Cem' Nedir Cem' Edebi Sanatı

02.08.2015
 
 

 Cem Nedir ( Hükümleri Toplama Sanatı )

Osmanlıca yazılışı cem :  جم

Cem sözcüğü Arapça kökenlidir. Arapça  camˁ جمع  toplamak anlamındaki ( cmˁ m) kökünden gelir dolayısı ile cami, cem etmek, camaˁa  “ جمع  " topladı, [1]cemiyet;  ahali, halk kelimeleri ile yanı kökten gelirler. Cem sözcüğü aritmetikte toplama işlemi ile edebiyatta bir söz sanatı halinde terim anlamlarına da sahiptir.

Cem kelimesinin sözlüklerdeki anlamları: toplamak,  toparlamak,  toplanma, birikme, bir araya gelme  bir araya getirmek şekillerindedir. Sözcük bu anlamları ile dilimize cem etmek şeklinde ifadesini bulmuştur.  Cem Türkçe sözlüklerde “ Birden fazla insan, hayvan ve eşyayı gösteren isim.” Olarak tarif edilir.

EDEBİYATTA CEM SANATI

Eskiler cem sanatını bedi söz sanatları içinde göstermişler,  bedi tabirlerinden birisi olarak ve “ birkaç şeyi bir hüküm altında toplamak sanatı [2]olarak tarif etmişlerdir.  Şu halde cem sözcüğü edebiyatta söz sanatları için kullanılan birçok şeyi bir hüküm içinde ifade etmek anlamında bir terim olarak da kullanmışlardır.

Cem‘, edebiyat terimi olarak birden fazla şeyi tek hüküm altında toplama yolu ile yapılan bir sanatı ifade eder. Bir kaç şeyi bir hüküm altında toparlamak sanatıdır.

Hem kadeh hem bade hem bir şuh
Ehl-i aşkın hasılı sahib –i mezakıdır gönül.       Nefi [3]

Beytinde kadeh, kadeh, bade ve  saki  gönülde toplanmış ve CEM SANATI  yapılmıştır.

Cem’ sanatı nesir dilind e de yapılır. Ve İslam edipleri bu sanatın ilk örneklerini Kuran’dan gösterirler.  “Güneş ve ayın hareketleri bir hesaba göredir. Bitkiler ve ağaçlar onun emrine boyun eğerler” (er-Rahmân 55/5-6) meâlindeki âyetlerde de hesap için güneş ile ayı, boyun eğme için de nebat ile ağacı bir hükümde cemetmiştir.

Aşka düşmüş ibtida bir nay, bir ben bir gönül,
Dağ dağ-ı ibtila bir nay, bir ben bir gönül    

Cem sanatının “ ma’at taksim”, “Ma’at tefrik”  halinde iki kısmı vardır. İlki cem’in taksim bölme c-sınıflandırma saantıyla , tefrik, ise  cem’in ayırma sanatıyla alakalıdır. Aslında bunlar da iki ayrı sanat olan taksim ile tefrik’ in birleşmesinden meydana gelmiştir.

      1. Cem’ maa’t-tefrîk:  Cem‘in tefrik sanatı ile birlikte kullanılmasıdır ki bir hüküm altında toplanan iki veya daha fazla şeyin arasına farklılık koymaktır. “Gece ve gündüzü varlığımıza birer delil kıldık. Bir delil olan geceyi kaldırıp yine bir delil olan gündüzü aydınlık kıldık” (el-İsrâ 17/12

 Binâ-yı intizâm-ı dîn ü dünyâya edip âlet
Zebâna nutk vermiş, gûşa vermiş kuvvet-i ısga”           Nâbî

Dil ve kulak  din ve dünyanın düzenini sağlayan birer alet olarak bir hüküm altında birleştirilmiş, sonra da bunları biribirinden ayıran farklı taraflar belirtilmiştir ki dilin farkı konuşma (nutk), kulağın farkı dinleme (ısga) kuvvetidir.[4]

Hak iki adil Süleyman hâkim etmiş âleme
Evvel-i ahir kılıp sırrı-i adalet aşikâr

Ol Süleyman şükuhu dive salmış  müstehiz
Bu Süleyman salveti küffarı etmiş tar-mâr       Fuzuli [5]

         2. Cem‘ maa’t-taksîm. Çeşitli şeyleri bir hüküm altında topladıktan sonra onları ayrı ayrı hükümlere bağlamaktır.  Muhtelif şeyleri bir araya toplamak sonra da  taksim etmektir

Yayıl dı bahs’ü la’l ü  hatt ü halin bağ –ı Rıdvan’a  
Suyun kevser, nebatın ney- şekr , habin abr itti.           Baki [6]

Sevgilin, hattı hali cennete yayılmış derken cem etmiş olan şiar,  ( çünkü sevgilinin  bahsedilen özellikleri cennette toplanıyor, sonra da  sevgilin dudağı, kevseri,  hattı – tüyleri, cennetteki neyler ve şeker kamışlarını, sevgilinin beni de toprağını amber haline getirterek taksim ediyor.

3.  Cem‘ maa’t-tefrîk ve’t-taksîm. Bir hükümde toplanan iki veya daha çok şey arasına farklılık koyup sonra bunları ayrı ayrı vasıflandırmaktır. “

Leb-i yâre akık-i nâb dedim
Mu‘teriz oldular bütün yârân

Dediler seng-pâre-i Yemen o
Bu ise gerd-i çeşme-i hayvân.

İlk mısrada sevgilinin dudağı saf akike benzetilmiş, böylece cem‘ sanatı meydana gelmiştir. İkinci mısrada dudak ile akikin bu şekildeki cem‘ine itiraz edilince tefrik meydana gelmiştir. Üçüncü ve dördüncü mısralarda ise her birinin değişik bir vasfı verilerek taksim yapılmıştır.[7]

 KAYNAKÇA

 

  • [1] https://www.etimolojiturkce.com/kelime/cem
  • [2] Tahir’ül Mevlevi, Edebiyat Lügati, Enderun, 1973, s. 29
  • [3] Tahir ‘ül Mevlevi, Edebiyat Lüğati , Enderun , İstanbul, 1973 shf 29
  • [4] Kâzım Yetiş – Hulûsi Kılıç    , Cem’,  DİA, cilt: 07; sayfa: 276
  • [5] Tahir ‘ül Mevlevi, Edebiyat Lüğati , Enderun , İstanbul, 1973 shf 29
  • [6] Tahir ‘ül Mevlevi, Edebiyat Lüğati , Enderun , İstanbul, 1973 shf 29
  • [7] Kâzım Yetiş – Hulûsi Kılıç    , Cem’,  DİA, cilt: 07; sayfa: 276

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar