Çağdaş Balkan Türklerinde Edebiyat

26.05.2011


Balkanlar; Avrupa’nın güneydoğusunda Yugoslavya, Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Türkiye’nin bir bölümünü içine alan bir yarımadadır. Türkler; MS.4. yüzyılda Batı Hun Türklerinin yerlerinden kopmaları ve Orta Avrupa’ya gelmeleri sonucunda yeni bir yurt kurarlar. Bu yerleşme aynı zamanda günümüz Avrupa dünyasının biçimlenmesine ve bu günkü coğrafi düzene girmesine etki eder. Hun Türkleri Ural ve Kafkasya bölgesinde Orta Avrupa, Adriyatik kıyıları ve Balkanlara uzanan geniş bir alanı kontrol ederler. Kuzeyden ve güneyden gelen Türkler. 13.yüzyıl içinde Avrupa’da birleşir. Türk edebiyatının bu coğrafyada etkisi bu yıllara dayanır.

11.ve 12. yüzyıllarda Peçenek, Kuman ve Uz Türkleri Balkanlara gelip yerleşirler. Bu Balkanların Türk dili ve Türk kültürüyle ilk tanışmalarıdır.13.yüzyılda Moğol istilasından sonra Sarı Saltuk ve takipçisi birçok Türkmen aşireti Balkanlara yerleşir [Mustafa İSEN, Ötelerden Bir Ses, Ankara, 1997, s.513]Türklerin Balkanlara ikinci gelişleriyle Türk kültürü, edebiyatı ve dini-tasavvufi edebiyat yayılmaya başlar. Türkler 14.yüzyıldan sonra Balkanlara damgalarını vurmuşlardır. 14.ve 18. Yüzyıllar arasında Balkan halkları dil ve dinlerini değiştirmenden Türk usulü yaşamışlardır[Yılmaz ÖZTUNA, Rumeli Kaybımız, İstanbul, 1990,s.17]. Makedonya’da ve Bosna’da Hıristiyan halkı kitleler halinde İslam dinine geçmişlerdir. Balkan yarımadasının Osmanlıların eline geçtikten sonra Balkanlardaki halkların yaşama biçimleri, gelenek ve görenekleri, kültürleri Türk dilinin yaygınlaşması cami, hamam, medrese, tekke, türbe, vd. Osmanlı eserlerinin hızla inşa edilmesiyle değişime uğramıştır [Orhan KOLOĞLU, Mostar,2004, Gazete Pazar, 10 Ekim, 1999 s.7].

Kültür kaynaklarının Orta Asya’dan Anadolu ya Anadolu’dan Balkanlara uzanan çağlar boyu devam eden süreçte Balkan Türk Edebiyatını şekillendirici bir etkisi vardır. Türklerin İslamiyet'i kabul etmelerinden sonra dünya görüşü ve yaşama biçimlerinde görülen değişikliler edebiyatlarına da yansımıştır. 10.yüzyıldan başlayarak İslam kültür ve Arap, Fars Edebiyatlarının etkisiyle Türk edebiyatı yeni konular ve anlatım biçimleri kazanarak yeniden şekillenmeye başlamıştır

Osmanlı Dönemi Balkan Türk Edebiyatı; Klâsik Türk (Dîvân) Edebiyatı, Dinî-Tasavvufî (Tekke) Halk Edebiyatı, Âşık Tarzı Halk Edebiyatı ve Anonim Sözlü Halk Edebiyatı olmak üzere dört koldan yürümüştür.

Klâsik Türk Edebiyatı’nda Rumeli şairlerinin ayrı bir yeri ve önemi vardır (Çeltik, H. (2009). Rumeli Şairlerinin Klâsik Türk Şiirine Katkıları. Hikmet İlmî Araştırma Dergisi, 13, 31-51.). Tezkirelerde adı geçen şâirlerin büyük bir çoğunluğu bu bölgede doğup yetişmiştir. Bunlardan doğum yeri bugünkü Makedonya sınırları içinde kalan Za’îfî Kratovalı; Vecdî Debreli; Bâlî Gevgelili; Aklî, Sadrî, Tâlibî ve Tab'î İştipli; Sucûdî, Fakîrî, Mu’îdî ve Tulûî Kalkandelenli’dir. Manastır doğumlu şâirler Ayâni, Celal Bey, Firdevsî, Hâfız, Hâveri, Kâtibi, Keşfî, Mehmed, Merdî, Sabâyî, Sâmî, Sâmih, Sezâyî, Sinan, Vahyî, Veznî ve Zuhûrî; Üsküp doğumlu olanlar ise Atâ, Dürrî, Fennî, Ferîdî, Hâkî, Hemdemî, Hevesî, İshak Çelebi, İzârî, La'lî, Mîrî, Nâmî, Niyâzî, Özrî, Riyâzî, Sıhrî, Vâlihî, Vusûlî ve Zârî'dir (İsen, M. (1997). Ötelerden Bir Ses: Dîvân Edebiyatı ve Balkanlar’da Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler (s. 131-142, 512-537). Ankara: Akçağ Yayınları.).

 

Osmanlı Dönemi Makedonya (/ Balkanlar) Dinî-Tasavvufî Halk Edebiyatı

Balkanlar’da yaşayan İslâm kültürünün mühim bir unsuru tasavvufî hayatla ilgilidir (Kara, 2001). Tasavvuf akımları, bölgede, on üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda yerleşmeye başlamıştır (zeti, M. (2004). Balkanlar’da Tasavvuf. İstanbul: Gelenek Yayıncılık.). Bu yüzyıllarda, değişik tasavvuf akımlarını temsil eden tarikatlara mensup seyyah dervişler bölgeye gelerek çeşitli faaliyetlerde ve hizmetlerde bulunmuşlardır (İzeti, 2004; Kara, 2001). Osmanlı fetihleri ile birlikte; Anadolu’da olduğu gibi Rumeli’de de, pek çok yerde tekkeler ve zaviyeler inşâ edilmiş ve bölge maddî ve manevî açıdan îmâr edilmiştir (İzeti, 2004). Böylece; on ikinci yüzyılda Türkistan’da Ahmed-i Yesevî ile başlayan ve yaklaşık bir asır sonra Anadolu’da Yunus Emre ile zirveye ulaşan Türk Tasavvuf Edebiyatı, kendine yeni bir zemin edinmiştir (Kara, 2001). Bu zemin içerisinde; değişik tarikatlara bağlı, birçok mutasavvıf şâir ve yazar yetişmiş ve pek çok dinî-tasavvufî nitelikli edebî eser verilmiştir (Kara, M. (2001). Balkanlar’da Türk Tasavvuf Edebiyatı’na Genel Bakış. Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 10 ).

Balkanlar’ın genelinde etkinlik gösteren başlıca tasavvuf akımları; Mevlevîlik, Nakşibendîlik, Halvetîlik, Kadirîlik, Rufaîlik, Sa’dîlik, Bektaşîlik ve Melâmîliktir. Bunlardan bugünkü Makedonya sınırları içinde kalan yerlerde en çok temsil edilenler; Bektaşîlik, Rufaîlik, Halvetîlik ve Melâmîliktir (İzeti, 2004).

Tezkirelerin taranmasıyla elde edilen rakamlara göre; Osmanlı kültür coğrafyası içinde en çok şâir yetiştiren yöreler sıralamasında Üsküp, on dokuz şâirle -Bolu ve Isparta ile birlikte- on altıncı sırada ve Manastır, on yedi şâirle -Amasya ve Aydın ile birlikte- on yedinci sırada yer almaktadır. Ayrıca; Rumeli’deki yerleşim birimleri arasında -Edirne, Gelibolu, Bosna ve Vardar Yenicesi’nden sonra- Üsküp beşinci ve Manastır altıncı sıradadır (İsen, M. (1997). Ötelerden Bir Ses: Dîvân Edebiyatı ve Balkanlar’da Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler (s. 131-142, 512-537). Ankara: Akçağ Yayınları. ).

Osmanlının Balkanlardan çekilmesi üzerine Türkler başka sistemler başka bayraklar altında yaşamak gerçeğiyle karşı karşıya kaldı. Osmanlının Balkanlardan çekilmesinden sonra bu topraklarda kalan Türklerin eğitim ve kültür yaşamında bir duraklama olmuştur. Türk okulları kapatılmış, Türkler; ana dilini evinin dışında kullanamaz olmuştur[Nimetullah HAFIZ, Kosova Türk Halk Edebiyatı Metinleri, Piriştine, 1985, s.5–10]. Bu sancılı dönemde Türkiye Türkleriyle Balkan Türk dünyası arasında doğal ve temel bağ olan Türkçe ve Türk kültürü büyük baskılarla karşı karşıya kalmıştır.[ Erman ARTUN, Türk Halk Kültürünün Balkanlardaki Rolü, Avrupa’ya İlk Adım Uluslar Arası Sempozyumu Bildiri, Gelibolu, 1999]

Balkan Türk edebiyatı Osmanlı sonrası yeniden yapılanmıştır. Kuruluş yıllarında Balkan devletlerinin edebiyatlarından etkilenmiştir. Bu etkilenme günümüzde de sürmektedir. İlk örnekler çeviri özelliği gösterir. Bu örnekler bir tür taklit şiirden öte gidemez. Bunlarda Balkan Türk şiirinin sesini, armonisini bulamayız. Daha sonraki kimi şiirlerde türkü ve ağıtların kelime kadrosunun kullanıldığını görüyoruz. Kimi şairler de soyutlamaya giderek ironik bir atmosfer oluşturulur. Ses ve kelime tekrarlarıyla yeni buluşlar, özgün söyleyişlere ulaşma çabası gözlenir.

Balkan Türk dili kendi coğrafi sınırları içinde kapalı kaldığı için gelişim göstermez. Balkanlar da konuşulan Türkçe yaşadığı coğrafyanın dilinden etkilenince, Türkiye Türkçesinden ayrı kelime kullanımı sentaksa hatta semantik öğelere kadar uzanan etkilenme olmuştur. Dilde zorlamalar anlatım yanlışlıklarına düşmeye neden olmuştur. Şiirlerde ölçü zorlaması Türkiye Türkçesiyle beslenemeyen Balkan Türkçesinden zorlama anlatımlara yol açmıştır. Kelime kadrosundaki eksiklik şiiri yer yer anlaşılmaz hale getirerek, onun duygusal bütünlüğünü bozmuştur. Şiir ve nesir anlatımlarında kısa ve çarpıcı anlatım yakalanamadığı için söz gereksiz yere uzatılmıştır. Okuyucunun hayal gücü yerine açıklama yapma gereği duyulması şiirselliği bozmuştur. Şiir ve nesir anlatımlarında konu dışı öğeler günlük konuşma havasında verilmiştir. Balkan dillerinden yapılan alıntılarda çevirilerde kullanılan kelime kadrosu Türkçede olmayan kimi kelimeler kullanılması şiirde yapay bir dilin kullanılması, konuşulan dil yerine konuşulmayan yazılan yapay bir dil ortaya çıkmıştır. ( Prof. Dr. Erman Artun,Balkan Türk Edebiyatlarına Genel Bir Bakış,/turkoloji.cu.edu.tr/HALK EDEBIYATI/)

https://2.bp.blogspot.com/_Rt0R4XhHQQ4/TAQntKWHjaI/AAAAAAAAAiQ/P72Xa4Un_VE/s1600/balkan+wars.jpg

 

Çağdaş Makedonya Türk Edebiyatı

( Alıntı : Ayhan Demir, Çağdaş Balkan Türk Edebiyatının durumu ve öncüleri, mihenktasi.com/modules.php )

Osmanlı Devleti'nin Makedonya'dan çekilmesi, Türklerin kültür ve edebiyatını olumsuz yönde etkiledi. Buna rağmen, 1918-1941 yılları arasın da; Rehber, Uhuvvet, Hak, Hak Yolu, Mücahede, Sosyalist Fecri, Yeni Vakit, Birlik, Seda-yı Mil let, Işık ve Doğru Yol isimli on bir gazete çıkar mayı başarmışlardı.

23 Aralık 1944 tarihinde Üsküp'te yayın hayatı na başlayan Birlik gazetesi, Makedonya'da La tin harfleriyle çıkan ilk Türkçe gazeteydi. Ancak gazetenin sorumlu başyazarı devlet tarafından tayin ediliyor, masraflarını devlet karşılıyor ve Makedonya'nın hissedarlı şirketi Nova Make donya tarafından basılıyordu.

Çağdaş Makedonya Türk edebiyatının ilk kuşak temsilcilerinden Mustafa Karahasan, Süreyya Yusuf ve Şükrü Ramo, hikâye alanında; Necati Zekeriya, Şevki Vardar, Enver Tuzcu ve yine Şükrü Ramo, şiir alanındaki ürünlerini bu gaze tede yayınlamışlardı. O günlerde yirmili yaşlar da olan bu isimler, yaşadıkları dönemin acıları nı ve yaşanan kahramanlıkları kendilerine özgü bir şekil ve dille kaleme almayı amaç edinmiş lerdi. Şiir ölçülerine riayet etmeden, anlık heye canlarla yazılan bu şiirler, genç ve samimi şair lerin ilk adımları olarak kabul edilebilir. Birlik gazetesinin ardından, Mayıs 1949-Eylül 1957 tarihleri arasında; sorumlu yazarlığını Ranka Karahasan'ın yaptığı Yeni Kadın, sorum lu yazarlığını Nusret Dişo Ülkü'nün yaptığı 5e-vinç ve Tomurcuk isimli dergiler çıkarılmıştı. Hedef kitlesi ilköğretim çocukları olan Pioııer gazetesi de, aynı dönemlerde çıkarılmıştı. 1953 yılında yaşanan göç, Makedonya Türk edebiyatını olumsuz yönde etkilediyse de, yeni bir yazar kuşağının varlığı umutların devam et mesini sağladı. Avni Engüllü, Fahri Ali, Suat Engüllü, İrfan Bellür, Esat Bayram ve Sabit Yu suf bu kuşağın temsilcilerinden bazılarıdır. Ma­kedonya Türk şiirine katkı sağlayan üçüncü ku şak şair ve yazarlardan bazıları ise, Melâhat En güllü, Oktay Ahmed, Rıfat Emin, Tülay İbra him, Leyla Süleyman, Meral Kain, Arzu Abdul lah idi.

Kosova Türk Edebiyatı?

( Alıntı : Ayhan Demir, Çağdaş Balkan Türk Edebiyatının durumu ve öncüleri, mihenktasi.com/modules.php )

Kosova Türk şiirinin canlandırılması vazifesini, aslen Makedonyalı olan Süreyya Yusuf üstlen mişti. Onun çabalarıyla Makedonya'ya geçen, Naim Şaban, Nimetullah Hafız ve tercihini Ma kedonya Türk şiirinden yana yapan Nusret Dişo Ülkü şiirde önemli yol kat ettiler. Bir süre sonra Hasan Mercan da, bu üçlüye dâhil olmuştu. Kosova Türk şiiri, haftalık Tan gazetesinin 1 Mayıs 1969 tarihinde Priştine'de çıkarılmasıyla hızlı bir gelişime dönemine girmiş oldu. Fahri Mermer ve Raif Kırkul bu dönemde ön plana çı kan şairlerdi

Bulgaristan Türk Edebiyatı

( Alıntı : Ayhan Demir, Çağdaş Balkan Türk Edebiyatının durumu ve öncüleri, mihenktasi.com/modules.php )

Bulgaristanda 1945-48 yılları arasında çıkarılan Türkçe süreli yayınlar; Vatan, Işık, Yeni Işık, Dostluk ve Halk Gençliği'nin sayfalarında yayınlanmıştır. 950'li yılların sonlarında Kemal Bunarciev, Hüsmen İsmailov, Ahmet Tımışev, Selim Bilâlov ve Muharrem Tahsinov ise, Bulgaristan Türk edebiyatının hikâye türün de eser veren isimlerden bazılarıdır. Uzun hikâye türünde eser veren isimler arasında Ömer Osmanov'u anmak gerekir.

