Câm-ı la’lin mey-i şevk-âvere sor sorma bana

07.07.2016
 
 
Câm-ı la’lin mey-i şevk-âvere sor sorma bana
Neş’e-i bûs-i lebin sâgara sor sorma bana
 
Lebin emmek emeli âlemin ey şûh amma
Bana el virmez o söz âhere sor sorma bana
 
Fesleğen zülfüme gül rûyuma benzer mi diyü
Sünbül-i tazeye verd-i tere sor sorma bana
 
Seyre çık gül-şene var arızın arz it bağa
Var mı rûyun gibi gül güllere sor sorma bana
 
Sana ben şîve-i reftârını ta’rîf idemem
Servden eyle suâl ar’ara sor sorma bana
 
Müşg-i ter hâl-i izârınla değildür hem-bû
İ’timâd itmez isen anbere sor sorma bana
 
Var mıdur yok mı zamirimde senin bûs-ı femin
Cây-gîr-i dil olan muzmere sor sorma bana
 
 
Günümüz Türkçesiyle:
1-Kırmızı (dudağının) kadehini neşe veren şaraba sor, bana sorma; dudağını öpmenin keyfini kadehe sor, bana sorma.
2-Ey cilveli, oynak güzel, dudağını emmek herkesin arzusu ama, bana fırsat düşmez; o sözü başkasına sor, bana sorma.
3- “Fesleğen zülfüme gül yüzüme benzer mi” diye, taze sümbüle, yeni açmış güle sor, bana sorma.
4-Gül bahçesine gezinmeye çık, bağa git yanağını göster; yüzün gibi bir gül var mı güllere sor, bana sorma.
5-Ben sana yürüyüş tarzını tarif edemem; serviye sor, ardıca sor, bana sorma Taze misk yanağının beniyle aynı kokuda değildir; inanmazsan ambere sor bana sorma.
6-İçimde senin ağzını öpmek (düşüncesi) var mı yok mu, (onu) gönlümde tutan gizli (arzuya) sor, bana sorma.
7-Sana önce Vasıf mı gönül verdi ben mi? Eski kimdir, yeni kimdir? Onu (deftere) sor, bana sorma.

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar