Ölümsüz aşk,
sevgiliden gelen sese kulak verip,
sevdası uğruna,
her baktığı yerde,
kurşun izi ve barut kokusu bırakan gözleri taşıyanlarındır.
ÇIPLAK ELBİSE
Esmer bir ıslığın yelesinden süzülüp, bıçak sırtında kalan,
en yoksul yanlarımı alıyorum.
Kadeh boşluğuna sığınan yorgunluğumla..,
düşük omuzlarımdaki öfkemi
ve
sadakalara adanan mahşeri hazırlıyorum...
Son isteği sorulan tüm aşklara inat.
Vakit, sırtı yere değen dar bir akşam vakti ve yağmur sonrası ...
Nağmelere yansıyan çatık yüzümle,
burçlara hapsedilen, parfüm kokan kavgaları bırakıp..,
düşlerimde, düşlerine yakışan sevdamı alarak..,
gidiyorum sevgilim.
Kadri bilinmeyen rehberin ardından....
Uzatıp elimi dokunarak tüm soluk benizli çocukların, gamzeli yüreğine.
Kip duruşlu cümlelere vurulan hançerlerin,
öcünü almağa gidiyorum.
Tebessümlere çekilen siyah sürmelerin..,
yağmurlara değen sesinin..,
ve beni sana taşıyan..,
çığlık olan bu şehrin öcünü....
Yanaklarımda güneş mutlu.....
Bedel almağa gidiyorum sevgilim. Rakamların gölgesindeki şereften
ve geçmişi karanlık konaklardan.
Ardımdan ihanet dolusu bir kent ve ağırlığı çekilmez gün.
Bir özlem ve ele avuca sığmayan sancılı bir sürgün .
Nefesim ağır, eziyor geceyi.
Tüm aşıklar söylesin diye, sana yaktığım şarkıyı, sulara bırakmak için gidiyorum.
Defolu sevgilerin yaşanmasına kurdele takanlara inat.
Bağdaş kurulan ateş önlerinden,
hasat kızlarının ağırbaşlı etekleri ürperiyor.
Nargile dumanına armağan edilen
mavi manzaralı efkarları dağıtıp..,
hatasız terazilerin ve
merhemi sürülmemiş yaralarımın öcünü almağa gidiyorum..
Yakamda
gemiler batıran
gözlerin
Ve
deniz yangını saçların asılı....
Yitirilmiş katık
ve
ertelenen hayat adına..,
söylenmemiş türküler
ve
ağaran saçlarım adına gidiyorum...
Beyhude geçilen zaman aşkına..,
meçhul adresler adına
gidiyorum...
Ki,
ağlamasın bebeler,
ağlamasın güller,
Yitip gitmesin,
Silik adlara göz kırpan ne varsa
unutulmuşluk adına....
Gidiyorum sevgilim,
beyaz badanalı sokaklar devriliyor içimde.
Ekmeğin döktüğü koku
ve ezgilere bezenen
alev büyüyor.
Ateşin örttüğü kuvvet saklı. Sahip çıkılmayan asalet mağlup.
Yürek daraltan renkler donuk ve ağır..,
çatlayan öğüt üryan.
Şafak kollarını salarken geceye,
üstün gelen güneş ışık salkımlarını eğiyor.
Ve
korunan sayfaların arasında unutulmuş,
bir vasiyet çıkıyor gün yüzüne.
Her adımda mühürleri parçalanıyor oyalı köleliğin.
Bir kum saati telaşıyla düşüyor kelepçeler.
Tarih yazmağa gidiyorum işte...
Sadağımda yiğit oklar,
hüzün taşıyan cümlelerle yazılan,
deniz manzaralı bir şiirim
ve bir Züleyha yıldızı.
Gönül çınarının altında yemin edenler geliyor ardımdan,
şehrin ortasına doğru.
Merve yürüyüşü ihtişamıyla...
Tam alnının ortasında vuruyorum
dağa kaldırdığım
avunmaların.
Ve,
serin bir umut damlıyor gizemine, üryan eşiklerin...
A.Vahap DAĞKILIÇ.
Mehmet Aluç
8 years ago
Ecir Demirkıran
8 years ago
Esa
8 years ago
Esa
8 years ago