Buse Nedir- Bus u Kinar – Der Kenar
Osmanlıca yazılışı : Buse, bûs : بوسه - بوس
Buse Farsça, öpmek, öpme, öpüş, öpücük anlamındadır. Kenar ise Türkçeye geçen anlamı ile kıyı, kenar, son kıyı, nihai sınır, Kinar ise: kuçak – aguş- anlamına gelir.
Buse öpücük ve diğer anlamları ile kullanırken buse-i kinar, öpücük kucaklamak anlamında şairlerimiz tarafından sık sık kullanılmıştır. Bus- u kinar, veya buse-i kenar, öpüp kucaklamak anlamı ile çok sık kullanılan bir tabirdir. Şairlerimiz bu tabiri, bahar ayları, gezi, eğlence, vakitlerinde gül – bülbül mazmunlarıyla, tenha ıssız bir yer arayıp bulamadıkları hayalleriyle kullanmışlardır.
Âlem-i âbı eylemek kâbil değil mahfî hele
Bî-tekellüf dilberi bûs ü kinâr etmek de güç BURSALI BELÎ
Yanağından bir öpüş dertlere merhem oluverdi
Ama bir bûs-ü kenar herkese mahrem oluverdi
Piyale dönse ey Baki yine gül devrini görsek
Kenar-ı- cû da aşk ettikçe dilber der kenar olsa. Baki
Mey elde dolaşsa – kırmızı gül mevsimi gelse- ( iham) kenarda çay şırıldasa ( kadehte şarap ta) dilberde tenhada dursa ( onun öpüp kucaklasam)
Kenara gelmiş iken yar-i çârdeh sale
Hikayet-i gam-ı deh sale’nin zamanı mıdır . Nazim
On dört yaşındaki sevgilim tenha bir yere ( kucağıma gelip) oturmuşken. On yıllık gamın hikâyesini dinlemenin zamanı mıdır?
Kenar kelimesi bazan taşra güzeli anlamında da kullanılmıştır. Taşra güzelleri İstanbul güzellerinden daha vefalı ve güzel kabul edilir.
Gördük kenar dilberlerinin mah –ı ruların
Şehriler içredir yine şuhun güzidesi. Süleyman Arif
Gördük kenar dilberlerinin güzel yüzlerini şehirleri içredir yine güzellerin en seçkinleri
Bazan da Taşra kızlarının daha güzel oldukları halde İstanbul güzelleri kadar nazik ve cilveli olmadıkları ifade edilir.
Bilen hâki Sitanbul’dur rüsum –u şive vü nazı
Kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz. Nabi [1]
Buse doğal olarak leb dudak kelimesi ile alakalı kullanılır. Din dışı konularda şiirler yazan şairlerin şiirlerinde öpmek, öpücük, dudak çok sık geçer. Dudak renginden dolayı, şarabı d anımsatır şarap, la’l ( renginden dolayı dudağı ve şarabı hatırlatır ve şarabın sembolüdür ) dudak ve buse birlikte sık sık geçer.
Cam-ı şarâb-ı la‘l lebün mübtelâsıdur
Şol bûseler ki ondan alur kan bahâsıdur Nedim
(Kırmızı yakut gibi şarabın kadehi dudağının tutkunudur; o buseler ki, kan değerini ondan alır)[2]
Öpmek ve öpüşmek bezen kelime oyunları ve dolaylı şekilde de anlatılır.
Ol lebler ile aş yirer belki kanuma
İmrenmesün dehânı meded iki cânludur Baki [3]
(O dudaklar ile belki kanımı içmeye niyetlenir; ağzı imrenmesin meded iki canlıdır. Aşermek hamile kadınların canını çok çeken şey olduğuna göre beyitteki imalar bu yönde anlaşılmalıdır.
Taşradan geldi çemen sahnına bigane diyu
Devr-i gül sohbetine laleyi iletmediler Necati
Der kenar, sayfaların kenarlarına, arzuhal kenarlarına, resmi evrakların veya zarflara yazılan dipnot anlamında da kullanılmıştır.
Defter-i uşşaka Bezm-i mukayyed olduğun
Şüphe yokdır arz-ı halin der kenar olsun da gör. Bezmi
Kenar sözcükleri ile başka terkipler de kurulmuştur:
İbram- kenar: kucağa çekmek için zorlama, bir köşeye zorla götürme, bir köşede zorla öpme anlamlarında kullanılmıştır.
KAYNAKÇA
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın