Çini Nasıl Yapılır
Çini sanatı tek başına süslemeden ibaret bir sanat değildir. Süslenecek madde, buna şekil verilmesi, fırınlanması, süslenmesi, sırlanması hepsi birer aşamadır. Bu aşamalar bazen farklı kişiler tarafından bazen de aynı kişi tarafından yapılabilir.
Çiniler pano, yatay yüzeyler, tabak ve vazo şekillerinde üç ayrı form üzerinde uygulanır. Günümüzde bu formlar el ile değil kalıplar yardımıyla yapılmaktadır. Ama vazo, top, likörlük gibi formlar, her biri ustanın elinde teker teker şekil almak zorunda olan özel bir işçilik gerektirmektedir.
Çini yapım merkezlerimiz olan İznik ve Kütahya çinilerinin yapımı da birbirlerinden farklılık gösterir. İznik çiniciliğinde çiniler kuvarstan yapılırken; Kütahya'da genellikle kilden yapılmaktadır. İznik çiniciliğinin temeli kuvars elementinin öğütülmesidir. Çininin yapımı çok zahmetlidir. İznik çiniciliğinin temel hareket noktası olan kuvars elementinin öğütülüp taş haline getirilmesi bu günkü teknolojiyle bile güç, zahmetli ve pahalı bir iştir.
Çini yapımın temeli kuartz, kaolen, tebeşir ve kum gibi doğada bulunan yedi farklı malzemenin öğütülüp çamur haline getirilmesi ile başlar. Bu malzemeler ilk önce yabancı maddelerden arındırılır. Daha sonra çamur haline gelebilecek kadar öğütülür. Bu işlem yapılırken, çini hamurunun altında sürekli dönen çarktan dolayı bu işi yapanlara çarkçı denilmektedir. Çark ustaları, dönen hamura yavaş yavaş şeklini verir ve düzeltmelerini yapar. Malzeme öğütüldükten sonra çamur kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Çamur haline getirildikten sonra da içinde varsa yabancı maddelerden arındırılır. Bu malzeme kahverengi bir çamur haline getirilir. Bu kahverengi çamurun göz kamaştırıcı bir sanat eserine, güzel bir çiniye dönüşmesi ise yaklaşık 20 günlük zahmetli işlemlerin ardından mümkün olmaktadır.
Çini sanatı üç temel figür üzerinde çalışır: Vazolar, tabaklar ve çini duvar panoları. Bu çamurlar hangi tip çini yapılacaksa o formata göre şekillendirilmeye başlanır. Hazırlanan çini hamurundan parçalar şekillendirildikten sonra çarktan alınarak kurumaya bırakılırlar. Çarktan alınan şekillenmiş parçaların yüzey temizlikleri yapılır. Pürüzler ve yabancı maddeler üzerinden zımparalama, silme ve diğer temizleme yöntemleri ile pürüz, kir, yabancı madde veya diğer istenmeyen özelliklerinden arındırılır. Hamur kıvamından deri sertliğine ulaşan parçalar üzerinde astarlama yapılır. Bu işlem sayesinde, kuruyan parça gözün beyazı gibi saf beyaz bir görünüm kazanır. Bu beyaz zemin Türk çinilerini diğer seramiklerden ayrı kılar.
Daha sonra bu parçalar, yaklaşık 900 derecede, “bisküvi” adı verilen ilk pişirmeyle, bir güne yakın bir süre boyunca yavaş yavaş pişirilirler. Hamur halinde şekil verilen çinilerin pişirilmesinden sonra elle boyanması bir başka emek isteyen bir iştir.
Bisküvi fırınlaması yapılan parçaların yüzeyindeki pürüzler ince bir zımparayla giderilir. Bu parça, önce kara kalemle çizilmiş olan bir kâğıtla kaplanır. Bu kâğıtlar çini üzerine uygulanacak desenlerin belirlenmiş olduğu şablonlar şeklindedir. Bu şablonlar parçaya uygulanacak olan desenleri içermektedir.
Zemin üzerine desen çizimi sanıldığı kadar kolay bir işlem değildir. Zaten vazo tabak, likör kutusu vb gibi parçaların yüzeyleri düz değildir. Yapılacak olan o desenler parçanın üzerindeki alanlara sığmak zorundadır. Veya yuvarlak, bombeli vb yüzeylerin üzerine yerleşmek ve düzenli durmak zorundadır. Bu gibi zorlukları aşabilmek için dolayı da çiniciler bazı yöntemler geliştirmişlerdir. Ölçüleri önceden belirlenmiş hazır şablonlar yapılmaktadır. Bu şablonlar belirlenen bir kâğıda desen olarak çizilirler. Daha sonra çizgililer, belli aralıklarla iğneyle delinir. Daha sonra bu kâğıt üstünde kömür gezdirilerek deliklerden çizimin ana hatlarının çiniye geçmesi sağlanır.
Kâğıt üzerindeki bu desenler sayısız küçük iğne delikleriyle belirlenir ve kömür tozuyla desenlerin üzerinden gidilerek deliklerden sızan kömür tozları sayesinde desenler çini ye uygulanacak olan parçaların yüzeylerine aktarılması sağlanır. Kâğıtların üzerindeki desenler iğne deliklerinden geçen kömür tozu sayesinde parçanın üzerine aktarılmış olur.
Parçanın yüzeyine şekillenen yüzeydeki desenin konturları kobalt veya siyah çini boyasıyla özenle çizilir. Öncelikle çizgilerin olduğu bölümler mavi veya siyah tahrir boyasıyla tekrar çizilir. . Sonra da bu çizgilerin arası istenen renkte boyanır. Çizilen bu desenler yüzlerce yılda oluşup şekillenen geleneksel çini desenleridir. Bu aşamada görünen renkler, çininin işlemleri bittikten sonra görünecek renklerden oldukça farklı çıkar. Bu bakımdan renklerin tutturulabilmesi zamanla elde edilebilecek bir ustalık ve beceri işidir. Bu işe yeni başlayanlar için rengi tutturmak işin başlangıcında oldukça zor olmaktadır.
Çininin bir diğer özelliği ise boyalarının tamamının doğal olmasıdır. Boyama aşamasında kahverengi olarak boyanan bir bölge mavi olabilmektedir. Osmanlı'da çiniciliğin sona ermesi ve çinciliğe ait yazılı belgelerin bulunamaması ve kaybolması boyaların nasıl üretildiği hakkında çok az bilginin bilinebilmesine neden olmuştur. Hala Mercan Kırmızısı denilen boyama tekniğinin sırrı bulunamamıştır.
Boya işlemi tamamlanan parçalar, camsı bir sır ile kaplanır. Tarihte çeşitli sır teknikleri kullanılsa da günümüzde şeffaf sır tercih edilmektedir. Sır denilen madde bir üt cila gibi düşünülebilir. Sırça ile kaplanan çiniler ikinci kez fırına verilir. Boyandıktan sonra sırlanıp yüksek ısıda pişirilmesi sabır isteyen bir başka aşamadır.
Sıra ikinci pişirime gelmiştir. Uzun bir süre yüksek sıcaklıkta pişen çini parçaları fırından alınırken birbirlerine değmemeleri için tek tek alınır ve benzer parçalar fırının raflarına koyulur. İkinci defa ve yine yavaş pişirilen çinili eser, ani soğutmaların getireceği şoklarla kırılmaması için bu kez de yavaş yavaş soğutulur. Soğuma işleminden sonra ürün hazır hale gelir.
KAYNAKÇA
https://www.birlikteforum.com/forum/cini-nasil-yapilir-t16408.0
html https://cinicilik.wordpress.com/2009/02/22/cini-nasil-yapilir/