Çömlek Yapımı ve Teknikleri

21.08.2016




Çömlek,  toprağın ya da asıl olarak killi toprağın çeşitli aşamalardan geçirildikten sonra şekillendirilip kullanılmak üzere çeşitli eşyalar üretilmesine verilen addır.

İnsanlığın çömleği nasıl keşfettiğini tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle kabul gören varsayım, toprağın ateşte pişip sertlik kazandığını tesadüfen bulunduğu yönündedir.[1]Topraktan kapkacak yapıp pişirme bulgusuna, belki de ateş yakmak için toprağa açılan çukurun kızarıp sertleşmesi görülerek varılmıştır. (2)

Bulunma şekli ne olursa olsun, çömlekçiliğin gelişmesi, göçebe kavimlerin yerleşikliğe geçmesiyle olmuştur. Anadolu’da ilk yapılan çömlekler 'Neolitik' döneme yani yaklaşık M.Ö. 7000'li yıllara dayanmaktadır. İlk yapılan çömlekler sargı-dolama usulü ile elde şekillendiriliyor ve pişirim ise genellikle açık ateşte yapılıyordu. M.Ö. 3000 yılında da çömlekçi çarkı bulunmasıyla çark üzerinde şekillendirmeler de başlamış oldu. Yine aynı dönemde toprağın pişirilmesi için ilkel fırınlar da kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde Anadolu’nun pek çok yerleşim yerinde çömlek yapılmaktadır.

Anadolu 'da çok eskiden beri yapıla gelmiş el sanatlarından biridir. Çamur, kolaylıkla elde edilen hammaddelerin en eski, kullanışlı olanıdır. Yumuşakken kırılmadan biçimlendirilebilir. Çömleklerin elle yapımında uygulanan temel yöntemler çimdik, fitil, levha, modeldir. Özlü çamurdan elle veya çömlekçi çarkından geçirilerek çeşitli ölçülerdeki kalıplara dökülüp form kazandırılmaktadır. Fırınlarda pişirilerek, sırlanan veya sırlanmadan yapılan toprak çanak, çömlek, testi, vazo, küp vb. yapma sanatı olarak tanımlanabilir.

Çömlekçilik - kile özel biçim verilmesi ve özel pişirme yöntemiyle ilgili meslektir.

Çömlekçilik üç üretim alanını kapsar:

·         İnşaat tuğlasının üretimi;

·         Mutfak eşyalarının ve mamullerin (ateşe dayanaklı kerpiç, seramik, kiremit boru vs.) üretimi;

·         Fayans ve porselen mamullerinin üretimi.

Anadolu'da üretilen çömlekler genellikle sulandırılmış çamurla sırlanmakta, çömlekler açık ateşte pişirilmektedir. Çark üzerinde döndürülen çamura elle şekil verilerek yapılan çömlekçilik daha kullanışlı bir tekniktir. Geleneksel çömlek yapımı özlü çamurdan elle veya çömlekçi çarkından geçirilerek çeşitli ölçülerdeki kalıplara dökülüp çıkartılan çömlekler şeklinde iki türlüdür.

Gelenekse metotlarla yapımı sürdürülen günümüz çömlekçiliğinde çağdaş gelişmelerden de yararlanılmaktadır. Çark üzerinde yapılan çömlekçilikte çevreden alınan çamur, çamur yalağına koyulur. Buradan çıkarılarak, silindirden geçirilir ve yabancı maddelerden arıtılır. Daha sonra çırak alır ustanın önünde topaç yaparak çamuru çarkın üzerine yerleştirir. ve usta çamuru işleyerek arzu ettiği biçim ebat ve kullanıma uygun bir çömlek yapar. Bu çömleklerin belli bir bekleme ve olgulaşma süreci vardır. İşlenen çamurun hava şartlarına göre bekleme süresi ortalama 20 gündür.  Bu süreç bitikten sonra işlenmiş çömlekler fırına istif olunur. 3 gün 3 gece odunla yanar. Ayar deliklerinden bakılarak, pişip pişmediği kontrol edilir. Piştikten sonra kapıları açılır, 2 gün soğumaya bırakılır ve ocak boşaltılır. Bu esnada ıskartalar sağlamlarından ayrılır. Çömleklerin konulduğu fırınlar oldukça büyük ebatlı fırınlar olmaktadır. Normalde bir fırından 1500-2000 parça malzeme çıkar.

