Özellikle biyografi ve bibliyografya türü çalışmaları ve "Osmanlı Müellifleri" ansiklopedik kaynak kitabi ile tanınmış olan yazar, araştırmacı ve asker.
Hayatı:
1861 yılında Bursa’da doğdu. Dedesi: Üsküdarlı Seyyid Muhammed Tâhir Paşa, babası ise Bursa belediyesi kâtiplerinden şair Rıfat Beydir. [1] 22 Kasım 1861 tarihinde Bursa’nın Yerkapı Mahallesinde doğdu. İlk tahsilini mahallesindeki mahalle mektebinde tamamladı. Daha sonra Mülkiye Rüştiyesine girdi. Rüştiyede iken Haraççıoğlu Medresesi hocası Niğdeli Hoca Ali Efendiden dînî ve Arabî dersleri de görüyordu.
Babası Rıfat Bey 1877-78 Osmanlı-Rus Harbinde şehit oldu. Mülkiye Orta Mektebini birincilikle bitiren Mehmet Tâhir, Askerî Liseye devam etmeye başladı. Askerî Liseyi bitirdikten sonra Mekteb-i Harbiye’ye (Kara Harb Okulu) devam etmeye başladı.
Harbiye’de öğrenci iken Halvetî-Rufâî tarikatı şeyhlerinden Kemâleddin Efendi’nin müridi oldu. 1881 senesinde Harbiye’yi bitirdi. Teğmen rütbesiyle Manastır Askerî Rüştiyesi coğrafya ve hendese (geometri) öğretmeni olarak görev yapmaya başladı. 1884’te üsteğmen, 1888’de yüzbaşı oldu. 1895 de Üsküp Askerî Rüştiyesi Coğrafya öğretmenliğine tayin edildi. Üsküp'te görevli bulunduğu sırada mürşidi Muhammed Nur'un söz ve menkıbelerini derlemeye çalıştı. 1896 senesinde Kolağası rütbesine terfi ederek Manastır Askerî Rüştiyesi Müdürlüğüne getirildi. Manastır'daki görevi sırasında Ustrumca'ya giderek Muhammed Nurü'l-Arabî'ye bağlandı ve İki yıl sonra ondan icazet aldı. [2]1902 senesinde Selânik Askerî Rüştiyesi Müdürlüğüne tayin oldu. 1903’te binbaşı oldu.
Selânik’te iken, Sultan İkinci Abdülhamid Hanı tahttan indirmek isteyen İttihat ve Terakki Cemiyetine girerek Genç Osmanlılar hareketine katıldı. Selanik'te Osmanlı Hürriyet Cemiyeti adında gizli bir siyasal örgütün kurucu üyeleri arasında yer aldı (1906).[3]
Vatan ve Hürriyet Cemiyetine de üye olan Mehmet Tahir Bey, siyâsî hareketlere katıldığı için Selânik Askerî Rüştiyesi Müdürlüğünden alındı. Bir müddet sonra Manisa Alaşehir Alayı Birinci Tabur Kumandanlığında tekrar askeri görevlerine başladı. Daha sonra İzmir Fırka Divan-ı Harp Azalığına tâyin edilerek burada ve tetkik memuru oldu. Harp Dairesi, Divan-ı Harb ve Muhakemat Dairesi üyeliklerinde bulundu. Kaymakam (Yarbay)rütbesindeyken ordudan emekli oldu.
Mehmet Tahir Bey, Meşrutiyetin ilan edilmesinden sonra İttihat ve Terakki Partisi'nin aday göstermesiyle Bursa Mebusu (milletvekili) seçilerek Mebusan Meclisine girdi, 1908-1912 Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında 1908-1911 yılları arasında Bursa mebusu sıfatıyla yer aldı. Milletvekilliği sırasında ittihatçıların arasından ayrılarak Türkçülük fikrini savunan aydınlar arasına katıldı. 1911'de miralay rütbesi ile yeniden orduya döndü 1914’te bu rütbeden de emekli oldu.
Bu yıllarda Türk Derneği, Türk Yurdu, Sırât-ı Müstakîm (Sonradan Sebîlür-Reşâd), İslâm Mecmuası gibi dergi ve gazetelerde yazıları yayımlandı. Türk Derneğinin kurucu asil üyelerinden biri oldu. Târih-i Osmânî Encümeninin de görev yaptı. Bu yıllar arasında kitabiyat ve biyografi türünde eserler hazırlamaya ve yayımlanmaya başladı. Mehmed Tâhir Bey, 28 Ekim 1924’te İstanbul’da vefât etti. Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdâî Efendi Câmii yanındaki kabristana defnedildi.
Eserleri
1897'de "Türklerin Ulum ve Fünuna Hizmetleri" adlı ilk eserini yayımladı. En önemli eseri ise Osmanlı Müellifleri adındaki devasa kaynak eseri olmuştur.
Osmanlı Müellifleri
1691 Osmanlı müellifini ihtiva eden bu bibliyografik eseri Mehmet Tahir’in önemli eseridir. Bu eserini 1915-1924 yılları arasında 3 ciltte tamamladı. 30 yıllık bir araştırmanın ürünü olan bu eserinde 1691 önemli Osmanlı şeyh, fakih, şair, tarihçi, hekim, matematikçi ve coğrafyacısının biyografilerini faaliyet alanlarına göre düzenlenmiş biyografilerini içine aldı.. Bu yazarların 9000’i aşkın eserinden bahsetti. [4] [5]Bu eserleri, belirli konularda liste ve tablolar halinde sıraladı. Bu eser, döneminin şartlarından kaynaklanan eksiklerine rağmen, halen de Osmanlı, şair, yazar, şeyh, fakih, tarihçileri vs için en temel kaynaklardan birisi olma özelliğini korumaktadır.
Bu eseri Osmanlı tarihi araştırmalarında Sicil-i Osmanî ile birlikte en çok kullanılan biyografya kitabıdır. Bu eserinde Mehmet Tahir Bey, müellifleri mesleklerine göre tasnif etmiş, birinci ciltte, mutasavvıflar, âlimler; ikinci ciltte, şairler ve edipler; üçüncü ciltte, tarihçiler, tabipler, matematikçiler ve coğrafyacıların hal tercümelerini yazmış ve eserlerinden söz etmiştir. Bu tasnifte, 288 tasavvuf erbabı, 465 âlim, 510’unu şair ve edip, 237 tarihçi, 84 tıp ve 107’si de riyazî ilimler sahasında eser bırakmış müellif yer almaktadır. Ayrıca çeşitli vesilelerle 480 müellifin daha biyografisine yer verilmiş, bunların yanında şiir ve edebiyatla ilgilenen Osmanlı padişahlarından da eserinde söz etmiştir. [6]
İlk basımı 1915-1925 yıllarında tamamlanmış olan eser 1971 yılında Almanya’da tıpkıbasım yolu ile tekrar neşr edilmiş, 2000 yılında 3 cildi bir arada olmak üzere yeniden tıpkıbasım şeklinde basılmıştır.
Eser, A. Fikri Yavuz, İsmail Özen tarafından yeni harflere de aktarılmış, yeni harflerle basılmış hali Meral yayınlarından çıkmıştır. Ahmet Remzi Akyürek ise eser ve yazar indeksi hazırlayarak ayrı bir kitap halinde neşretmiştir.
Diğer Eserleri
2) Türklerin Ulûm ve Fünûna Hizmetleri, 3) Terceme-i Hal ve Fezâil-i Şeyh-i Ekber Muhyiddîn Arabî, 4) Müverrihîn-i Osmâniyeden Âli ve Kâtib Çelebi’nin Terceme-i Halleri, 5) Aydın Vilâyetine Mensûb Meşâyıh, Ulemâ, Şuarâ, Müverrihîn ve Etibbânın Terâcim-i Ahvâli, 6) Müntehebât-ı Masârî’ ve Ebyât, 7) Delîlü’t-Tefâsir, 8) Kırım Müellifleri, 9) Meşâyıh-i Osmâniyeden Sekiz Zâtın Terâcim-i Ahvâli, 10) Ulemâ-i Osmâniyeden Altı Zâtın Terâcim-i Ahvâli, 11) Hacı Bayrâm-ı Velî, 12) Siyâsete Müteallik Âsâr-ı İslâmiyye.