Günümüz Batı Trakya Türk Edebiyatı

( Alıntı : Ayhan Demir, Çağdaş Balkan Türk Edebiyatının durumu ve öncüleri, mihenktasi.com/modules.php )

Günümüz Batı Trakya Türk edebiyatında ise 1975-97 yılları arasında çı karılan; Azınlık Postası, Batı Trakya, Aliş, Mu allim Mecmuası, Birlik, Öğretmen, Yeni Ziya, Yeni Adım, Trakya, Gerçek, İleri, Yankı, Trak ya'nın Sesi, Batı Trakya Ekspres, Gündem, Öz gür Balkan, Isbat, Görüş, Hakka Davet, Yuva mız, Şafak, Arkadaş Çocuk gibi süreli yayınların kültür-sanat sayfalarında kalmıştı. Türkiye'de eğitim gören bir grup Batı Trakya Türk gencinin geri dönüşünün ardından başlat tıkları hareket neticesinde meydana geldi. Alirıza Saraçoğlu, Rahmi Ali, Hüseyin Alibaboğlu, Tevfık Hüseyinoğlu, Abdürrahim Dede gibi kitaplaştırabilenler dışında; Hüseyin Mahmutoğlu, Mehmet Çomak, Kadir Ali, Hüseyin Maz lum, Mücahit Mümin, İbram Onsunoğlu, Salih Halil, Mustafa Tahsin gibi çalışmaları çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanan şair ve yazarlar, Batı Trakya Türk edebiyatının önde gelen isimlerdir.

Günümüz Bosna Türk Edebiyatı

( Alıntı: Ayhan Demir, Çağdaş Balkan Türk Edebiyatının durumu ve öncüleri, mihenktasi.com/modules.php )

Osmanlı dönemi edebiyatını yaşatma çabasın daki Boşnak yazarlar, çoğu şiir ve düzyazıların da örf ve adetleri, doğup büyüdükleri köy ve şe hirlerin eski havasını konu edindiler. Ancak Sırp ve Hırvat milliyetçiler, Boşnakların karşısına Sırp veya Hırvatlığı benimsemek ya da Türkiye'ye göç etmek gibi iki seçenekle çıkınca Boşnak yazarların birçoğu Zagreb veya Belgrat’a taşınarak üçüncü yolu tercih ettiler. Kimi yazarlar ise, Osman Nuri Haçiç gibi, yazı hayatından çekilmeyi tercih ettiler.

İki dünya savaşı arasındaki Boşnak edebiyatından bahsedildiğinde, Safet Bey Başagiç ve Misa Çazim Çatiç'in şiir anlayışını sürdüren, Hamza Humo, uzun yıllar Gayret isimli bir dergi çı karmıştı. Humo'nun, 1927 yılında yayınlanan Grozdan 'ın Kahkahası isimli romanı Çağdaş Boşnak edebiyatının temel eserlerindendir. Hamza Humo'nun romandaki başarısını Ahmed Muradbegoviç, hikâyede elde etmişti.

İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki Bosna şiiri bahsinde Salih Aliç, Osman Çikiç ve Hamid Dizdar isimleri zikredilmesi gereken şairlerdir. Ancak yirmici yüzyıl Boşnak edebiyatının en önemli şairleri Mak Dizdar ve Skender Kulenoviçtir. Skender Kulenoviç, serbest nazımla yazmayı tercih etmişti. Alman işgaline karşı halk kahramanlığını savunan dev rimci ve isyancı bir şairdi. Uç oğlunu yitiren ana için yazdığı şiir, savaş yıllarında ulusal marş olarak seslendirildi. Zagrep'te Kılavuz isimli Müslüman dergisini çıkaran Kulenoviç, yazdığı destanlar ile Bosna ve Yugoslavya ede biyatında önemli bir yer edinmişti.

Çağdaş Boşnak edebiyatının en bilinen isimlerinden Meşa Selimoviç, savaştan sonra yazdığı hikâyelerde savaşı konu almıştır. Ancak daha ziyade romanlarıyla ses getirmiştir. Romanlarında çağdaş insanların çelişkilerini, iktidar ve resmi kurumlara isyanını ele alan ya zarın, Derviş ve Ölüm ile Kale isimli romanları Türkçeye kazandırılmıştı. Üzerinde durulması gereken bir diğer Boşnak yazar, tarihi konuları modem bir üslupla ele alan Necad İbrişimoviç'tir

Günümüz Arnavutluk Türk Edebiyatı

( Alıntı: Ayhan Demir, Çağdaş Balkan Türk Edebiyatının durumu ve öncüleri, mihenktasi.com/modules.php )

