Bu Eser 10.12.2013 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir
KİTABIN KÜNYESİ
ESER HAKKINDA
Roman, İpek Ongun’un gençlik ve çocukluk konulu tipik romanlarından biridir. Eser, hatıra türü tekniğine uygun olarak yazılmıştır. Romanın tekniği eserin kahramanı olan Serra’nın günlük - anı defteri imiş gibi bir teknikle yazılmış, olaylar Serra’nın ağzından daha doğrusu anı defterinden alınmış gibi aktarılmıştır.
On beş yaşındaki Serra tüm duygularını, düşüncelerini anı defteriyle paylaşmış, bu paylaşım romanı oluşturan kurguların yazım tekniğini oluşturmuştur. Kısaca roman hatırat türü tekniği ile yazılmış, popüler konular işleyen ve on beş yaş grubuna hitap eden bir gençlik romanıdır.
KONU: Serra adında on beş yaşındaki genç bir kızın, sömestri tatili boyunca yaşadığı fiziki ve ruhi değişimi ile bu değişmelerin öğrenim hayatına, duygu dünyasına ve hayatına olan olumlu yansımalarını anlatmaktadır.
ANAFİKİR.
Şartlar ne olursa olsun kendimize bakmayı çağımıza uygun yaşamalı, giyinmeli ve toplumsal gelişmelerden uzak kalmamayı bilmeliyiz. Çirkin kadın yoktur. Kendine bakmayan kadın vardır. İçimizle dışımızla barışık mutlu bir insan olmak istiyorsak, etrafımızdaki gelişmeleri yakından takip etmeli, sosyal hayatımızı düzene sokmalıyız. Bunları başarırsak mutluluk kendiliğinden gelecektir.
ROMANIN KAHRAMANLARI:
Serra: 15 yaşında bir genç kız sivilceli, şişman, gözlüklü, her şeyi kafasına takan, biraz kuruntulu hayalperest genç bir kızdır. Çeşme’ye tatile gittikten sonra kuzeni Sırma’nın çabalarıyla hem fiziki, hem de ruhi bir değişim yaşar.
Sırma: Serra’nın teyzesinin kızı, güzel ve bakımlı iyi bir kız
Cüneyt: Serra’nın arkadaşı ve hoşlandığı delikanlıdır. Romanda iyi ve yakışıklı bir genç olarak betimlenir.
Selin: Edebiyat kolu başkanı, çok güzel ve iyi kalpli genç bir kızdır.
Ayşegül: Serra’nın dert ortağı, iyi bir arkadaşıdır.
Bora: Sırmanın sevdiği çocuk ve yakışıklı, havalı
Serranın annesi: özünde iyi bir insan, kızını düşünen bir anne
Serranın babası: ailesine vakit ayıramayan sorumsuz bir baba
Serranın teyzesi: yardım sever, iyi yürekli, çok bakımlı ve güzel
Tümay ve Zeynep: Serra’nın arkadaşları
KİTABIN ÖZETİ
Serra 15 yaşında gözlüklü ve şişman bir kızdır. Serra'nın Annesi ve babası arasında anlaşmazlıklar vardır. Bu durum Serra’yı üzmekte özel hayatında da Serra’ya zarar vermektedir. Serra Liseye giden dersleri çok da iyi olmayan genç bir kızdır. Serra’nın en sevdiği arkadaşları, Ayşegül, Filiz’dir. Atasay adlı delikanlı ise Serra’nın platonik bir aşk ile sevdiği yakışıklı bir gençtir. Fakat Atasay Serra ile yeterince ilgilenmemekte, Serra ise bu duruma çok üzülmektedir. O yüzden de Serra Okuluna ve derslerine yeterince ilgi gösterememektedir.
Okullar kapandığında annesi ve Serra teyzesinin yanına İzmir'e giderler. Tatil bitene kadar orada kalacaklardır. Bu tatil Serra’nın hayatında yepyeni bir pencere açacaktır.
Orada Sırma, Tümay Zeynep, Bora, Cüneyt ve Serpil ile arkadaş olur. Bu arkadaşları ile unutamayacağı bir tatil yaşayacaktır.
Yaz boyunca bu arkadaşları ile onlarla gezip duracaktır. Sırma, Serra’nın teyzesinin kızıdır. Serra ile Sırma çok iyi anlaşırlar. Sırma, Serra’nın fiziki görünüşünü değiştirmeyi kafasına koymuştur. Onu ilk önce bir göz doktoruna götürür. Serra gözlüklerini atarak gözlerine lens takmaya başlamıştır. Sırma bununla da yetinmez. Serra’yı alarak bir kuaföre götürür. Serra’nın saçlarını modern ve genç kızlara yakışacak bir modelde kestirirler. Sırma kuzeni Serra’yı havalı ve çağdaş bir genç kız görünümüne sokmak konusunda karalıdır.
Sırma onu denize götürmeye başlar. Her ikisi de güneşte yanarak iyice bronzlaşır. Serra artık çok güzel bir kız olmuştur. Arkadaşları Cüneyt Serra’daki değişimin farkına varmılş ve Serra ile ilgilenmeye başlamıştır. Serra da ondan hoşlanmakta yaşadığı bu değişimden dolayı mutlu olmaktadır. Fakat ne kadar kabullenemese de, okulların açılma vakti yaklaşmaktadır.
Bu mutlu günler içinde beklenen kötü olay gerçekleşmeye yüz tutar. Bu sıralarda Serra'nın annesi ve babası boşanma kararı almıştır. Anne ve babasının boşanma gerekçeleri babasının düşüncesiz bir adam oluşu ve ailesine fazla vakit ayıramamasıdır. Bu yüzden Serra’nın ananesi ve babası tek celsede boşanırlar. Anne ve babası, Serra hakkında bazı kararlar almıştır. . Serra artık Ankara da annesi ile kalacak haftada bir gün babası ile görüşecektir. Ama Serra babası ve annesinin boşanmasını istememekte sürekli karşı çıkmakta bu yüzden oldukça üzülmektedir.
