15.02.2022
Düşlerin tarhında yolculuğum ve bir bir tartıyorum düşlerimi.
Düşlemsel bir yüklemse gördüklerim kürediğim sessizliği tartışıyorum içimdeki rüzgârla.
Rükû eden sevgi.
Bense teselli biliyorum tecelli edeni.
Vakur ve sanrısız.
Kibirli bir isyanı sonlandırdı Tanrı.
Aşktı kürenen.
Aşktı ılgıt.
Aşktı hırpani.
Aşktı mahzun.
Aşk olsun, bayım aşina olduğum sesiniz
Aşikâr olan o bitimsiz sessizlik.
Ketumsunuz
Azıcık kibirli bir dalga
Manidardır öfkeniz
Şiarımsa sözcüklerim bazense siz ve giz.
Bir imla hatası değilim ben
Yüreği de durduk yere ihya eden.
Bir duman bir rüzgâr
Çat kapı aşk ve hoş geldiniz.
Madden sıfıra yuvarlandığım
Manen sonsuzluğu ve aşkı kucakladığım.
Hırpani yüreğimi kamçılayan
Sancılı varlığınız ve o devasa iz.
Kenetli olduğum binlerce his ve bunu asla bilemezsiniz.
Şiirlerim ve imgem ve yürek iken tüten
Ucu yanık yüzlerce mektup
Sancılı bir mevsimim ben
Sayfiyesi yüreğin
Safiyeti şu varlığın
Şakıyan iç sesim
Oysaki ben bülbül değil sadece bir gül’ üm.
Rengim solgun mu?
Asla.
Bu aşk bir isyan mı?
Haşa.
Reddedilmeden ben sizi reddettim.
Sevilmek içinse asla sevmedim.
Hınca hınç yüreğiniz.
Hıçkıransa tiz bir isyan.
Nemrut’un gölgesi
Ne çıkar ki Kaf dağında gezinseniz?
Bense bulutlara öykünüyorum
Asla bir hemcinsime değil.
Layığıyla bir insanım kolayca kabullenilmesem de.
İçimdeki çocuğun çağlayan yüreği
Ve demi
Ve derdi
Ve dillenen manen yüreğinde saklı matemi
Layığıyla sevense elbet ve sadece Rabbi.
Koşulsuz sevdim sizi deli gibi deli gibi
Veli addedilen şu küçük yüreğin bozguna uğradığı
Nasıl da aşikâr ve aşina yüzüme
Tası tarağı toplayıp da defalarca gitmişken
Yeniden dönmedim mi, haydi söyleyin.
Bilirim ses etmeden kızarsınız
Haz etmesem de kimi zaman.
Haiz olduğum geniş yüreğimdir
İçinde saklı tutan hayatın neşrini
Bazen kazı kazı bitmez bu ihale
Bazen kaybolsam da eksik olmaz coşkum
Bazen kardığım
Bazen küstüğüm
Bazense kastığım
Hazanın efkârı
Baharın hezeyanı
Yazınsa sıcağı
Kış oldu mu iyice kaçarım ya içime.
Bir içimlik değil sözcüklerim
Bir ömürden de fazlası ömre biçilen bedel
Bense diyetini ödüyorum bu mevsimin
Bir solup bir açtığım,
Sarmaşık gülü değilim
Belki de sıradan bir saksı çiçeği…
Fermanım mı?
Daha ne dedim ki, bayım?
Rengimle mahcup ve meftun
Bazen karaladığım isminizi
Karambole gitti ya koca ömür
Yaz yaz elbet gelecek devamı
Bense inadına artık seviyorum kendimi
İzniniz olmadan bayım…
Seyyah kalemimle dağlar aştığım
Buluttan buluta uçtuğuma kani olan sadece Mevla
Ulaşacağım makamsa belli ezelden.
Mealim mi, bayım?
Ne fark eder meramımı bilmedikten sonra…
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın