Cemre
Cemre – جمره
Cemre Arapça kökenli bir sözcüktür. Çoğulu cemerâttır. Sözlüklerdeki anlamları, kor ateş, ateş hâlinde kömür şekillerindir. Fakat şubat ayında azar azar artan sıcaklıklar da cemre, havaya, suya, yere düştü şeklinde açıklanır.
Fakat eski Türk dilinde baharın gelişine haber veren havaların ısınma olaylarını haber veren İmre adlı bir kavram da vardır. İmre ile Cemre irtibatı aşağıda aktarılacaktır.
Cemre, İlkbaharın gelmesinden önce havada suda ve toprakta oluşan tabiat olaylarını ifade eden doğanın gözlenmesiyle ortaya çıkan halk takviminin ürünü olan tabirdir. Tabiatta döngüsel ve sürekli olan olayların ve bunların tekrarlarına dayalı tecrübelerle oluşan halk takviminin baharın gelişi ve kışın bitmeye başlamasını ifade eden mevsimsel hareketleri ifade eder.
Cemre yedişer gün arayla; önce havaya sonra su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık artışıdır. Arapça kökenli bir kelime olan cemre Arapçada “kor halindeki ateş kor durumunda ateş haline gelmiş kömür ve çakıl taşı” anlamına gelir.” [1]
Astronomlara göre cemre, üç yıldızdır. Bunlara kırmızıya yakın görüntüleri sebebiyle cemre de denir. Birincisi tarf yıldızlarından re’sü’l-hayye, ikincisi hen’a yıldızlarından zirâü’-amî, üçüncüsü cebhe yıldızlarından kalbü’l-esed adındaki yıldızdır (Ekinci 2014)
Cemre esasında Şamanist Türklerin inançlarında var olan mitsel bir öğedir. Kışın bitişini ve cemre düştü denilen doğal hadiseyi Tatar ve Nogay mitolojisinde İmre (İmere veya Emire) adı verilen cinin neden olduğuna inanılır. Buna Cemre cini de denmektedir İmre önce göğe yükselir göğü ısıtmaya başlar, sonra buzların üzerine düşerek onları eritmeye başlar [2] Oradan da yere girerek toprağı ısıtır. İmre yere girince toprak buharlaşmaya başlar. Cemre’nin toprağa düşmesi ile topraktaki yenilenme (yeşerme, göverme) bolluk ve bereketin ortaya çıkmaya başladığına inanılır.
Arapçadaki cemre sözcüğü ile havanın suyun ve toprağın ısınması arasında anlamaca alaka olsa bile Cemre kelimesinin eski Türkçedeki imre ile cemre arasında irtibatlı oluştuğunu kabul etmek gerekir. “Celal Beydili'ne göre; bazı sözlüklerde gösterildiği gibi, Arap dilinden geldiğini söylemek doğru değildir.”[3]
Cemre Düşme Tarihleri:
Baharın yaklaşması ile Cemre üç kere ve üç yere düşer. Birinci Cemre’nin havaya (19-20 Şubat), günü düştüğü düşünülür. İkinci Cemre suya (26-27 Şubat) günü ve üçüncü cemre ise (5-6 Mart) da toprağa düşer. Cemre her düştüğü yeri ısıtmaya başlar ve toprağa düştükten sonra bahar gelmeye başlar.
Divan Şiirinde Cemre
Ol nedür kim üç birâder her zaman
Birbiri ardınca olmuşdur revân . Fıtnat Hanım[4]
Cemre düşdi didügi her bilgenün
İş bu üç nesnedür ilmi anun Yazıcı Salih
Cemreler düşdi çemen tâze vü ter
Lâle pîrâhenine saldı serer Nev’izâde Atâyi, “Sohbetü'l-Ebkâr”
Hemîşe tâb-ı ruhunla bahâra cemre düşer
Virür harâreti belki nehâra cemre düşer Karamanlı Aynî,
Kırıp hevâlarını zühd-i bârid-i şeyhe
Bezimde sâki-i gül-çehre cemreler düşürür Lebib,
Cemreler her sene tâ biribirinin ardınca
Nevbâhar erdiği müjdeyle gülistâna gelir Nedim
KAYNAKÇA
[1] Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir ERKAL, DİVAN ŞİİRİNDE CEMRE VE BOSNALI SABİT’İN CEMREVİYYESİ, TÜBAR-XXXVI-/2014-Güz /
[2] Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011, (OTRS: CC BY-SA 3.0)
[3] Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir ERKAL, DİVAN ŞİİRİNDE CEMRE VE BOSNALI SABİT’İN CEMREVİYYESİ, TÜBAR-XXXVI-/2014-Güz /