Cülus ve Cülûsiye Nedir

08.08.2015

 

Cülusiye dağıtımı 

 

 Osmanlıca yazılışı cülus:

Sözlük anlamı: Cülus kelimesi Arapça kökenlidir ve Osmanlıca ile Türkçeye de bu dilden girmiştir. Bu kelime Türkçede "oturmak" anlamına gelir.

Cülus hükümdarların tahta oturdukları zaman düzenledikleri cülus törenlerindeki dağıttığı bahşişe denmiştir. Bir padişah vefat ettikten veya tahttan indirilmesi sonrasında yeni padişahın, Cülus, Babüssade önünde yapılan tahta çıkma törenidir. Padişahlar tahta oturduktan sonra saraydaki görevlilere ve sarayı korumakla görevli askerlere bahşiş dağıtmışlar ve bu törenlere de cülus töreni denmiştir.  Cülûsiye ise padişahların tahta çıktıkları zaman dağıttıkları bahşişe de dendiği gibi daha ziyade bu münasebetle yazılmış manzumelere veya mensur yazılara[1] denmiştir.

Şairler bir padişah tahta çıktıktan sonra padişahın tahta çıkması vesilesi ile tarih de düşürerek padişahlardan bahşiş almak umuduyla şiirlere ve yazılar kaleme almışlar ve imkân bulmuşlarsa padişaha da takdim etmişlerdir.  Osmanlılar’da cülûs sözü daha çok şehzadelerin tahta geçişi münasebetiyle kullanılmış, bununla ilgili olarak cülûs bahşişi, cülûs çıkması, cülûs terakkîsi, cülûsiye vb. tabirler ortaya çıkmıştır.”

Önceleri kasideler şeklinde yazılan cülûsiyeler  Padişahların tahta çıkışları münasebeti ile yazılar ve Padişaha takdim edilirlerdi.  Bundan amaç ise, Padişah’ın gözüne girmek, ondan ihsanlar almak veya makam elde etmekti.  Cülûsiyelerin nesir halinde yazılmış olan ilk örneği ise II. Abdülhamit’in tahta çıkışı vesilesi ile yazılmış olan nesir şeklindeki cülûsiye olmuştur. [2] Çoğunlukla kaside şeklinde yazılan cülûsiyelerin II. Abdülhamid devrinde gazetelerin ve gelişen gazeteciliğin tesiri ile mensur olarak yazıldığı da görülmüştür. [3]

Cülûsiyelerde yeni hükümdarın tahta çıkması münasebetiyle ülkenin mutluluk, huzur ve refaha kavuştuğu, halkın sevinç duyduğu vurgulanır ve Allah’a şükredilir.

Manzum cülûsiyelerin en meşhurlarından biri Bâkî’nin II. Selim için, yazdığı Cülûsiyedir. Bâkî’nin cülûsiyesi şu beyitle başlar:

Bi-hamdillâh şeref buldu yine mülk-i Süleymânî
Cülûs etti saâdet tahtına İskender-i sânî.             Bâkî

Nef‘î’nin II. Osman için yazdığı Cculusiye’nin son beyti

Şehinşâh-ı adâlet-pîşe Osman hân-ı sânî kim
Vücûdiyle hayât-ı tâze buldu mülk-i Osmânî.  Nef‘i

 “Nev‘îzâde Atâî’nin IV. Murad’ın cülûsu münasebetiyle yazdığı kaside de bu vadide yazılmış en güzel örneklerdendir (Atâî, s. 766-768). Manzum cülûsiyelerin son örneklerinden biri, 1876’da V. Murad’ın tahta çıkması üzerine Ali Emîrî tarafından kaleme alınmıştır.”[4]

Devlet ü ikbâl ü baht ü ‘izzet ü iclâl ile
Saltanat tahtını teşrîf itdi bir sâhib-kırân              

Pâdişâh-ı bahr ü berr Sultân Mehemmed bin Murâd
Zıll-ı Hak çeşm ü çerâg-ı dîde-i ‘Osmâniyân             

Çerâgı nûr -ı Ahmed’den yakar ol
Muhammed-haslet ü Mahmûd-‘ünvân

Süheylî didi târîh-i cülûsın
Mehemmed âb-rûy-ı Âl-i ‘Osmân


KAYNAKÇA

 

[1] ABDÜLKADİR ÖZCAN, https://islamansiklopedisi.org.tr/culus

[2] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda Mazmunlar, Elips Yayınları, Ank. 2005 , shf 52

[3] Abdülkadir Özcan ,CÜLÛS,DİA, cilt: 08; sayfa: 113

[4] Abdülkadir Özcan ,CÜLÛS,DİA, cilt: 08; sayfa: 113

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar