Bir Dolu Uyuşturucu

Siz uyuşturucuyu sadece esrar, eroin, kokain ya da o yasaklanmış haplar mı zannediyorsunuz? Hayatımızda öyle çok uyuşturucu var ki bir saymaya kalksak inanın şaşar kalırsınız... Televizyon, bilgisayar, cep telefonları birer uyuşturucu değil mi? Saatlerce televizyonun başından kalkmayan bilhassa hanımlar, az mı uyuşuyor zannediyorsunuz... Hakeza sabaha kadar futbol pozisyonlarını tartışan ve onları seyredenlerin beyinleri uyuşmuyor mu?

Sabah metroya biniyorum ilk duraktan, karşımdaki yedi tane insanın altısının elinde cep telefonu oyun oynuyorlar. Koca metroda bir ya da iki kişi kitap okuyor... Beyinler iptal olmuş artık, bir şey söyleseniz bile yanınızdakine sizi duyma ihtimali gerçekten çok zayıf... İlkokulun birinci sınıflarındaki çocukların yarından fazlası gözlük kullanıyor... Anneler ve babalar buradan size sesleniyorum, çocuklarınız aman sussun diye eline çok küçük yaşlarda cep telefonu veya tablet bilgisayarlar vermeyin sakın. Sonra sonuçlarına katlanırsınız...

Hele o saçma sapan realatiy şovlar. Kadın kocasını boynuzlamış, kocası da stüdyoya gelmiş, ayrıca sevgilisi de gelmiş,  birbirlerine giriyorlar, ne uğruna bir kaç parça reyting uğruna... Benim saf milletim izlesin bunları başka bir şey aman düşünmesin... Recep İvedik diye saçma sapan bir kıronun seri halindeki filmleri bir iki hafta arayla milletimizin saf ve temiz ruhlu çocuklarına adeta ders verircesine ''İleride siz de böyle olabilirsiniz.'' düşüncesiyle gösterime giriyor, kimselerin de sesi çıkmıyor...

Bundan yirmi otuz sene önceki diziler, aile dizileriydi, sevmiştik hepsini. Sevgiyi, saygıyı öğretirlerdi, yardımlaşmayı, komşuluğu anlatırlardı, bayıla bayıla severek izlerdik. Şimdinin dizilerinde, insanlar birbirine nasıl madik atar, nikahsız birliktelikler nasıl olur, insanlar birbirini nasıl dolandırır, insanımıza bunlar gösteriliyor. Sonuç ortada, toplumsal kargaşa ve kaos had safhada...

Başka bir uyuşturucu futbol ve fanatiklik... Bu ülke sağ sol davasından, anarşiden çok çekti zamanında. Şimdilerde bakıyorum zaman zaman sokaklarda sen fenerlisin ben cimbomlu, öbürü kara kartal, vurun dalın birbirinize... Bu nedir yahu! Siz kafayı mı yediniz hemşerim? O gırtlağınızı yırtarak bağırdığınız futbolcular maçtan sonra yense de yenilse de birlikte kafa çekmeye hovardalık yapmaya gidiyorlar, onların hiç umurunda bile değilsiniz inanın... Yakışıyor mı sizlere durup durup ''En büyük filan takım. Başka büyük yok.'' diye bağırmak, hem de bir tane en büyük, Allah varken. Çocuk takımının bütün futbolcularını tek tek sayıyor, ama sevgili peygamberimiz kimdir, Hazreti Ali kimdir, sahabelerden çok değil birinin ikisinin ismini söyle dedin mi şaşırıp kalıyor...

Kumar illeti de en büyük uyuşturucuların başında geliyor. Şunu artık anlaması lazım loto, toto, iddia oynayanların, piyango bileti alanların. Şimdiye kadar çıkmadı, bundan sonrada çıkmayacak, bir taraflarınızı bile yırtsanız, şans oyunlarının tek kazananı vardır, oda oynatanlardır.... Şimdi buna itiraz edenleriniz olacaktır ''Ama öyle demeyinnnnnn Çocuk Esirgeme Kurumuna da para gidiyor Silahlı Kuvvetlere de para gidiyor.'' evet ama kumar parası dostum. Eğer sen yardım etmek istiyorsan Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfına ya da Çocuk Esirgeme Kurumuna, git bizzat kendin para yardımı yap, kumar günahından da kurtul. Her hafta loto oynayacağın kadar parayı bir yerde biriktir, üç beş haftada bayağı bir meblağ olur, götür Mehmetçiklerimizin Vakfına ver... Kumarın devlet eliyle oynatılması onun günah olmuşluğunu ortadan kaldırmıyor...

Hele bir de bu kumarların en pislerinden At Yarışı var ki insan şaşıp kalıyor. Bir de ortalığa laf atarlar ''At koşar baht kazanır.'' diye... Mafya girdi mi işin içine, zaten hangi atın yarışı kazanacağı, hangi atın kaçıncı geleceği, ufak tefek bahis oynayanların hiç bir şansının olmadığı bir türlü kafalara dank etmiyor... Koşarken bir de kırbaçlarlar o zavallı hayvanları...Neredesiniz hayvan severler ''Köpekler kediler katlediliyor diye ortalığı ayağa kaldıranlar.'' neredesiniz, niye sesiniz çıkmıyor, atlar ölesiye kamçılar yerken?

Bir kaç senedir akran zorbalığı diye bir olgu var hayatımızda... Şaşıp kalıyor insan, bu çocuklar bu zorbalıkları nereden öğrendiler ve öğreniyorlar diye... Hiç şaşıp kalmayın! Televizyonlar, bilgisayarlar ve bilgisayar oyunları çocukların bilinçaltına sürekli şiddet pompalıyor. Çizgi filmlerde bile şiddeti öyle bir şekle sokup gösteriyorlar ki çocukların gördüklerine kayıtsız kalmalarına imkan, ihtimal yok... Anneler babalar burada size büyük görevler düşmektedir... Lütfen daha dikkatli olalım...

Siz hala esrar, eroin, kokaini en büyük uyuşturucu sanmaya devam edin. Tabi ki onların zararlarını inkar etmiyoruz, onlardan da koruyalım çocuklarımızı, ama bu yukarıda saydıklarımda, en az bu zehirler kadar insanımızı, toplumumuzu derinden etkileyen, yaralayan unsurlardan. Siz siz olun çocuklarınıza sahip çıkın, yoksa nesilleri kaybedebiliriz Allah muhafaza...