Enver Hoca döneminde Seyfullah Malşova, Ahmet Müftiu, Bilal Caferi, Trifon Cacıkis ve Lasguş Poradeci gibi birçok ya zar ve şair, yaşadıkları baskı ve zulümler sebe biyle ülkeyi terk etmişlerdi. 1970'li yılların Arnavut edebiyatı da, ulusal kurtuluş savaşı ve 1945'den bu yana devam eden toplumsal ve kişisel değişimlerin etkisinde kalmıştı. Komünist rejim edebiyat sahasında iki isimi öne plana çıkarmıştı: Dritero Agolli ve İs mail Kadera. Asıl adı Nuri Ağaoğlu olan Drite ro Agolli, rejime sadakat ifadesi olarak "gerici ismini" değiştirmişti. Toplumcu gerçekçilik akımının öncülerinden kabul edilen Agolli'nin, bir romanı Komiser Memo ismiyle Türkçeye çevrilmişti. Kendine has bir kafiye anlayışı ve bol imgelerle kaleme aldığı şiirlerinde insan ha­yatı, sorunları ve tabiat temalarını işlemişti. Agolli gibi akademik hayatına Sovyetler Birliği'nde sürdüren İsmail Kadera'mn, Enver Hoca imzasını taşıyan birçok yayının perde arkasın daki isim olduğu yaygın bir rivayettir. Kadera, rejim ile yakınlığın imkânlarından faydalana rak, edebi yönünü geliştirmiş, kendine has bir dil oluşturmuştu. Ölü Ordunun Serdarı isimli romanı, dünyaca tanınmasını sağlamıştı. İsmail Kadera, inancından vazgeçmeyen Müslüman Arnavutlara "Türk çocukları" diye hakaret ede cek kadar, tedavisi zor bir Türk ve Müslüman düşmanlığının tesirinde bulunuyor. Bu düşman lık, eserlerine de sirayet etmiş. Çağdaş Arnavut şiirinin günümüzdeki en güçlü temsilcisi, 1974 doğumlu Ervin Hatibi'dir. Ka dera'dan farklı olarak, Arnavut kimliği ile İslam kültürü arasındaki ilişkinin çok önemli olduğu nu ifade etmektedir. Şiirlerindeki kendine has duyuş ve ifade tarzıyla dikkatleri çekmektedir.

 

FAYDALANILAN KAYNAKLAR

·         Prof. Dr. Erman Artun,Balkan Türk Edebiyatlarına Genel Bir Bakış,/ turkoloji.cu.edu.tr )

·         Ayhan Demir, Çağdaş Balkan Türk Edebiyatı, mihenktasi.com/modules.php

·         Erman ARTUN, Türk Halk Kültürünün Balkanlardaki Rolü, Avrupaya İlk Adım Uluslar Arası Sempozyumu Bildiri, Gelibolu, 1999]

·         İsen, M. (1997). Ötelerden Bir Ses: Divan Edebiyatı ve Balkanlar’da Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler (s. 131–142, 512–537). Ankara: Akçağ Yayınları.).

·         İsen, M. ,Dîvân Edebiyatı ve Balkanlar’da Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler (s. 131-142, 512-537). Ankara: Akçağ Yayınları

·         Çeltik, H.Rumeli Şairlerinin Klâsik Türk Şiirine Katkıları. Hikmet İlmî Araştırma Dergisi,13

·         Erdem Ahmet,Osmanlı Dönemi Makedonya (Balkanlar) Türk Edebiyatı, Erdemahmet.blogspot.com/

·         İzeti, M.,Balkanlar’da Tasavvuf, İstanbul: Gelenek Yayıncılık.

·         Kara, M.,Balkanlar’da Türk Tasavvuf Edebiyatı’na Genel Bakış.Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 

·         Nimetullah HAFIZ, Kosova Türk Halk Edebiyatı Metinleri, Piriştine, 1985

·         Orhan KOLOĞLU, Mostar,2004, Gazete Pazar, 10 Ekim, 1999 s.7

·         Yılmaz ÖZTUNA, Rumeli Kaybımız, İstanbul, 1990,s.17

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar