Cevâhir-nâme’den
Ey ma’ârif gevheri cevher-şinâs
N’ola geyse dürr-i nazm altun libâs
Cevherün kadrin bilen sarrâfdur
Dürr-i ma’nî derc iden arrâfdur
Çün yaratdı Hak te’âlâ hazreti
Nâs içün bunca cevâhir kıymetî
Kudretinden her birinde ol Hudâ
Niçe hâsiyyet komış derde devâ
Ahmed-i Bîcân agzından kelâm
Ol Süleymân-ı nebîden ve’s-selâm
Hâsiyyet-i Zer
Evvelâ altun götürse bir kişi
Gönli kuvvetlü olur hem cünbişi
Gökçek olur dâ’imâ anda nazar
Cümle kârına bulur feth ü zafer
Sûzen-i zer birle deldürsen kulak
Bitmeye ol rahta dir bi’l-ittifak
Hâsiyyet-i Yâkût
Seng-i yâkûtı götür mevzûndur
Görmeyesin anı kim tâʿûndur
Şiddet [ile] olsa sal anı suya
Donmaya ol [su] eger âlem buya
Su bulınmaz yirde aġzuna sal
Olasın içmiş gibi sâfî zülâl
Hâsiyyet-i Elmâs
Suyın elmâsun içüre âdemi
Yimiş olsa def’ ider ol dem semi
Bir kişi elmâsı yutsa öldürür
Berg-i bâg-ı ömri ol dem soldurur
Zîra her ne yire ugrarsa deler
Ululardan böyle gelmişdür haber
Hâsiyyet-i Zümürrüd
Kim götürse zümürrüd taşını
Her kazâdan saklaya Hak başını
Ya’ni nâzil olsa gökden bir belâ
Ol zümürrüd çatlaya ey cân-fezâ
(…)
Götüren kişi mehâbetlü ola
Halk içinde hem sa’âdetlü ola
Hâsiyyet-i Kehribâr
Sarılık düşen kişiye kehribâr
Dâfi’-i nâfi’dür ol her bâr
Suya koyup [anun] içsün suyını
Tâ [ki] görem dirse râhat rûyını
Hafakân ü yerekâna ey sîrâc
Hem virem derdine andandur ilâc
(…)
Kutlar, Fatma Sabiha (2001). “Ahmed-i Bîcân’ın Manzum Cevâhir-nâmesi”. Millî Folklor (49): 81-86.