ilkel çömlekçilikle uğraşan köylülerimiz kapkacağı kendi ihtiyaçları için yapmakta, yaptıkları bu işleri parayla satmaktan çok çevre köylerden başka ürünlerle takas etmektedirler. Örneğin bir güveci, bir güveç dolusu buğday, incir, üzüm yada zeytinle değiştirebilmektedirler. Bu onlar için kendi ürünleri olan güveçleri parayla satmaktan çok daha kazançlı bir alışveriştir. Ne yazık ki ürettikleri kapkacaklar, aracı tüccarlar tarafından yerinde, günün koşullarına göre çok düşük bir fiyatla satın alınmaktadır. (2)

MÖ. 3000 yıllarında çarklı çömlekçiliğin kuzey Mezopotamya dan tüm Mezopotamya 'ya, batı Hindistan'a, Suriye'ye, Mısır'a ve Onasya'ya yayıldığını gene arkeolojik kazıların yardımıyla izleyebiliyoruz. Anadolu'da ilk çarklı çömlekçiliğe ait bulgulara MÖ. 3000-2000 yılları arasında ilk kez Kayseri dolaylarında, Alişar'da, Boğazköy'de ve Truva'da rastlanıyor.(3) Yere yakın, bir milin üzerine oturtulmuş, elle döndürülen bu çömlekçi çarkı türüne uzun süre bir yenilik getirildiği söylenemez. Ancak bu arada millerin bir yatağa oturtulmuş olduğunu, yapılan işlerin çark dönerken sicimle rahatça kesilmiş olmalarından anlıyoruz.

Ayakla döndürülebilen ilk çömlekçi çarkına MÖ. 300 yılında Philae adasında (Yukarı Mısır'da) bulunan bir tapınağın duvar rölyeflerinde rastlıyoruz. Ayakla çevrilebilen (çömlekçi çarkının çeşitli aşamaları yanında elle döndürülen çömlekçi çarkı bulunduğu antik zamanlardan çağımıza dek hemen her yerde yaşamını sürdürmüştür

Böylece, Anadolu'da ilkel çömlekçilik ve gelişmiş çömlekçilik olmak üzere iki ayrı çömlekçilik türünü bulunduğunu söyleyebiliriz:

İlkel çömlekçilik

Bu tür çömlekçilik, çarksız döndürülebilen altlıklar üzerinde ya da çark olsa bile mili henüz yataksız olduğundan gene altlıklar üzerinde kilin elle biçimlendirilmesiyle yapılan işlerin, fırın kullanılmaksızın açık havada ya da tandırda tek pişirimle gerçekleştirilmesidir.

Çeşitli çömlek biçimlerinde boyutların yanı sıra süslerde değişiklik gözlenir: Süslemeler önceleri parmak uçlarıyla yapılmış girinti ve çıkıntılardan oluşurken, sonradan ağaç ya da kemik kalemlerle henüz nemli hamur üstüne geometrik bi­çimler çizilmeye başlanması. Tarih­öncesi çağdan kalma çömlek parça­ları, çoğunlukla iki renktedir: Dış çeper siyah; ortası grimsi. Bu fark ya açık havada ya da toprağa kazılmış çukurlarda gerçekleştirilen pişirme işlemi sırasında uygulanan yöntemlerin yeterince gelişmemiş olmasından kaynaklanır.

Gelişmiş çömlekçilik

Bu tür çömlekçilik, kilin artık milli ve yataklı çarklarda merkez kaç kuvveti yardımıyla elle çekilerek biçimlendirilmesinden sonra dördüncü tipteki çömlekçi fırınlarında sırlı ya da sırsız pişirilmesiyle gerçekleştirilir. (4) Avanos veya Anadolu’nun diğer yerlerinde yapılan çömleklerde üç tip çömlek yapım tekniği kullanılmaktadır. Bu yapım tekniklerine

Çimdik, fitil ve levha teknikleri adı verilir. Çömlekler bu üç teknikten birisi kullanılarak imal edilmektedir. Bu yöntemlerden biri ile yapılan çömleklerin şekil almasından sora kuruma ve fırınlama süreçlerine geçilir.

Çarkta işlenecek kilin doğrudan doğruya modelaja elverişli olması, suyu yeterince geçirebilmesi ve tıkız halde bulunması gerekir. Ocaklardan çıkarılan kil, özel atölyelerde öğütme, su katma, karıştırma, elek­ten geçirme, filtreleme ve karma makinesinde karma gibi bir dizi hazırlık işleminden geçirilir; böylece art arda işlemlerle üretilen yoğrulabilir haldeki pasta, çömlekçinin kul­lanımına sunulur. Çömlekçi, çamur topağını (hamur parçası) çarka yerleştirmeden önce, bağdaşık (ho­mojen) bir kütle elde edinceye kadar özenle yoğurur. Çünkü çarkta işle­me (çevirme) sırasında, ürünün aynı kalınlıkta çıkmas, düzenli bir biçim alması ve işlendikten sonra kuruma ya da pişirme sırasında çatlama tehlikesiyle karşılaşmaması için, hamurun bütünüyle aynı yoğunlukta olması zorunludur. Sözgelimi, vazo yapmak isteyen çömlekçi, yeterince yoğurulup sıkış­tırılmış hamur topağını çark tabla­sına yerleştirir, çarkı çalıştırıp to­pağı tabla merkezine getirir; iki başparmağını topağın ortasına dal­dırıp yanlara doğru bükerek bir çukur açar; böylece vazonun karnı­nı ve dibini oluşturur; vazo kenarla­rını belli ölçüde yükseltip, karın kesimine şişkinlik verir; sonra ke­narları incelterek yüksekliği artırır; çarkta çevirme işlemini bitirdikten sonra, parçanın tabanını, bakır tel yardımıyla tabladan ayırır. Genellikle çömlekçi, çarkta ürettiği parçaya, iyice kurumadan, bitirme işlemi uygular; bu işlemle kil talaşlarını ve kırpıntılarını temizler, vazonun taban kalınlığını inceltir; biçimini düzeltir. Bundan sonra da vazoya son biçimini veren kulp, bo­ğaz ve öbür süsler eklenir (yapıştırma).

BİÇİM VERME

En eski biçim verme tekniği olan saman topağı üstünde kalıplama (bu teknik bazı toplumlarda taş, tahta ya da bambu parçası üstünde kalıplama, hatta çömlek karnına pişim sırasında yanacak olan bitki lifleri demeti doldurularak gerçekleştirilir) dışında, biçim verme yöntemlerinin tümü modelaj’la ilgilidir. Çömlekçi çarkı kullanımı sonucunda, çevirme tekniği en üstün biçim verme yöntemi haline gelmiştir. Çark kullanımından önce, çömlekçiler, hareketsiz tabla yerine düz ve sert bir nesneden yararlanırlardı; sonra, dışbükey merkezi yere otur­tulan, hafifçe obruk bir tabladan yararlanmaya başladılar (böylece, çömlekçi yere oturarak çömleğe elle biçim verirken, bir ayağıyla tablayı döndürüyordu). Daha sonraki dönemlerde çömlekçiler daha değişik bir aygıt kullanmaya başladılar; bu düzenek, alt bölümünde bulunan bir yuvayla hareketsiz bir mile oturan bir tabladan oluşuyordu. Çömlekçi­ler, gerçek bir çarkta çalışmaya başladıklarında, tablası düşey bir mille volana bağlı gerçek bir maki­neden yararlandılar. Bir kez dönme hareketi verilen volan, ağırlığının etkisiyle dönüyor ve tablaya istendi­ği anda değiştirilebilen bir hız kazandırıyordu.

Günümüzdeyse çömlekçiler, seri halde ve ucuz fiyatla standart çömlek üretimini hızla gerçekleştir­mek zorunda oldukları için, daha değişik biçim verme tekniklerinden yararlanırlar; sözgelimi, çömlekçi çamurunu (çini ve porselen için kullanılan kil ve kaolin karışımı) alçıdan bir kalıba dökerler (bu yöntemde çark kullanılmaz ama, hiçbir biçim değişikliğine de olanak yoktur). (4)

FIRINLAMA

İşlenmiş parçalar kurutma tezgâhı­na dizilir ve iyice kuruması sağlanır. Kurumuş parçalar, kilin niteliğine göre uygun bir sıcaklığa kadar ısıtılan fırına yerleştirilerek ilk pişimden geçirilir ve işlem sonucun­da pişmiş topraktan parçalar (bis­küvi) elde edilmiş olur (böylece parçalar, üretimin öbür evrelerinde uygulanan sırlama ve süsleme gibi işlemlere dayanacak bir sağlamlık kazanır)

Eskişehir’in Mihalıççık ilçesi [[Sörkun)), sorkun köyünde kadınlar, Neolitik dönemde uygulanan teknikle çamuru şekillendiriyor, topraktan çeşitli eşylar yapıyor ve aynı dönemin yöntemiyle çömleklerini açıkta pişiriyorlar. Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Gökeyüp köyündeki kadınlar da aynı şekilde çömlek üretiyorlar. Ana Tanrıça kültürünün egemen olduğu dönemlerin tekniğinin günümüzde de sürüyor olması ve üstelik kadınlar tarafından sürdürülüyor olması araştırmaya değer bir olgu olsa gerek. Çömlek üretiminde çarkın kullanıldığı yerlerde ise artık bu işi erkekler de yapıyor.

Çömlekçilik günümüz şartlarında da her türlü gelişmelere rağmen yaşamını sürdürmeyi başarmakta olan bir el sanatıdır. Çömlekçilik ve bu el sanatına ya da seri üretime dayalı atölyelerden çıkan mamulleriyle hala da pek çok alanda üretimini ve pazarlamasını sürdürmeyi başarmaktadır.  Daha çok süs eşyası çömlekçiliğin yaşam alanı bulmasına rağmen çok çeşitli türleriyle, küp, vazo, küllük, çanak, kâse, tas, şekerlik, çerezlik, güveç, saklama kapları, pano vb çok çeşitli çömlek mamulü üretim şekilleri icat edilerek pazar bulma şansını sürdürmektedir. Pek çok il ve ilçede yaşama şansını sürdüren çömlek atölyelerinde üretilen çömlekler ve türleri daha ziyade turistik süs eşyası amaçlı üretilen otantik çizgiler şeklinde yapılan mamuller şeklindedir.  Ülkemizde çömlekçiliği bir turizm sektörü haline getirmeyi başarmış yerlerden birisi Avanos ilçesidir. Milli tezgâhlarda üretilen çömlekler Avanos ve Kapadokya’ya özgü, şekiller ve desenler de üreterek pek çok sayıda model biçim ve eşya türünde turistik amaçlı üretim yapmaktadır. Kapadokya'da çömlekçiliğin yapıldığı tek şehir Avanos, Nevşehir'in 18 Km. doğusunda ortasından Kızılırmak'ın geçtiği bir ilçedir. Avanoslular çömleklerin yapıldığı atölyelere, işlik ya da çanak hane demektedirler.

Avanos’taki çömlek yapılan atölyeler güneş görmeyen tabanı toprak olan alanlarda yapılmaktadır Çömlek yapımında kullanılan toprak killi, silisli, sert, yumuşak gibi farklı özelliklerde olup, yapılacak çömleğin türüne göre bu topraklardan kullanılmaktadır

KAYNAKÇA

1.      https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87%C3%B6mlek%C3%A7ilik

2.      Doç. Prof. Dr. Güngör Güner, TARİH ÖNCESİNDEN BU GÜNE DEĞİN ÇARKSIZ ÇÖMLEKÇİLİĞE GENEL BİR BAKIŞ,https://www.katpatuka.org/ilkel/

3.      Doç. Prof. Dr. Güngör Güner,ÇARKLI ÇÖMLEKÇİLİĞE GECİS, ww.katpatuka.org/ilkel/3-gecis.shtml

4.      https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/tarihte-seramik-ve-comlekcilik/112053

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da