Bin ikiyüz yetmiş yedi devrinde
Bin ikiyüz yetmiş yedi devrinde
Emrettiler geldim nöbete beni
Sübyan lisanında ekl-i şîrimde
Katmadılar gayrı sohbete beni
Aheste aheste devroldu her dem
Gâhi sürûr mihmân gâhi kondu gam
Ondan onbirine basınca kadem
Vâris eylediler firkâta beni
Bir bulak başında verdiler dersi
Dü gûşuma geldi erenler sesi
Kendi ara yerde aşkın kâsesi
Buyur emrettiler şerbete beni
Şerbet de sermest de ahval da fi’l-hâl
Ya niçin gitmedi benden ham hayâl
Vâsıtâ-i mirâs oldu pür kemâl
Saldı derde gama firkata beni
Firkatte Keremem sevdada Mecnûn
Bir saçı Leylaya olmuşam meftûn
Gördüm göremirem gezerem mahzûn
Bir zemen gezdirir gurbete beni
Köhne pîr oldukça artar çıbanım
Yâr derdinden dûr olmadı zebanım
Tut elimden kurtar beni hûbânım
Salma derde gama zillete beni
Sümmânî esrârın hangi kelâmda
Var mıdır taksimin dârü’s-selâmda
Kirâmen Kâtibin Levh-i kalemde
Hangi günü ister rihlete beni
Sümmani ile Gülperi Hikâyesinden
Yrd. Doç. Dr. Hasan Tahsin SÜMBÜLLÜ, AŞIKLARIN TELİNDEN SÜMMANİ TÜRKÜLERİ, Eser Basın Yayın Dağıtım Matbaacılık -ERZURUM Kültür Bakanlığı Yayımcı Sertifika No: 17271