Annesi ve babasının boşandığını duyunca şoka girmiş üzüntüsünden bir hafta yataktan kalkmamıştır. Serra için İzmir’den ve tatilinden dönüş vakti yaklaşmıştır. Serra İzmir’deki arkadaşlarından ayrılacağı için çok mutsuzdur. Ama bir yandan da Ayşegül' e kavuşacağı için heyecan duymaktadır. Ayrılık vakti geldiğinde arkadaşlarından ayrılmak onun için çok zor olmuştur.
Serra ve annesi eve geldiklerinde ev toz pis içindedir. Evi temizlemesi için temizlikçi çağırırlar. Serra’nın geldiğini duyan Ayşegül hemen Serra’ya koşmuştur. Serra’daki değişimden Ayşegül mutlu olmuştur.
Okulun ilk günü herkes Serra’yı süzmekte ondaki değişimlere hayranlık duymaktadırlar. Herkes ne kadar güzel olmuşsun diye ona iltifat etmektedir. Serra herkes ile selamlaşmış ve bir özgüven kazanmıştır. Serra Çeşme’den döndükten sonra Atasay bile ona ilgi göstermeye başlamıştır. Fakat Serra, artık ondan hoşlanmamaktadır. Haberleştiği Cüneytin’de desteğiyle Edebiyat Kolu'na yazılmaya karar verir.
Selin ablanın yanına giderek edebiyat kulübünün toplantılarına katılmaya başlar. İçindeki heyecanı dile getirmek ve yazmak istemektedir. Selin abla “ sonraki toplantımıza katıl seni bir deneyelim” diye ona ümit verir. Akşam olunca Cüneyt’i arayarak “Edebiyat Koluna katıldığını” bildirir. Cüneyt’te bu habere sevinmiştir. Bu arada Serra’nın doğum günü yaklaşmaktadır. Doğum günü partisine Cüneyt’i de davet Eder. Cüneyt ise daveti kabul ederek geleceğini bildirir. Serra bu haberle mutlu olur.
Cüneyt söylediği gibi Serranın doğum gününe İzmir’den kalkıp gelmiştir. Serra Cüneyt, Ayşegül ve diğer arkadaşları bir kafeye giderek Serra’nın doğum gününü kutlarlar. Ertesi gün okulda da bu kutlama devam eder.
Serra iki ayrı doğum günü partisi düzenlemiş arkadaşlarından da bir sürü hediyeler alarak daha da mutlu olmuştur. Cüneyt’in Okulu olduğu için İzmir 'e dönmesi gerekmektedir. Serra onu uğurlamak için otobüs garına kadar gitmiştir. Serra gözyaşlarını tutamayıp ağlıyorken, Cüneyt de onun gözyaşlarını silmektedir. Artık ayrılma vakti gelmiştir. Birbirlerine sarılmışlar ve Cüneyt, Serra’nın yanağına bir ayrılık öpücüğü konduruverip gitmiştir. Serra, Cüneyt’e belli ettirmese de öpücüğe çok sevinir.
Ertesi gün okula gittiğinde mutlu bir haber almıştır. Serra’nın yazıları okul dergisinde hatta okul gazetesinde yayınlanacaktır. Artık Serra için hayat daha anlamlıdır. Hayatı Ayşegül’ü, annesini ve en çok önemlisi de Cüneyti çok sevmektedir.
İPEK ONGUN'UN KISA BİYOGRAFİSİ
1961 yılında şimdiki adı Robert Kolej olan Amerikan Kız Koleji Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu. Yazı yaşamına lise yıllarında Doğan Kardeş dergisine çeviriler yaparak başladı. 1980 yılında ilk çocuk romanı Mektup Arkadaşları yayınlandı. Yaş On Yedi gençlik için yazdığı ilk romandır. Bundan sonra kalemini hep gençler için romanlar ve yine gençler için kişisel gelişim ve yaşam kültürü alanındaki çalışmalarında kullandı. 1991 yılında Tüyap’ta “Altın Kitap Ödülü“ nü aldı. Gençler için yaptığı çalışmalar nedeniyle kendisine Toros, Akdeniz ve Tarabya Rotary Kulüpleri tarafından 1995-1996, 2003- 2004 ve 2006 yıllarının “Meslek Hizmeti” ödülleri verildi. 1998 yılında Oriflame firmasının 250.000 kişilik halk jürisine yaptırdığı anket sonucunda “Yılın En Başarılı Kadın Yazarı” seçildi. 2009 yılında, İçel Soroptimist Kulübü tarafından kendisine "Başarılı Kadın Ödülü" verildi. 2010 yılı Türk Kütüphaneciler Derneği’nin araştırması sonucundaysa, kütüphanelerde kitapları en çok okunan yazar ilan edildi. 2012 yılında “Uluslararası Çukurova Sanat Ödülü”nü aldı.
Ongun’un çıkış noktası gence hizmet, önce kitabı ve okumayı sevdirmek, sonra da gençlik döneminin karmaşık sorunlarını, yine gençlerle el ele vererek aşmaya çalışmak. Evli ve iki genç kadın annesi olan İpek Ongun yazı yaşamını çok sevdiği Mersin’de sürdürmektedir. Yazar, son kitabı Yoksa Hayat Gençken Daha mı Zor’ u 2013 yılında okuyucularıyla buluşturmuştur.[1] ( Alıntı: İpek Ongun: https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0pek_Ongun)
Eserleri;
[1] https://tr.wikipedia