O yırtık pırtık ayakkabılarımızla
biz arşınladık
bu şehrin sokaklarını sevdiklerimizle...
Kimi ağaçlarla selamlaştık
kimi boyacı çocuklara
enseye tokattık...
Seviyor sevmiyor derken
papatyaları koklamayı da unutmadık...
Keçi Boynuzu satan bir amcamız vardı
bir ayağı aksak
ya Diyarbakırlı ya Urfalı
bilmezdik anlamazdık o yaşlarda
keçi boynuzu neye yarardı...
Bahçelerden kiraz kayısı aşırırken
bir lokma çocuktuk
haramı helali sonra öğrendik
amcaların teyzelerin
ellerinden öptük
helallik istedik...
Biz arşınladık bu şehrin sokaklarını
duvarlara popomuzu koyduk
yoldan geçen kızlara ıslık çalarken
hele de o sıkıntılı yıllarda
dostluğa ve arkadaşlığa doyduk...