Çenar ve Kabak Şiirlerde Çınar ve Kabak Tezatı

11.08.2015

 

Çenar  ve Kabak   ( Şiirimizde Çınar ve Kabak tezatı  )

 

Çınar asırlarca yaşayan uzun ömürlü bir ağaçtır. Kabak ise bir mevsim yaşar. Asma kabaklarının bir mevsimde hızla serpilip çınarın en tepesine kadar ulaşması divan şairlerimizin ilgisini çekmiş, kabağın tez zamanda koca çınarın başına sıçraması şiirimizde malum ve benzeri konular için çok kullanılmıştır.

Kabak genellikle tatsız,  tuzsuz, şişman, göbekli, çıkarcı arsız ve çok çabuk yükselen hak etmediği yere hemen yerleşiveren, hızla kademe yükselten insanlara benzetilmiştir. Mevsimlik saltanat süren yükseldiği hızda düşecek olan yalaka devlet  büyükleri ile kabağın bu hali arasında benzerlikler kurulur. İkbal günlerine çabuk ulaşan ikbal günlerinden çabuk düşenlerin durumu kabak ve çınar benzetmelerine uğratılmıştır. Kabak,  bilgisiz, görgüsüz, kaba, tatsız manalarında kullanılır.

Divan edebiyatında kabak gedû  kelimesi olarak geçer

Tiz bulur hali gedu ile çenarın haletin
Nabiya kasdı tevevvuk eyleyen emsaline      Nabi

Ey Nabi emsalini geçmek isteyenlerin hali  çınarla kabak misaline benzer, birisi mevsimlik diğeri asırlarca yaşar.

Çenarı paymal eyler gedu-yı tiz baht amma
Reha bulmaz çenrarın pençesinden  tarf-ı damanı  Sabit [1]

Kabağın bahtı kabağı çabuk büyütüp  çınarın başına çıkarır amma, kabağın tafrası çınarın pençesi yüzünden ikbalini çok sürdüremez.

Kemine sarsar-ı idbara paydar olmaz
Çenar-ı çarha çıksa gedu’yu istidraç      Nabi [2]

Kabak şekli itibari ile deyimlerimize ve atasözlerimize de geçmiştir. Kabak tadı vermek, yalın ayak başıkabak gitmek, kabak gibi kalmak, kabak gibi ortaya çıkmak, kabak gibi dağılmak, kabak gibi yarılmak, kabak gibi oyulmak, deyimleri bunlardan bazılarıdır.




  • [1] A. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB , 1996, SH 167
  • [2] A. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB , 1996, SH 167

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar