İnadına sen!

İnadına aşk!

 

Aklın katkın,

Kaderimizi determine edişiyle

Bir nehre bile iki kez giremez oluşa

Her şeyin kesikli sürekli olduğu süreçte

Böyle duygusallıkla

Yobazına ahmaklık olur mu?

 

Dünya çapında

Sıralanır oluş kapında

Eğitimi üretmek kadar

Eğitim üretmez ligin de var birinciliği

 

...

 

Her kirliliğin (.okun) var bir gideri

Her çapsızlığında var bir dünya lideri

 

...

 

Reyhanlı'da patlayıp, Suruç'ta parçalanırken

Sanki Plüton haberleriyle Dünya'yı biz konuşturuyorduk

 

Emperyalizmin siyaseten iyi çocukluk paşası

Terörizmin; öfkeli gençlerine

"İnsanilik" adı söylemli maşası

Bizim olmayan savaşın, esir pazarındaki Anşası*

 

...

 

Bir el vermeye görsün

Olacağı bilmiyorsan körsün

Mendeburluk sayrılığı da bulaşıcıdır

 

Nikâh şahitliğiyle onurlandırıyordu

Berlusconi yolsuzluğuyla gitti

 

Benim dostum denişti Kaddafi

Sokakta lime lime sürüklenen cesetti

 

Mursi biricik gönül dostu denmekle payedendi

Kafeste, için için kalıbını yemesi de sayedendi

 

Benim dostum Esat'tı

Kardeşlik nutuklarıyla demleşirdik

Hiç yoktan

Efendilerin telkiniyle zemleşirdik

 

Karşımdaki düşmansa Eset

Diyordu, şimdiki atılmış olanıyla reset

 

Biz dosttuk, kankaydık

Ayrı gitmezdi yediğimiz içtiğimiz

Al takke ver külah, etmiştik büyük günah

 

Bu durumla birbirimizi yapmıştık paspas

Ne var ki, karşımızdaki haşhaşiydi

Bu hal ile aldatıldık, bize kurulan kumpas

Kuşkusuyla birbirlerini dinleşmişlerdi

İnlerine girecek denli de inleşmişlerdi

 

A ve me dedik,

Topçu kışlası dedik,

Cıvataları "sıkıyorsa" dedik

Her yer oldu Taksim,

Telaşı saçmalamaktan biz iveydik;

 

Çapulcu dedik, vandal dedik, destandı dedik

Her bir sakızı yayılmış ağızla çiğnedik

Derken şafak attı

Dendi; "birliği, dirliği dokuyamadık"

Geziyi gerektiği gibi okuyamadık

 

Böyle böyle konuşup ortaklaşıp halleştik

Laf aramızda

Yaptığımız sırttan bıçaklama, kalleşlik

 

...

 

Bizim iyi kötü bir işimizle

Çoklukla işleyen adaletimiz

Çağdaş laik bir uygarlığımız vardı

 

Onlar yarım pabuçla geldiklerinde

Ellerinde kuran

Gönüllerinde iman

Dillerinde şükran vardı

 

Bunlarla, onların para havuzları

Dillerinde düşmeyen hırsızlıkları

Ellerinde rezidans, AVM, HES beraatleri

Gönüllerinde Taksim'e yedi yıldızlı topçu kışlası keraatleri vardı

 

Şimdi hamdolsun ki bizim!

Karın doyur mazından:

Halkın ve

Üreten ilişkiden kaynaklı hakkın;

Yargının başında gözünde türban.

İmam Hatiplerimiz de

"Onun sayesinde çok şükür" deyişimizle…

 

Dilimizde şükran

Gönlümüzde iman

Elimizde kuran vardı...

 

Yarım pabuçlu biz olmuştuk

 

 

....

 

Bize unutturulsa da

Ki evliyanın enbiyanın koynunda yatırla tır

Zaman gerçekliğini bize çok acı hatırlatır

 

Biri duasını fazla okumuş

Ne kadar da çoksun

Haydi, kuantumu bilmedin

Başına taş

Gözüne yaş

Gönlüne ataş da düşse

Bir yanın omuzuna da küsse

Bunlardan da bilmez

Yüzde yarım da olsan çoksun

 

Yine de çoklukla yüzde atmışsın...

 

...

 

Bilim, irfan medresesinden de geçsen

Kalmaz bakaya

Süreler yüzde atmışı hemen sahaya

 

El Hak...

Haklılar da!

Özümseyemezsin yoklarınla

Sen balık olup, hava yuvarda yaşayabilir misin?

 

22.07.2015

 

*Ayşe; yerel ağızla Anşa (yaşam)