/ruhum mavi bir çini desenleri kayıp
kumsalda binlerce deniz kabuğu
hepsi de gözyaşlarıma sırdaş.../
karaya attığımda içimdeki karettaları
kocaman çukurlar yumurtaya açtı
düşlerimi sayıyordu düş avcıları
ve hayretle izliyordu kumsal
üstüne bıraktığım izleri
daha karada yürütmeden düşüncemi
adımlarımı kolaçan ediyordu yabancı g/özler
kabuğunu çatlatıyordu tarih
kendisine b/akıp yeniden doğanların
ay doğmadan su giydirmek zihnime
örülü duvarlardan geçmek
kumları dağıtmak bir gece
ve çöllerin sessizliğine aldırmadan
bereket k/atmak deniz suyuna
öyle zor ki yaşamak
şeytana diz çök(tür)en insan pusuda
boyun eğmekle isyan arasında
iz bırakmadan kötülüğün peşinde
şarkıların gözü oyuk
kulağı boşaltılmış notaların
yalnız kuşlarla çocukların sesi
bir fısıltıdan az
bir çığlıktan fazlası
d/ağlıyor yol
ve bir kamyonetten dökülen yol türküleri
d/ağlıyor insanlık
bir kırıntıdan farksız
yürekte kalan
bu kadar kabuğa çekilmişken
zor şey aynalarla söyleşmek
ve kan dolu denizlerden
mavi yerine kırmızıyı içmek
can sıkıntılarını kahkahaya çevirmek
tuzlu suyunda karettalar yüzdürmek yalanların
dişlerinin dökülmesi tarifsizliğin
her dikişte yeniden sökülmek
içimdeki mavilik ölmesin diye sulara bu kaçış
denizleri köpürten hasretliğim
hangimiz özlemedik Barış Manço' yu, Cem Karaca' yı
hangimiz ölmedik dünyayı doğurmadan yeni gün
kumları mezar yapmak için erken dedi
ağlamaklıydı şair
gözlerinde dost kervanların özlemi
aşığa söz mü yok
eylemeyin dedi bir kere
rehin etmeyin benliğinizi
severken yüreğinizi
ölmek için çok geç
Şule Meryem Canpolat Şimşek
Mualla Çağlalık
7 years ago
Şule Meryem Canpolat Şimşek
7 years ago