Dedim ey dilber kulunum
Yürü hey Torlak der
Sen dahi yolunmamışsın
Sözlerin taslak der
Dedim ey dilber lebinden
Bir buse versen n’ola
Alnına sapan kayası
Ensene tokmak der
Sordum suçum nedir benim
Halime kılmaz(sın) nazar
Bu söz senin ne hakkındır
Söyleme küstah der
Haline bak çuluna bak
Bu dahı sevmiş (mi) seni
Niyyet-ül gaza değil mi
Dönüben ahmak der
Yürü hey derviş yoluna
Sende yoktur sim ü zer (gümüş ve altın)
Akılsız sersem zavallı
Cimri vü çıplak der
Serteser (baştanbaşa) gezmiş cihanı
Kurt üşmüş tabanına
Borusu yanını döver
Kabağı tak tak der
Yatağı külhan bucağı
Yüzü gözü is ü pas
Giydiği eski kepenek
Eteği sak sak der
Kaçuban kurtulamadım
Şol torlağın elinden
Her seher karşıma çıkar
Çağırır Hak Hak der
Hoş gelir Kaygusuz’a
Bir kazan kuzlu pilav
Yüz elli yağlıca çörek
O dahı yumşak der[
İsmail Kaygusuz, Büyük Mutasavvıf, Alevi Ozanı ve Bilgesi Kaygusuz Abdal Sultan, https://www.ismailkaygusuz.com/419/550/282-Alevi%20Ozan