Bir bardak demli çayın buğusunda
kurulur dostluklar
sohbetlere kucak açılır
etrafa gülücükler ve neşe saçılır...

Kaşığın şıngır mıngır sesi
şekerleri eritirken
Çaykovski’nin hiç alakası yoktur
ne çayla ne de şıngır mıngır senfonisi ile...

Bir bardak demli çayın buğusunda
memleket meseleleri
ayakkabı köseleleri öğrencilerin liselileri
tartışılır durur nazikçe...

Bir fırt çektin mi için ısınır
yüreğini ateş basar
bir bakarsın kimseler konuşmaz susar
sonra birden bir laf çıkar ağızdan
başlar yine muhabbet
kimilerine neşe katar
kimilerini kasar da kasar
sen de bir şeylerden bahset
aman uzak olsun yeter artık siyaset...

Bir bardak demli çayın buğusunda
ne dostluklar kurulur...