KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarDada Dadaizm Nedir ve Dadaist Görüşler

Dada Dadaizm Nedir ve Dadaist Görüşler

20.09.2015



Dadaizm Sanat Akımı Edebiyatta Dadaizm

Dada, Dadaizm veya Dadacılık da denilen 20. Yy başlarında I. Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkan sıra dışı sanat akımlarından biridir. Dadaizm I. Dünya Savaşı yıllarında başlamış olan daha çok edebiyat ve resimde varlık gösteren savaş karşıtı bir grup, sanatçının ortaya koyduğu bir sanat akımıdır.

Dadaizmin Ortay Çıktığı Sosyal Siyasi ve Sanatsal Ortam

Savaş ortamındaki ağır travmalar, ölümler, bombalanan harabeler altında yetişen genç kuşağın psikolojisinin dışa vurumu olarak ortaya çıkan Dadacılık veya Dadaizim savaşın getirdiği devasa sorunlara, gündelik hayattaki entelektüel katılığa ve erotizme bir protesto olarak ortaya çıkmıştır. Savaş ortamının yarattığı kaoslar içinde şimdiye kadarki var olan dizenleri tamamen reddetmek,  her şeyi mantıksız ve faydasız bulmak, sanat da dinde, sosyal hayatta konulan kuralları red ve inkâr ederek hepsini de anlamsız bulmak şeklinde karakterize olan bir sanat akımı olarak ortaya çıkmıştır.

Birinci Dünya Savaşının ortaya çıkardığı yıkım, facia, savaş ve kargaşa ortamı aileleri dağıtmış, genç ve çocukları ailesiz karabaşız bırakmış, bu şartlarda yetişen kuşaklar her şeyi anlamsız bulmaya başlamışlardı. Bombalar ve harabeler altında yaşamış ve bu fiziki ve ruhi darbelere maruz kalarak yetişmiş kuşak o asra kadarki tüm değerleri hiçe sayan hepsini anlamsız bulan bir psikoloji içinde yetişmişlerdir.

Dadaizmin İlanı

Dadaizmin  ilanı ve Dadacıların ortaya çıkışı 1916 yılında İsviçre’nin Zürih kentinde  Hugo Ball’in adlı kafede gerçekleşmiştir. Jean Arp, Richard Hülsenbeck, Tristan Tzara, Jacques Magnifico, Marcel Janco ve Emmy Hennings’in gibi savaş karşıtı olan bir grup genç sanatçı bu kafede yaptıkları toplantılar sonrasında manifestolarını da ilan ederek kuruluşlarını ilan ederler.  

Savaşın mantıksızlığını,  ortaya çıkan barbarlığı, sanat  ve gündelik hayattaki entelektüel katılığı, sanatın ve sanatçıların katı kurallarını ve mevcut sanatsal düzenlerini  toptan reddeden bu topluluk inkâr karşıtlığını sanatta eğemem yapmak, disiplin ve kuralar yerine doğal karmaşayı öneren bir bildiri yayımlarlar.

İsimlerinin ne olacağını tartışan bu grup içlerinden birisinin teklifi Tristan Tzara, sözlükten rastgele bir sayfa açmış ve karşısına çıkan ilk sözcüğü ” bu edebi akımın adı olarak benimsemiştir. Bu sözcük ise Fransızca "Tahta At"  anlamına gelen Dada sözcüğüdür.[1] Sanatçılar da akıma Dadaizm, kendilerine Dadaist,  yaptıkları işlere Dadacılık adını vermişlerdir.[2]

I.Dünya savaşının  yarattığı kaos ortamında büyüyen umutsuz, şaşkın, üzgün paniklemiş ve bunalmış sanatçılarının savaş karşıtı görüşleri  onları “  hayatta ve sanatta  her şey anlamsızdır “ algısına ulaştırmış; sanattaki tüm kurallara karşıt olmak şekline de dönüşen görüşleri  dil ve estetik kurallar ile anlama da karşı çıkmaya götürmüş; onları anlatımda başıboş ve çağrışımlara dayalı bir yola sürüklemiştir.   Savaşa karşıt, topluma ve geleceğe güvensiz  hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olmadığına inanan  bu sanatçılar,  toplumsal ve sanatsal ilkelere bir başkaldırı, her şeyin boş ve anlamsız olduğunu ortaya koymaya çalışan, rastgelece,  bir tutuma girmişlerdir.  Düzen ve sistem yerine rastgele ortaya çıkana değer veren Dadaistler bilinmeyenin rastgele ve kendiliğinden ortaya çıktığını savunmuşlardır. İzleyeni veya okuyanı şaştırmak sarsmak Dadaistlerin amacı olmuş,  resimde çivili ütüler, edebiyatta ağza alınmayacak küfürler  ve hiçbir anlam bağı olmayan rast gele seçilmiş sözcükler, heykelde İnsanlığın geleceğinden umutsuzluğa düşmüş olan sanatçıları hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olmadığını düşünüyorlardı. Böyle bir felsefeyse inanan ve Birinci Dünya Savaşı’nın yarattığı buhran ile  bilişsel ve duyumsal dengelerini yitiren Dadaistler  tepkilerini dile getirmek kamuoyunu şaşkınlığa düşürmek ve sarsmak istemişlerdi.  

Kabul edilegelmiş  Her sisteme ve düzene karşı çıkan, akıl mantık sınırları içinde yaşamanın anlamsızlığını savunan  alışılmış estetik kalıpların hiçliğini savunan, sanatı ve kurallarını burjuva değerlerinin yarattığı iğrençlikler olarak gören Dadaistler yerleşik  anlam ve düzen kavramlarına karşı çıkarak dil ve biçimde yenilikler denemeye giriştirler. Özellikle  edebiyat, resim ve heykel alanlarında görüşlerini uygulamaya koyuldular.

Dadaist sanatçıların lideri konumunda olan Tristian Tzara ve Breton’un arasında anlaşmazlık  çıkması üzerine Breton gruptan ayrılmış gerçeküstücü akımın ( Sürrealizmin )  manifestosunu hazırlamıştır. Yani tüm anlamsızlığına karşın Dadazmin pek çok sanat akımının da kaynağını teşkil etmiştir.[3]

Çıkardıkları çok sayıda derginin içinde en önemlisi 1919-1924 arasında yayınlanan ve Andre Breton, Louis Aragon, Philippe Soupault, Paul Eluard ile Georges Ribemont-Dessaignes’in yazılarının yer aldığı "De Litterature" (dö Literatür)'dü. Dadacılık 1922 sonrasında etkinliğini yitirmeye başlamış Breton’un gruptan ayrılıp Sürrealizmin manifestosunu hazırlamasıyla Dadaizm’in yerine Sürrealizm ortaya çıkmıştır. 

 

Dadaizmin Temsilcileri

Tristan Tzara

Jean Arp

Richard Hülsenbeck

Marcel Janco

Emmy Hennings

 

KAYNAKÇA 

[1]

[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Dadaizm

[3] Adil Bilhan Altay,Dadaizm, https://mimoza.marmara.edu.tr/~avni/dersbelgeligi/desenyazilari

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
furkaniba135
Furkan İba6 years ago
Yazı bilgilendirici, fakat şu yazım yanlışlarının düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. İnsanın gözüne hiç de estetik olmayan bir görüntü sunuyor ve okurken akıcılığı engelliyor. Teşekkürler.