Çanakkale Zaferi'nin 103.yıl dönümünde, bu anlamlı ve önemli güne dair birkaç satır kaleme almamak, kalemimin ve yüreğimin susması mümkün değildi. Çanakkale Zaferi'ni kutlarken ve şehitlerimizi anarken, bir yandan o büyük zaferin coşkusuyla gururlanıyor bir yandan da yüreklerimizi dağlayan hikâyelerle duygu yüklü anlar yaşıyoruz.
Geçmişten bugüne değin çok şeyler yazıldı ve dile geldi Çanakkale Zaferi üzerine. Bazen duygu yüklü dizelerle bazen o günlere tanıklı edenlerin anlatımıyla bazen de bu büyük zafer üzerine yazılan eserlerle, o büyük zaferin nasıl kazanıldığını öğrendik. Tarihimizin bu parlak sayfası bizlere, inanç, azim ve kahramanlık duygularının bir milleti ne kadar büyük zaferlere taşıyabileceğini gösteriyor. Zorluklar içinde bile umutların yeşerebileceğini ve bu umutların, başarıya, zafere giden yolda ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor.
Çanakkale Savaşı, 1.Dünya Savaşı'nın en çetin, en kanlı savaşı olmuştur. "İnsan kanının su gibi aktığı, dramatik olayların yaşandığı, insanlık tarihinde benzeri olmayan bir savaş" olarak ifade ediliyor. Osmanlı Devleti, 1.Dünya Savaşı'na Almanya'nın yanında katılmış. Düşmanların savaş gemilerinden oluşan çok güçlü bir donanma Çanakkale ve İstanbul Boğazları'nı geçerek birlikte savaştıkları Rusya'ya yardım etmek istiyorlarmış. Bu amaçla çok sayıda düşman gemisi Çanakkale Boğazı'na girmiş. Çanakkale'de Mustafa Kemal'in komutasındaki Türk ordusu ile düşman arasında aylarca süren çok kanlı kara ve deniz savaşları olmuş. Mustafa Kemal, kahraman Mehmetçiğin süngüsüne güveniyor, inanıyor ve kaybedecek zaman bulunmadığını biliyordu. Türk donanmasının "Nusret" adlı mayın gemisinin mayınları, pek çok düşman gemisini sulara gömmüş. Kahraman Mehmetçik ise özellikle Gelibolu Yarımadası'nda akıl almaz çarpışmalar sonunda düşmanı büyük bir yenilgiye uğratmış.( 18 Mart 1915)
Müstahkem mevki komutanı Cevat Paşa, "Gittiler, geçemediler, geçemeyecekler." derken gözyaşlarını tutamıyormuş. Düşman, hafife aldığı ve 14 günde İstanbul'a varmayı garanti gördüğü bir anda, Türk askeri karşısında hezimete uğrayınca, yaptığı birçok plan altüst olmuş ve Çanakkale'nin geçilemeyeceğini kabullenmek zorunda kalmıştır. Bu savaşı kaybetseydik, İstanbul derhal işgal edilecek, Anadolu pek kısa bir sürede parçalanacak, tarihteki son bağımsız Türk devleti de ortadan kaldırılmış olacaktı.
İman, azim, cesaret ve vatanseverlik duyguları, Mustafa Kemal'in komutasındaki Türk askerinin yüreğinde büyük bir güç kaynağı olmuş ve bugün coşkuyla kutladığımız Çanakkale Zaferi'nin temelini oluşturmuştur. Çanakkale Savaşı için yazılan en nadide şiir, kuşkusuz, Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" şiiridir. Her dizesi, yüreklerimize işlemiştir. Büyük şair ve düşünce adamı Mehmet Akif, bu muhteşem şiiriyle, o zaferin gururunu ve savaşın yıkıcı, acı yüzünü güçlü bir söyleyişle dile getirmiştir.
...
" O ne müthiş tpidir: Savrulur enkaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak,
el ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
...
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
..."
2018 yılının Mart ayında, Çanakkale Zaferi'nin 103.yıl dönümünde, hepimiz tek yürek olup gelin hep birlikte ant içelim:
" Türk askeri yenilmez, Çanakkale geçilemez!"
18 Mart 2018
Süleyman Yalman
7 years ago
Yusuf Pınar
7 years ago
Sevim Kınalı
7 years ago
Sevim Kınalı
7 years ago
Sevim Kınalı
7 years ago