BİR HARE, BİR HUZME, BİR AYLA…

29.05.2016

Mutluluk nedir, mutluluk?..
İçte bir gülümseme mi yoksa tatlı bir bakış mı?
Tabi ki her ikisi de mutluluk vericidir insana. Ama mutluluk bir başarıyla, başarılarla sökün eder.
Her zorluğun arkasında o vardır. Her güzel ve iyi davranışın ardında da yine o vardır. Ama bana kalırsa mutluluk öyle bir şeydir ki bir başkasının çabasında, başarısında görülünce hissedilendir, paylaşılan mutluluk. Yerine göre kısa latif bir dokunuştur mutluluk. Yerine göre de tatlı bir bakıştır.
Mutluluk bizlere beklemediğimiz anda geliverir. Dokunur. Yumuşak. Munisce. Onu bazen sade dokunuşlarla hissederiz. Bazen de evet bazen de gözyaşlarımızla… Acı olan da o değil midir ki gözyaşları döküldüğünde ortaya çıkıversin!
Oysa incitmeden, sarsmadan, zorlamadan, bıktırmadan gelen mutluluklar ne kadar da ferahlık verir insana. Fakat bizler mutluluğun gelişini kolaylaştırmak yerine müşkülatlara sokarız. Darda kalırız. Nefessiz kalmak gibi…
Mutluluk pişmanlık duymadan, acı çekmeden, başkalarını incitmeden gelmelidir. Mutluluğu yakalamak için söylenecek en güzel şey yanınızda veya uzağınızda biriyle gelmesidir. Hem de yalınayak. Saf ve sade olarak. Yürüyerek veya koşarak. Fark etmez.
Mutluluk layık-ı veçhile bulmalıdır insanı.
Emek vermeden mutluluk olur mu? Belki de olur. Bir insan en basit bir şey de doğal huzurlu oluyorsa neden mutlu olamasın ki… Lakin yine de mutluluk çaba gerektirir. Ne için derseniz? Güzel ve saygıdeğer biri olmak için. İtibar, güven, sadakat, olgunluk, dürüstlük gibi hasletler mutluluğun anahtarlarıdır.
Nasıl mutlu olmayalım ki!.. Yüreğinizde daima sevgisi olan biri veya birileri başarılı oluyor. Fakat yekpare içimizde ışıldayan mutluluk sadece buna bağlı kalmakla zuhur etmiyor. Bilakis size şefkatle bakan bir çift mahzun göz, nazenin duruş sizleri neredeyse eritiyor. Bitiriyor. Ve bir anda mutluluk geliyor. Mazlum ve mahcup bir edayla. Hürmet yokuşlarında susamış bir gönül yaşamanın en ince damarından giriyor ve insanlığı zirvelere taşıyor. Benim için bundan ala mutluluk tasviri yoktur. Nitekim.
 Mutluluk; önce gönle sonra yüze sirayet eden bir meneviştir. Bir haredir. Bir ayladır. Bir huzmedir; dalga dalga yayılan ve renkten ala renge giren. Ama en önemlisi de dibinizdeki birinin kardeşçe rızaya ulaşmada bir visalin adıdır mutluluk.
Doğruluk, hak ve adalet için bir yarış, bir onur, bir asil davranışın mükemmeliyete gidişinin yoludur mutluluk.
 Mutluluk; can bildiğini kendi canından azade saydığın bir masumiyetin asaletle bütünleşmesidir.
Mutluluk; fedakârlığın uzletinde, kesretin karşısında vahdete varışın bir soylu yoludur.
Mutluluk; içten gelen rayihalarda buhurdan olan bir sevginin gülşenidir.
Ve ilanihaye bir güzel eyvallahtır mutluluk! 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar