Bülbüle ve Belabil Nedir
Emzikli bardak, emzikli su kabı, kadeh ve sürahi olarak kullanılan bir araç gereçtir. Osmanlıca sözlüklerde “belâbil, emzikli bardak” [1]şeklinde bir tarifi bulunmaktadır. Şu halde bülbüller anlamına gelen yani bülbülün çoğulu olan belabil ile bülbüle aynı nesnenin eş anlamlı isimleri olarak kullanılmıştır.
Divan şiirinde adı gecen alet ve edevatlardan biridir. Divan şiirinde adının çok geçmesinden hareketle eski devrin hayatında çok kullanılan bir çeşit sürahi veya kadeh olmalıdır. Şiirlerden anlayabildiğimiz kadar şarap konulan narin sürahilerden biri olarak anlatılmaktadır. . Belki de bülbüle ile çeşm-i bülbül- tazında yapılmış ağzı dar göbeği şişkin zarif sürahi şekli ile aynı şekildedir. Bu sürahinin şekli çeşm-i bülbül- tekniği ile yapılmış sürahilerin de formunu ortaya koymuş olsa gerektir. Çünkü çeşm-i bülbül yapım tekniği 19 yy da ortaya çıkmıştır. Ama bülbülenin 14 yy. dan beri kullanıldığı ve divan şiirinde adının geçtiği gözükmektedir.
Bülbülenin ağzı dar ve emzikli ayak kısmının ince gövdesinin ise şişkin bir sürahi olduğu anlaşılır. Divan şairleri bülbülenin şarap dökerken çıkardığı ses üzerinde bir hayli durmuşlardır. Bu ise bülbülenin bir çeşit kadeh olduğunu da ortaya koymaktadır. Şarabın kadehe konulurken çıkan sesini bülbül sesi gibi algıladıkları ve bu nedenle de onun üzerinde hayaller kurdukları aşikardır.
Saki elinde bülbüleyi bülbüli eylesin
İçsen şarabını ruhlarını gül gül eylesin Baki
Nefhası gül gibi rengin perdede eyler karar
Hoş nefestir bülbüle bülbül sıfat avazı var. Sabr-i Şakir
Beyitler de görüleceği gibi bülbülenin sesi ile Bülbül sesi arasında irtibatlar kurulmaktadır. Bülbülenin lık lık diye ses çıkarması için yapımında özen gösterildiği ortaya çıkmış olmaktadır.
Bezm- mey gülistandır anda saki bağban
Cam- mey güldür, sürahi serv , bülbül bülbüle Hayreti[2]
Hayreti’nin bu beytinden bülbülenin özel bir içki sürahisi olduğu, sürahiden daha küçük ve zarif olduğu, içinden şarap veya içki dökülürken güzel bir ses çıkardığı anlaşılmaktadır.
Sözlüklerdeki tariflere bakılırsa kadeh, renkli deri, bir çeşit zerdaliye de bülbüle denmektedir.
Çün açıldı gülü söyler belâbil
Mey içmezseñ bu ömrüñi belâ bil Ahmedi
Nevâda çünki sâz ide belâbil
Yig oldur kim tlu ola belâbil Ahmedi
Bülbüle ve Belabil Nedir
Emzikli bardak, emzikli su kabı, kadeh ve sürahi olarak kullanılan bir araç gereçtir. Osmanlıca sözlüklerde “belâbil, emzikli bardak” [1]şeklinde bir tarifi bulunmaktadır. Şu halde bülbüller anlamına gelen yani bülbülün çoğulu olan belabil ile bülbüle aynı nesnenin eş anlamlı isimleri olarak kullanılmıştır.
Divan şiirinde adı gecen alet ve edevatlardan biridir. Divan şiirinde adının çok geçmesinden hareketle eski devrin hayatında çok kullanılan bir çeşit sürahi veya kadeh olmalıdır. Şiirlerden anlayabildiğimiz kadar şarap konulan narin sürahilerden biri olarak anlatılmaktadır. . Belki de bülbüle ile çeşm-i bülbül- tazında yapılmış ağzı dar göbeği şişkin zarif sürahi şekli ile aynı şekildedir. Bu sürahinin şekli çeşm-i bülbül- tekniği ile yapılmış sürahilerin de formunu ortaya koymuş olsa gerektir. Çünkü çeşm-i bülbül yapım tekniği 19 yy da ortaya çıkmıştır. Ama bülbülenin 14 yy. dan beri kullanıldığı ve divan şiirinde adının geçtiği gözükmektedir.
Bülbülenin ağzı dar ve emzikli ayak kısmının ince gövdesinin ise şişkin bir sürahi olduğu anlaşılır. Divan şairleri bülbülenin şarap dökerken çıkardığı ses üzerinde bir hayli durmuşlardır. Bu ise bülbülenin bir çeşit kadeh olduğunu da ortaya koymaktadır. Şarabın kadehe konulurken çıkan sesini bülbül sesi gibi algıladıkları ve bu nedenle de onun üzerinde hayaller kurdukları aşikardır.
Saki elinde bülbüleyi bülbüli eylesin
İçsen şarabını ruhlarını gül gül eylesin Baki
Nefhası gül gibi rengin perdede eyler karar
Hoş nefestir bülbüle bülbül sıfat avazı var. Sabr-i Şakir
Beyitler de görüleceği gibi bülbülenin sesi ile Bülbül sesi arasında irtibatlar kurulmaktadır. Bülbülenin lık lık diye ses çıkarması için yapımında özen gösterildiği ortaya çıkmış olmaktadır.
Bezm- mey gülistandır anda saki bağban
Cam- mey güldür, sürahi serv , bülbül bülbüle Hayreti[2]
Hayreti’nin bu beytinden bülbülenin özel bir içki sürahisi olduğu, sürahiden daha küçük ve zarif olduğu, içinden şarap veya içki dökülürken güzel bir ses çıkardığı anlaşılmaktadır.
Sözlüklerdeki tariflere bakılırsa kadeh, renkli deri, bir çeşit zerdaliye de bülbüle denmektedir.
Çün açıldı gülü söyler belâbil
Mey içmezseñ bu ömrüñi belâ bil Ahmedi
Nevâda çünki sâz ide belâbil
Yig oldur kim tlu ola belâbil Ahmedi
Ṣaḥn·ı çemende gūş et billāh ne dir belābil
Sāḳiyā ṣoḥbeti kerem et ḳadeḥi ṣun yürisün Mihri
KAYNAKÇA
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın