosluğu’ndan geçerken,

İçim burkulur her nedense.

Çıkagelir ayrılık sinsice.

Hani “ölene dek bekleyeceğim” diyen

Çilli sevdiğim nerede.

***

 

Sarhoş akşamların altında kalmıştır,

Taksim Meydanı.

Yaslanır omuzlarıma;

Bıraksam

Yığılacak raylara boylu boyunca.

***

 

Üzerimize örtmüşler çaresizliği;

Yaşam,

Ha düştü ha düşecek yakamızdan.

Duygular dağılmıştır açık saçık.

Gizemli Beyoğlu Mabedi’nin

Dayanılmaz uykusundayız artık…

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar