Nakkaşıyım ölü diyarların, sevgili.
Nifak sokan haram nidaların savurduğu
Yekpare esintiyim güncemin
Soluduğum ne ki?
Sonlandıramadığım beşinci mevsimin niyazıyım
Bir ruhsa bedene sığmayan
Nur yüzlü sevdaların da rüzgârıyım
Hırçın ve bıçkın yüreğimi sallayan…
Ölü öfkesinde şeytanın
Zinhar yalandır nefret soluduğum
Vuku bulan sessizliğim en çok da kırgınlığım
Gül pembesi teninde masumiyetin
Esmer hükmünde gecenin
Sağdıcıyım aşkın
Sefasını sürdüğüm hasretin
Asla açmamış goncasıyım
El değmemiş bir aşkın da son kırıntısı elbet
İmha edilesi benliğime kızgın ve şiarıyım üstelik:
Acı yüklü binlerce yeis
Varlığa delalet hız kesmeyen beis
Zemherilerde tutuklu bir gül olsam neyime gerek?
Açmak değil de solmakla iştigal yürek
Ördüğüm her şiir ilmek ilmek
Devasa bir matemin de mezarında saklı titrek
Ellerimden düşmek bilmez kalem
Gözlerimde donuk bakışı ile mahrem sevdaların
Solmaz yıldızıyım
Bir itirafsa hüzün
Tek suçluyum tek suçlu
Ne zamanki sevmem gerek…
Uzağında dünyanın
Solumda yatıya kalan nazarların
Sağdıcım kâh şiir kâh dizelere çömelen dizlerimden
Taşan kafiyelere mesafeliyim de artık
Aşka ve yalana
Gök kuşağında resmedilen acının yanık ucuna
Değdi madem elim bir kere
Kemale eren yüreğimden dökülen daha kaç hece
İfa edecektir içimdekileri?
Önsezimle yerdiğim ön sözü
Yokluğun metruk yollarında
Kör düğüm olmama biat
Kardığım her gecede
Kandığıma delalet
Aşk körü iken el âlem
Varlığıma nispet
Hangi kara duvaklı şiirdir inat
Eden yalnızlığıma sirayet
Etti edecek o kaçkın şimal yıldızı…
En devrik özneyim gelmiş geçmiş
En savruk yalnızıyım kâinatın geçkin
Kıblesinde dünde kalmış
Çoktan unutulmuş masum aşkların
Varisiyim işte:
Şivemde saklı aşk
Şeceremden taşan çakmak çakmak
Gözlerine tutulduğum
Bir kör noktada çoktan unutulduğum.
Rengimse beyaz
Şiarımsa kalıntılarından
İnşa ettiğim cennet midir sahi?
Peşine düştüğüm masumiyet
Kimse duymazken ruhu
Pekişen o hasret
Ekinlerinde sürgün veren hecelerden
Derlediğim kâh acı kâh gizem
Kör yetilerinde ölü mevsimin
Kan çanağı gözlerinde bir köşede çoktan unutulmuş yetimim.
Dinmezse de dinmesin bu esinti
Nazım niyazımla ait olduğum
Maneviyatın en dertli müdavimiyim
Uyku tutmaz şiirlerde yeniden doğmakla iştigal
Bir öksüz kelime sırdaşım
Aşka binaen,
Zorla sevilmeyi asla dilenmeyen
Dilediğim o son vurgudur hani:
Dünden saplanmış bağrıma
Gitti elbet gitmez mi ağrıma?
Uyutulduğum bunca zaman
Olmasam da
Kimselerin umurunda
Yeter ki demesinler arkamdan
Kös kös yaşadığım
Elbet yalan
İnfilak eden bunca duygu ve hezeyan
En demli niyazıyım yalnızlığın
Kavuşacağım hangi sonsa
Beylik bir söylemle
Bir ömür yaşadığım neyse
Kaybetmemek adına
Artık savaştığım neyse değerlerimin uğruna…