Cânâ niçe bir yana hicrün odı cânumda
Firkat ciğerüm yakdı cûş eyledi kanumda
Bu hecr ile bu firkat valsa irişe âhir
İrgüre Hudâ bir gün görem seni yanumda
Ger nâz u cefâ senden olursa n’ola şâhâ
Hem lütf ve vefâ senden feryâd u figaanumda
Canâne visâlinden bin câna değer bir dem
Ansuz ne hayât olsun rûhumda revânumda
Gönlümde senün fikrün dilümde senün zikrün
Maksûd bana sensin her sûd u ziyânumda
Şîrîn lebünün şerhin Dâî ki beyân itdüm
Şehd ile şeker ezdüm şi’r ile beyânumda
Evvelde vü âhirde oldur dileğüm Hak’dan
Bulmaya hatâ kimse nâm ile nişânumda
Günümüz Türkçesiyle:
1-Ey sevgili! Senin ayrılığının ateşi canımda ne zamana kadar
yanacak? Ayrılık ciğerimi yaktı ve kanımda coştu.
2-Bu ayrılıkla bu dostlardan uzak olma sonunda birleşmeye ulaştırsın,
seni bir gün yanımda göreyim.
3-Eğer senden naz ve cefa gelirse, ey şâh ne olur? Feryât ve figanım,
senden bana lütuf ve vefadır.
4-Sevgiliye kavuşmada bir an bin cana değer. Ruhumda canımda
onsuz ne hayat olsun.
5-Gönlümde senin fikrin, dilimde senin zikrin. Her fayda ve zararında
amaç bana sensin.
6-Ey Dâî! Tatlı dudağının tadını anlattım. Bunu yaparken de şiir ile
beyanında bal ile şeker ezdim.