Cesur Yeni Dünya, özgün adıyla Brave New World
yazar Aldous Huxleyin bir romanıdır.
Aldous Huxley romanı 1931 de İngilterede yaşarken kaleme
almıştır. Aldous Huxley bu romanını yazmadan öncesinde de zaten tanınmış br
romancıdır. Aldous Huxley o dönem kadar yzmış olduğu eserleri
sosyal hicivleri ile oldukça meşhur biridir.
Cesur Yeni Dünya, Huxleyin beşinci romanıdır. Fakat
bu romanı Aldous Huxleyin ilk ütopik romanı olarak karşımıza
çıkmaktadır. Aldous Huxley bu eserini yazarken Yevgeni İvanoviç
Zamyatinin Mıy (Biz) isimli kara ütopyasından oldukça etkilenmiş, bu eserini
George Orwellin 1984 isimli eseri gibi My romanın etkiis altında kalarak
yazmıştır. Eser kara mizah olarak adlandırılan sosyal ve ütopik hicivler
taşıyan çağına ve insanlığa yapılmış ağır bir eleştiridir.
Eser dilimize Çevirmen Ümit Tosun tarfından çevrilmiş ilk
baskısı 1999 yılında yapılmıştır. Romanın mekanı 26. Yy daki İngilteredir.
Roman BilimKurgu türünde kara mizah ile ütopik olaylarla anlatılan sosyal
bir hiciv romanıdır.
Romanın kurgusu Londrada 26. yüzyılda geçmektedir ve
distopik bir atmosfer mevcuttur. Romanda üreme teknolojisi, öjenik ve hipnopedi
(uykuda öğretim) sayesinde toplum değiştirilmiştir. Aslında tanımlanan dünya
bir ütopya olarak da gözükebilir, fakat ironik bir ütopya; zira insanlık
sağlıklı, teknolojik açıdan gelişmiş, savaşlar ve yoksulluk yok edilmiştir; tüm
ırkların eşit olduğu ve herkesin mutlak olarak mutlu olduğu bir dünya vardır.
Fakat, ironik biçimde, tüm bu gelişmeler birey için çok önemli olan birçok
değerin yok edilmesi, kaldırılması ile başarılmıştır; aile, kültürel
çeşitlilik, sanat, edebiyat, din ve felsefe artık yoktur. Ayrıca salt zevki
önüne gelenle seks yapmada ve uyuşturucu kullanımında bulan toplum hazcı
(hedonistik) bir topluma dönüşmüştür.
Romanın ismi, Shakespearein Fırtına isimli eserinden, perde
V, sahne Ideki Mirandanın konuşmasından alınmış
KONUSU
Cesur Yeni Dünya bizi Forddan sonra 632 yılına götürür.
Bu dünyanın cesur insanları kapısında Cemaat, Özdeşlik, İstikrar yazan Londra
Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezinde üretilirler. Kadınların döllenmesi
yasak ve ayıp olduğu için, annelik ve babalık pornografik birer kavram olarak
görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya
-uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes
çalışır ve herkes eğlenir. Herkes herkes içindir. ( Arka kapaktan)
ROMANDAKİ KARAKTERLER
ROMANIN ÖZETİ
Cesur Yeni Dünya, Ford dan sonra 632 de geçmektedir . Eser
üretim bandının yaratıcısı Henry Fordun üretim bandını buluşunu milad
olarak kabul etmiş Ford bu eserde tanrısal bir varlık olarak ele
alınmıştır. Fordumuz kelimesi Our Lord a gönderme niteliğinde kullanan
yazar dünyayı 2 temel karakter üzerinden bireylerin çatışmaları
şeklinde anlatmaya çalışan bir yöntem izlemiştir. Henry Forda atıfla,
Fordizm adlı bir düşünce ile toplumda seri üretim başlamıştır.
Maddi varlık diğer tüm değerlerden üstün tutulmuş, insanların nesnelerden
farkı kalmamıştır.
Roman, Avrupa danayi devrimini pekiştiren 9 Yıl Savaşları
gibi gelecekteki bir 9 yıl savaşı sonra ki büyük Ekonomik Sıkıntı dan sonra
kurulan Cesur Yeni Dünya nın kurulması ile başlar. Bu dünyanın
sloganı Cemaat, Özdeşlik, İstikrar dır. Yönetenler bu üç ilkenin
sürekliliğini sağlamak için bilimsel yöntemlerle, kişisel nihai, gerçekten
devrimci devrimi yürütmek azmindedir. Ve gelecekteki en önemli
projleriüzerinde çalışmaktadırlare. Bu önemli proje mutluluk sorunu adını
verdikleri insanlara kölelikleri sevdirme projesidir.
Kitap Kuluçkalama ve Şartlandırma merkezi müdürünün
çocuklara verdiği eğitim sahneleri ile başlar. Müdür öğrencilere
toplumsal istikrar için gerekli nüfusun sabit tutulması ve amaca hizmet
etmekten zevk alacak bireylerin üretilmesi konusunda dersler vermektedir.
Böylesi bir üretim için üretim bandları kurullmuştur.
İnsanlar şişe içinde vücut dışı döllenmeyle seri bantta
üretilmektedir. Edebiyat ve sanat Teknoloji ve sürekli mutluluk gayesi ile
unutturulmuştur. Shakespeare, Dante gibi yazarların yasaklanma nedeni
insanların eskilerden hoşlanmasını engellemektir. Bu toplum yeniye ve tüketime
dayalı bir toplumdur.
Her insanın üretimi için iki yüz altmış yedi gün
gerekmektedir. Bu sürenin sonunda entellektüel zekaya sahip Alfalar, salt
fiziksel güç sağlamak için üretilen en altı sınıf Epsilonlar ve bunların
arasında bulunan Beta, Gama, Delta- tip insan modelleri üretilmektedir.
Bu bireylerin istendiği gibi oluması için üretim bandı
üzerinde ilaç,ısı,basınc gibi etkiler uygulanmaktadır. Kişilerin psikolojik
şartlandırmaları ise Hipnopedya adını verdikleri uykuda eğitim ile
yapılmaktadır. Örneğin 12 yıl boyunca her gece 150 kez kulaklarına
bu amaca uygun sesler yollanmaktadır. Bu sesler ile istenilen türde
gelişimler sağlnmakta bireyler bu üretim bandlarında ve sonrasında amaca uygun
olarak üretilmektedir. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes
çalışır ve herkes eğlenir. Herkes herkes içindir.
Bu aşamalardan gecen alfa, beta, epsilon gama ve delta
iwsnanların hepsi üretildikleri, entellektüel, aptal çalışkan,
hamal vb tipli insanların hepsi kendilerinden ve sattülerinden memnun
olarak yaşamakta diğer sınıflar ile aralarında olan yaşamsal ve sınıfsal
farklılıkları dert etmemketdirler. Alfa çocukları gri giyer, çünkü korkulacak
kadar zekidirler. Gamalar aptaldırlar hep yeşil giyerler. Delta çocuklar da
haki giyer. Epsilonlar okuyup yazamayacak kadar aptaldır. Üstelik siyah
giyerler.
Böylece her insan mutludur. Sistemin diğer ve önemli bir
uygulması ise tamirden ziyade at kurtul, işlevdir. Bu sistemin mantığı sistemin
canlı kalması ve gerekli olan tüketimi sürekli kılmak için Atıp
kur-tulmak, onarmaktan iyidir. Yama artarsa refah düşer tarzı şeklindedir.
Cesur Yeni Dünya da birey yok, toplum vardır. Kişilerin
yalnız kalması sakıncalı görülmektedir çünkü yalnız kalan bireyler
düşünmeye başlayacaktır. Bu ise en son istenen şeydir. Kişilerin yalnız
kalmalarını engellemek için insanlar duygusal film , engelli golf gibi
aktivitelere yönlendirilmektedirler. . Yalnız kaldıklarında ise soma adı
verilen zararsız uyuşturucular verilmektediir. Ve böylece bireyler
aldıkları doza göre 8-10-saat boyunca zihinsel tatile çıkar. Örneğin, iş
yerinde bir soma yutabilir ve bir haftalık Hawai tatiline çıkabilmektedir.
Bununla beraber anne, baba, aile gibi kavramlar müstehcen
kabul edilir. Aşık olmak, elde edememek gibi şeyler de komiktir.Herkes, herkese
aittir. Böylece ortaya çıkabilecek yoğun hisler ve duygular ortadan kaldırılmış
olur. Bunu dünya denetçiler-inden Mustafa Mond şu sözleriyle açıklar. Kişilerin
duyguları gereksiz ve toplum için tehlikelidir. Bu yüzden onları duygu yükünden
arındırdık.
Dünya devletinin dışında yaşamasına izin verilen tek tür
Vahşi Ayrı bölgelerinde yaşayan insanlardır. Vahşiler eski ve sapkın
adetleri sürdürmektedir: Evlenmek, çocuk doğurmak , sevişmek ve yaşlanarak
ölmek kavramlarını yaşamaya devam etmekte3dirler . Fordun ülkesinde anne
kelimesi pornografik bir anlam taşımaktadır. Doğurmak kavramı üretilip
şartlandırılmış her birey düzeninin temeline dinamit koymak olarak
algılanmaktadır.
Gençlik önemli bir unsurdur. Modern insanların yaşlanması
gibi bir durum söz konusu değildir. Bunu yapay salgılar ve aşılar ile
sağllarlar. 60 larına kadar çok zinde yaşayan bireyler birden ölüverir.
Bunun sebebi, yaşlanıp fiziksel güçten düşen bireyin toplumdaki üretim ve
tüketim için bir faydası olmamasıdır.
Yaşları ilerledikçe insanların dine yönelmesinin bir nedeni
de ölüm ve ölüm-den sonraki şeylerin korkusudur. sözüyle de görebiliyoruz. Bu
yüzden kişiler çocukluklarından itibaren haftada 3 gün ölecek hastalar
hastanesi ne görütülür ve bireylerin gözünde ölümü diğer gelişim süreçleri gibi
sıradan bir süreç olarak görmeleri sağlanır. Ölümden sonra ise toplumsal fayda
sağlamak için kurulan tesislerde yakılan insanların potasyumları kullanılmak
üzere tutulur.
Şartlandırma Merkezinde görevli olan Bernard Marx,
ayrı bir bölgedeki John adlı bir vahşiyi Londraya getirmeye karar
verir. John ülkede coşkuyla karşılanır fakat bu yeni dünya konusunda hayal
kırıklığına uğrar ve buradaki yaşam biçimine ayak uyduramaz.
John, Dünya Devletinin insanlarının özgür olmadıklarını
düşünür ve onlara karşı çıkar. Ama John kısa sürede kaçamk zorunda kalır.