Bilmece,
Her hangi bir şeyin üstü kapalı söyleyerek ne olduğunun bulunmasını sorulan kişiden bekleyen söz oyunlarına denir. Manzum düzenekte sorulan bu muammalar anonim halk edebiyatı ürünlerindendir. Sözlükteki anlamı: Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun şeklindedir.
Bilmece bilinmeyen bir nesnenin dolaylı olarak sunulmasıdır. Şiirsel bir klişe içinde karşılık bekleyen bir küçük sorudur. Çok defa nesneyi veya ilkeyi tek bir kelime ile ifade eder. Metinde verilen ipuçları ile bu nesnenin bulunması söz konusudur. (Boratav-Başgöz, 1964:77)Herhangi bir eşya, insan, hayvan, bitki, doğa ve inanışla ilgili olarak bazı ip uçları verilerek sorulan şeyin bulunması, bilinmesi amaçlı bir oyundur. Anadolu’da asal, elçim, hekat atlı hekat, matul mecal, metel , metal, tapmaca, bulmaca, hikaye, söz, bilmeli, tanımaca, fıcık, dele, gazelleme gibi adlarla da anılır. Bazı bilmecelere matal, metel , matel gibi tabirlerle de başlar.
Türkiye dışındaki Türklerde ise başvatkıç, bilmece, jumbak, tabışka, tabışmak, tabuşturmak, tapkış, tapmaca, yomak gibi adlarla ifade edildiği tespit edilmiştir.
Bilmeceler şiirsel özellik taşıyan kalıplaşmış sözler şeklindedir. İnsanı düşündüren, kelime dağarcığı geliştiren özellikleri vardır.
Bilmece Grupları
Bilmeceler söyleyiş şekillerine göre gruplandırılır
1. a) Başlangıçları kalıp sözlerden oluşanlar: Matal, metel, mata bilmece, bildirmece, tapmaca, kaydırmaca, kaymaca
· b) Benim bir oğlum veya kızım var diye başlayanlar
· c) Bir acaip nesne gördüm diye başlayanlar
· d) Karşıdan baktım... dam üstünde , yer altında yer sütünde vb ile başlayanlar
İki mısralı bilmeceler
Üstü gü
Altı gül
Üç mısralı bilmeceler
Et fit içind
Dünya dümeni
onun içinde"
Dört Mısralı Bilmeceler
"Şıpıl şıpıl sudan geçtim
Şıpırtısını duymadım
Yeşil çimen üstünde kumaş biçtim
Kırpıntısını bulmadım" (rüya)
Mısra sayısı dörtten fazla olanlar:
Sakalı var sözü geçmez
Pek uzağı gözü seçmez,
Kara nohur –t eker gider
Taştan taşa seker gider
Akça suyn içerler
Şeytan deyip geçeler keçi
Bilmeceler 3, 4, 5, 6 heceli dizelerden oluştukları gibi en çok da 7 ve 8 heceliktir. Çok dizeli bilmeceler mesnevi kafiye şemasındadır. aa, bb, cc , dd gibi
Bilmeceler sordukları sorunun cevaplarına göre somut veya soyut konulun bilmeceler olarak da sınıflandırılabilir. Halk edebiyatı türü değeri taşıyan bilmeceler biçim bakımından nesir ve nazım olarak ikiye ayrılabilir . Ama genellikle manzum yapıda kurulmuşlardır. Nesir bilmeceler nazım bilmecelerden bozulmuşlardır.
Bilmeceli oyun çeşitleri ise: Bilmeli Matal, Eşlenbeş-Lebbeş adlı oyunlarda oynanır. Bu oyunlarda iki grup oyuncunun bir grubu diğerine bilmece sorar. Bilirlerse bilmece sorma sırası o gruba geçer, bilemezlerse, bilemeyen grup bilmeceyi sonar grubu belli uzaklığa kadar sırtında taşır.
DİVAN VE HALK EDEBİYATINDA BİLMECE
Divan ve halk şiirinde bilmece üzerine kurulu nazım şekilleri ve söz sanatları vardır. Divan Edebiyatı da “lugaz" ve "muamma” bilmece ile ilgili tabirlerdir. . "Lugaz” bir nesneyi zihnen bulmak ve bilmek. "Muamma" ise bir kimsenin adına remz ve ima ile delalet ederek buldurmak demektir. Muamma; halk edebiyatımızda âşıkların bir birlerine sorup cevap istedikleri atışmalarda kullandıkları bilmece şeklindeki şiirlerine denir.
Örnekler
Alçacık dallı, yemesi ballı. ................................................................................(Kiraz)
Mavi atlas iğne batmaz...................................................................................... (Gökyüzü)
Bir küçük ay taşı
İçinde beyler aşı
Pişirirsen aş olur
Pişirmezsen kuş olur ...(Yumurta)
Yerde turuncu çivi (havuç)
İki camlı pencere / Bakıp durur her yere. (gözlük)
Dal üstünde kilitli sandık. (ceviz)
Varma sakın yanına, on parmağın bal olur. / Tutar isen yavaş tut, İki elin kan olur. (karadut)
Pazardan aldım bir tane / Eve geldim bin tane. (nar)
Çam ağacını oyarlar / İçine nağme koyarlar / Ağlama tintonum ağlama / Şimdi kulağını burarlar. (bağlama)
3 tane E kelimesi ile başlayan meyveler vardır. / İlk ikisi yenir biri yenmez. (Elma , Erik , EVLAT)
Ağzı var odun yutar,bacası var duman tüter. (Soba)