CÜRÜM

~~Cürüm

Durup da hayatı dinlemek lazım
Yâr eli değince çöl gülistan olur
Suskun niyazlara sığınmak lazım
Bir yudum zehir ab-ı hayat olur

Nerde demlenir hû çeken derviş
Derdi dağ yüreği korlu ateş olur
Sensiz sığındığı dalgalı denizmiş
Gılgamış’tır ölmek telaşında olur

Zifiri mağaraya hasret yarasa ağı
karanlık ufuğa, doğan güneş olur
Dupduru sabahlarda yüzün ışığı
Gözlerin büyüsüne kardeş olur.
 
Gece saçaklarına, sığınan cürüm
Dostun hatırasına mecalsiz kalır
Derviş abasına bürünmüş halim
Mahkûm  sözüne son arzu olur.

Ey yâr! Kirpiğe vurgun Mecnun’u
kerahet vakti diye eşikten kovma.
Gölgeden başka bilmezsen dostu
Kanlanır gözlerin sesin ziyan olur.

Geldik buraya, saç kara, defter ak
Nasip kuşunu, uzak yakın bir olur.
Görsek seni özümüzden geçerek
Doğratılan avuçlarımız, al al olur.

Saplansa ayrılık okların yüreğime
Yollarına bin acem tayı varan olur.
Kanar yarama ömrünle yamama,
Gözyaşım sel, gönlüm virane olur.

Her gece gelirim, el pençe divana
Gökten her söz bana ferman olur.
Gönül oda tutuşsun aşk kuyusuna
Aşk deryasına boğulmak ahd olur.

Mustafa IŞIK