Şiirlerinden Örnekler [7]
Sanma ey zâhid bizi kim öyle hor u ahkarız
Bizler ol âyine-i âlem-nümâ-yı ekberiz
Tâlibân-ı feyz-i Ahmed bendegân-ı Haydarız
Nakşibend sûretteyiz; lâkin Melâmî-meşrebiz
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden hak mezhebiz
İsm-i Zâhir mazhariyle dehre seyrân eyledik
Himmet-i mürşid ile aşk sahnında cevlân eyledik
Men aref dersinde hattâ kesb-i îkân eyledik
Nakşibend sûretteyiz; lâkin Melâmî-meşrebiz
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden hak mezhebiz
İhtiyârın selbedip; anla bizim mişvârımız;
Kim sıfât u zât-ı Hakk'ı derk ve rü'yet kârımız;
Yoksa hâriçten bilinmez dahl ile etvârımız
Nakşibend sûretteyiz; lâkin Melâmî-meşrebiz
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden hak mezhebiz
Zâhidâ erbâb-ı gaflet sandığın lâ-şüphe sen
Dahl edip kürsîde halkın boyuna takma resen
Şuğl-ı uşşak ma'nevîdir ne bilir erbâb-ı fen?
Nakşibend sûretteyiz; lâkin Melâmî-meşrebiz
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden hak mezhebiz
Kisve-i aşkı mülebbes hırka vü şâl istemez
Mekteb-i irfanda tahsîl eyleyen kâl istemez
Hulk-ı Hakk'ın gayrisinden başka bir hâl istemez
Nakşibend sûretteyiz; lâkin Melâmî-meşrebiz
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden hak mezhebiz
Kesret-i eşyâyı sanma vahdete mâni' olur
Böyle bir efkâra hâşâ ehl-i dil kâni' olur;
Zât-ı Hak eşyâyı her demde bütün câmi' olur
Nakşibend sûretteyiz; lâkin Melâmî-meşrebiz
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden hak mezhebiz
Bunca envâ'-ı ulûmun noktadır hep masdarı
Böyle ferman eylemiştir zât-ı vâlâ Haydari
Bâ-yı bismillâhtır ancak ehl-i Hakk'ın ezberi
Nakşibend sûretteyiz; lâkin Melâmî-meşrebiz
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden hak mezhebiz
Söylenen nutku bilir ehl-i kemâl gayet ayân
Zümre-i uşşâka vâzıhtır bu sözler her zamân
Tâhirâ hatm-i makâl et eyle ikmâl-i beyân
Nakşibend sûretteyiz; lâkin Melâmî-meşrebiz
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden hak mezhebiz
Gazel
Gâh rahîk-i neşve-i tevhîde meclâdır gönül
Geh safâ-yı zevk-i vahdetle mücellâdır gönül
Âsumân-ı feyz-i irfânda dem-â-dem seyreder
Len terânî mazharı mestâne Mûsâ'dır gönül
Çok mudur söylerse bang-ı lâ uhubbü'l-âfilîn
Mazhar-ı feyze Muhammed nûr-ı Mevlâ'dır gönül
Semme vechullah'a masdar Ka'be-i Rahmândır
Berk urur nûr-ı ilâhî arş-ı a'lâdır gönül
Sırrının idrâki ancak keşf ü zevke münhasır
Bu sebebten hallolunmaz bir muammâdır gönül
Münkeşif olmaz rüsûm erbâbına Tâhir bu râz
Neşveyâb-ı sahve-i nûr-ı tecellâdır gönül
KAYNAKÇA
[1] Ömer Faruk Akün,”Bursalı Mehmed Tahir” TDVİA, c.VI, s.452-461
[2] Mustafa Tatcı, “BURSALI MEHMED TAHİR” https://www.facebook.com/permalink.php?story
[3] Mustafa Tatcı, “BURSALI MEHMED TAHİR” https://www.facebook.com/permalink.php?story
[4] İbrahim Hatipoğlu,”Mehmet Tahir,Bursalı”, OsmanlılarAnsiklopedisi,c.II,Yapıkredi yay.İst.1999
[5] Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, Matba-yı Amire,1333
[6] Ömer Faruk Akün,”Bursalı Mehmed Tahir” TDVİA, c.VI, s.452-461
[7] Mustafa Tatcı, “BURSALI MEHMED TAHİR” https://www.facebook.com/permalink.php?story
Üye olarak ESA şairi ve yazarı olabilir, yazılara katkıda bulunabilirsiniz.