Bozlak Nedir ve Örnekleri
Halk edebiyatında bir ezgi türü ve bu ezgi türü ile söylenen manzumelerdir. Daha çok Doğu Akdeniz, Çukurova, Antep ve Uzun yayla denilen Maraş, Kırşehir arasındaki bölgelerde söylenen bir uzun hava türüdür. . Avşar bozlağı, Urum bozlağı gibi türleri de vardır. Ankara, Kırıkkale, Bala ve Kırşehir yakınlarında da söylenen uzun havalı türkü türüdür. Barak havaları ile benzer özellikler taşır.
Bozlakların bir musiki türü mü yoksa bir türkü, türü mü olduğu konusu netlik kazanmamıştır. Fakat yüksek perdeden başlayarak aşağı doğru inen bir söyleyiş özelliği taşır. Ah ey, eyvah ey, Aman, Behey, Ay Dost, gibi sözlerle ve yüksek perdeden nidalar ve nakaratlarla başlayan kahramanlık, mertlik, dosta şikâyet, aşirete ahvali arz etmek, beylerin yiğitliklerini dile getirmek, ölen dostların ardına ağıt dizmek, korkak veya rakip aşiretleri yaralayıcı imalarda bulunmak gibi konularda söylenmiş şiirlerdir. [1]
Bozlakların Konuları
Bozlakların konuları ise aşiret kavgalarına, belli bir aşirete olan övgüye, diğer aşiretleri karlamaya veya onları küçültecek imalara, aşiretin ileri gelenlerine veya yiğitlerine övgüye, kan davalarına, ölen bir aşiret mensubu için söylenmiş ağıtlardır.
Bozlaklar bu durumda sözlerinin konusu itibari ile varsağı ve koçaklamalara yakınlaşır.
Bozlakların piri Muharrem Ertaş, Rivayete göre ‘Bozlak nedir’ sorusuna “Gök kubbeye atılan bir çığlıktır” diye cevap vermiştir.
Ay Dost... Aman...!
Şıhların başında pir idi dağlar
Memiş küheylanı tavlaya bağlar
Nuri Bey Vurulmuş aşiret ağlar
Ay Dost... Aman...!
Aşiretin meulul galdı Nuri Bey
Yavrılar ortada galdı Nuri Bey
Ay Dost... Aman...!
Körolası Çerkez nereden geldin
Guyumcuyum deyi çayora kondun
Alnı top kekilli yiğidi vurdun
Aşiretin meulul galdı Nuri Bey
Yavrılar ortada galdı Nuri Bey
Ay Dost... Aman...!
Çekin dor atımı da binek daşına
Kim garışır şu feleğin işine
Yavrılarım yattı benim düşüme
Aşiretin meulul galdı Nuri Bey
Yavrılar ortada galdı Nuri Bey
Ay Dost... Aman...!
Ne Çabuk dolandı Bugaz’ın özü
Gargalar mı oydu ela gözünü
Üstüme döktüler lavanta tozu
Aşiretin meulul galdı Nuri Bey
Yavrılar ortada galdı Nuri Bey[2]
Bozlak kelimesi "bozlamak" sözcüğü ile alakalı kullanılır. “Bozlamak kelimesi ise acıyla haykırmak, kederli, hüzünlü sesler çıkarmak ya da doğa taklidi sesler diye niteleyebileceğimiz deve gibi bağırmak, feryat etmek gibi anlamlarına gelmektedir. O halde bozlak türü, tamamıyla seslerle ifadeye dayalı olarak gelişen bir türkü türüdür. ” ( F. Gülay MİRZAOGLU, a.g.e. s, 418 )[3]
Misis köprüsü de mühengi aştı
Karalar ho dedi Buruk'a düştü
Sırkıntı Menemen hep yalın kaçtı
Hani kabak Hasan Kodaz Ali'niz
Avşar'ın uyluğu tutmuyor atta
Tecirli de kaçtı gitti firkatta
Cerit'(in) hopuru var Yarsuvat'ta
Boz kartala pay oldu ya ölünüz
Bozdoğan davaya girmeden kaçtı
Reyhanlı beyi de Halep'e düştü
Kozanoğlu duydu buna pek şişti
Hani ya hiç beri gelmez biriniz
Çekildi Avşar'ın atlısı bindi
Cerit'in üstüne peştemal döndü
Göçmüş Sırkıntılı yurduna kondu
Nerde kaldı kolu bağlı Deli'niz
Der Dadal'ım hani beyler kalanı
Mistik Paşa'm ne tez tuttun Belen'i
Çapanoğlu gene yaptın planı
Hani sizin çakmak çalan eliniz Dadaloğlu [4]
“Bu türkülerin, sözlerinde söyleyiş biçimlerinde, melodik yapısında ve konularında bu yaşama biçiminin kendine özgülüğü yansımaktadır. Yiğitlik, mertlik, yiğitçe seslenme, haykırma, yüksek perdeden başlayarak karar perdesinde duran ünlemlerle ve seslenmelerle dolu ağıt kokulu, yiğitlik tüten ezgiler ve sözler göçer ve özgür bir iradenin dağlarda yankılanan sesleri gibidir.”[5]
Musikinaşların bakış açısından bozlak: “ Usulsüz bir sözel tür olarak kürdi dizisi içerisinde seslendirme yapılmış , “ muhayyer dizisinde de görülen türlerine karşın, bu diziyle yapılan seslendirmelerde durak ve tiz, durakta kalınacağı zaman, üst yerden olacak şekilde “Si sesleri ters glisandoyla pestleştiren bir makamda söylendiklerinden kürdi makamlarının etkisinde söylenen türkülerdir.”
“Ses genişliğinde en geniş türdür. Küme ve motif sekilemeleri sıkça yapılmıştır. Seslendirme, genel olarak durak sesinin bir küçük üçlü üzerindeki sesten veya bu sesin bir oktav tizinden, yani tiz duraktan başlar. Sözel bölmeye başlamadan önce, tek çalgı tarafından yol gösterme adı verilen bir usulsüz acış yapılır. Sözel bölümün seslendirilmesi sırasında ise çalgılardan biri dem tutabilir.”[6]
Tüm bu tarifler, bozlakların açık havalarda yüksek sesle söylenen türkülerin ve türkü melodilerinin bir türü olduğunu ortaya koyar. Başka bir deyişle bozlaklar yaylalarda, açık alanlarda gür ses ile söylenen, göçer Türkmen türküleridir.
Bozlaklar Kırşehir, Uzunyayla, Gavurdağı, Antep, Maraş taraflarında yaygın olarak söylenir ve sevilir. Bu coğrafya ise Anadolu’da en son iskâna razı olan göçer Türkmen oymaklarının kışlak ve yazlık mekânlarıdır. Nitekim Tarsus’tan, Antep’e kadar yayılan coğrafya Cenuptaki göçer Türkmenlerin kışlak mekanları, Göksun’dan Şarkışla, Yozgat ve Kırşehir’e kadar uzanan bölge bu göçer Türkmenlerin yazlık göç illeridir. Bozlakların bu coğrafyaya yayılması işte bu nedenledir.
Bu durumda bozlaklar, özel bir ezgi ile söylenen, yüksek perdeden başlayarak inişe geçen, nidalarla başlayan, yiğitlik, mertlik konulu şiirler ve ezgi biçimleridir. Bozlakları yiğitçe seslenme, haykırma, dosta şikâyet, aşirete ahvali arz etmek, beylerin yiğitliklerini dile getirmek, ölen dostların ardına ağıt dizmek, korkak veya rakip aşiretleri yaralayıcı imalarda bulunmak, konulu türkü sözü ve seslendirme usulüdür diye tarif etmek gerekecektir.
KAYNAKÇA
[1] Şahamettin Kuzucular , “Dörtyol Hatay Çukurova Tarihi ve Türkmenleri , Color Osfst İskenderun, 2012
[2] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda Terimler, Elips Yayınları, Ank. 2005 sh 48
[3] F. Gülay MİRZAOGLU,TOROSLAR'DAN ÇUKUROVA'YA YANKILANAN SES: "BOZLAK",ANKARA 1998 s, 397/turkoloji.cu.edu.tr/CUKUROVA/makaleler
[4] Şahamettin Kuzucular , “Dörtyol Hatay Çukurova Tarihi ve Türkmenleri , Color Osfst İskenderun, 2012
[5] Şahamettin Kuzucular , “Dörtyol Hatay Çukurova Tarihi ve Türkmenleri , Color Osfst İskenderun, 2012
[6] https://tr.wikipedia.org/wiki/Bozlak